Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt Hakkında

Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
2 Kişi
28
Okunma
8
Beğeni
1.138
Görüntülenme

Hakkında

Hamd, insana bilmediğini öğreten, açıklama yeteneğini veren ve kalem ile yazmayı lütfeden Allah’a mahsustur. Salât ve selâm Kur’ân’ı bütün insanlara hidâyet olarak tebliğ edip sünneti ile açıklayan son peygamber Muhammed Mustafa’nın üzerine olsun… Allah’ın rahmeti, bereketi, lütfu ve anlama nimeti bütün benliği ile Kur’ân’ı ve Sünneti anlamaya yönelen samimi okuyucularla beraber olsun… Allah’ın lütfu ve inâyeti ile bugün Kur’ân ve Sünnete hizmet yolunda önemli bir adım atıyoruz. Köklü İslâm ilim geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olan Takiyyuddîn İbn Teymiyye’nin Mecmû‘u’l-Fetâvâ adlı muazzam eserini okuyucuların istifadesine sunuyoruz. Yıllar önce bu kitabın tercümesine başlanılmış, ancak tamamlanamamıştır. Rabbimizden bu eserin tercüme ve neşrini tamamlamayı bize nasip etmesini niyaz eder, bu konuda sarf edilen emekleri amel-i salih olarak kabul etmesini temenni ederiz. Mecmû’u’l-Fetâvâ’da ve diğer eserlerinde görüleceği gibi İbn Teymiyye, tefsir, hadis, fıkıh, kelam, tasavvuf, Arap Dili, dinler tarihi, mezhepler tarihi, mantık, felsefe vb. alanlarda kitaplar telif etmiş; yüzyıllar sonrasında bile ilim adamlarının müracaat etme ihtiyacı duyduğu ilmî miras bırakmıştır. Son olarak büyük bir gayretle okuyucularla buluşturmaya çalıştığımız temel eserler konusunda Rabbimizden sıhhat ve güç dileriz. Bu nimetin şükrünü de yeni yeni eserler yayınlamakla gerçekleştirmeyi ümit ederiz. Samimi tenkitlerini bizden esirgemeyen ilim ehline ve okuyuculara şimdiden şükranlarımızı sunarız. Çaba bizden, başarı Allah’tandır… Başta da sonda da hamdımız O’nadır…
Çevirmen:
Halil Aldemir
Halil Aldemir
Tahmini Okuma Süresi: 17 sa. 41 dk.Sayfa Sayısı: 624Basım Tarihi: Şubat 2017Yayınevi: Darul İman Yayınları
ISBN: 3990000022161Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 31.1
Erkek% 68.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani)
İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani)Yazar · 79 kitap
İbn-i Teymiyye (Arapça: تقي الدين أحمد بن تيمية Taqi ad-Din Ahmad Ibn Taimiyya, 1263-1328, Hicri: 661-728) Selefiyye / Ehli hadis anlayışının en önemli alimlerinden sayılan ve görüşleri çeşitli İslam alimlerini ve akımlarını etkilemiş olan İslam alimi ve düşünürdür. Tam adı "Ebu'l-Abbas Takıyyuddîn Ahmed bin Abdülhalîm bin Mecdiddîn bin Abdüsselâm bin Teymiye" olan İbn Teymiyye Harran'da doğmuştur. Moğol istilası yüzünden, çocukken ailesiyle birlikte Şam'a (Dımaşk) gitmişlerdir. O dönemlerde Şam bilim ve kültür açısından da çok önemli bir şehirdi. Moğol istilaları döneminde doğması ve yetişmesi onun karakterini etkilemiş, siyasi düşüncesinde de yansımaları olmuştur. İbn Teymiye'nin babası da bir alimdi ve Şam'a geldikten sonra oradaki Emeviye Mescidi'nde bir ders ve vaaz kürsüsüne sahip olmuştur. Dedesi de büyük bir İslam alimi olan İbn Teymiye ailesi tarafından küçük yaşlardan itibaren ilmi bir kariyere yöneltilmiştir. Şam'a gelmelerinden sonra babası Sükkerriyye Dârulhadisin'de müderrislik yapmaya başlamıştır. İbn-i Teymiyye ilk eğitimini burada almıştır. Öncelikle Kur'an tahsili görmüş, daha sonra hadise yönelerek hadis çalışmalarına başlamıştır. Bu sıralarda Hanbeli fıkhıyla da ilgilenmiş bu konuda da çalışmaya başlamıştır. Bunların dışında Arap dili grameri ve Arap tarihiyle de ilgilenmiştir. Felsefe ve mantık konusunda yaptığı tenkitler düşünülürse büyük ihtimalle felsefe ve mantık ilimleriyle de ilgilenmiş, bu konularda çeşitli araştırmalar yapmıştır. Kendisi daha 21 yaşlarındayken babası vefat etmiştir. Babasının vefatı üzerine genç yaşına rağmen babasının ders grubuna da hocalık yapmaya başlamıştır. İbn Teymiye fakih (hukuk alimi) ve muhaddis (hadis alimi) kişiliğinin yanı sıra akaid konularında da çeşitli söylemlerde bulunuyordu. Özellikle yaşadığı dönemlerde yaygınlaşmaya başlayan sufizme karşı, çoğunlukla isim vermeden genel tenkitlerde bulunmuştur. Bu konuda çeşitli risaleler de kaleme almıştır ki, genel söylemi ve bunlar sufizm eleştiri açısından onu önemli bir konuma koymaktadır. Özellikle Muhyiddin İbn-Arabî'nin görüşlerine karşı getirdiği eleştiriler bu alanda önemli bir yere sahiptir. Akaid konularında Eş'ariyye mezhebine ters düşen düşünceleri vardı, akli veya felsefe ile mantığa dayanan yorumlardan kaçınmaktaydı. Bu dönemin Eş'ariyye mezhebine bağlı olan idarecilerini ve halkın büyük bir kısmını ona karşı olmaya itmiştir. Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır. Özellikle savaştaki konumu, halkı ısrarla Moğollara karşı savaşa davet etmesi onu diğer birçok alimden ayırmıştır. Bu tip muhalif yönleri nedeniyle birçok düşman edinmiştir. Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir. Burada çeşitli şeyler bahane edilerek haksız bir şekilde zindana atılmıştır. Zindanda yaklaşık bir buçuk sene yattıktan sonra serbest kalmıştır. Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere de maruz kalmıştır. Bundan sonraki dönemde Mısır'daki sufilerle arasında büyük çatışmalar ortaya çıkmıştır. Sık sık tartışmalara giriyor, büyük tenkitlerde bulunuyordu. Bu durum bir süre sonra idarenin tepkisini çekmiş bu genel kargaşa ve tartışma ortamını yatıştırmak için Teymiye yeniden hapsedildi. Yine de bu hapis süreci ilkine oranla daha hafif geçmiştir, zira bu sefer dönemin kadıları onun yanında yer almış onun daha iyi şartlar altında ceza görmesini sağlamışlardır. Zaten kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştır. Fakat devrin yeni idaresi onun İskenderiye'ye sürülmesi kararına varır ve İbn Teymiye İskenderiye'ye gider. Mısır tahtı yeniden el değiştirince, İbn Teymiye Kahire'ye davet üzere geri dönmüştür.Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine, tekrar Şam'a hareket etmiştir. Fakat savaş gerçekleşmemiştir. Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden İbn Teymiye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir. Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de, mezhebe tamamen bağlandığı söylenemez. Zaman zaman dört fıkıh (hukuk) mezhebinin görüşlerine mutabık, zaman zaman ters görüşleri de oluyordu ve bunları açıklamakta tereddüt duymuyordu. İdarenin bu davranışını yasaklamasına rağmen, İbn Teymiye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekte geri durmamıştır. İdarenin yasağı tekrarlamasına rağmen İbn Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu, İbn Teymiye Şam kalesinde hapsedildi. Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı. İbn Teymiye fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de, diğer konularda da çalışmalarına devam eder. Bu sıralarda karşıtı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun idare ile arasının açılmasına neden olmuş, sonuçta İbn Teymiye tekrar hapsedilmiştir. Hapis süreci içinde baskı artmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazması da yasaklanmıştır. İbn Teymiye iki yıl sonra, 1328'te, yakalandığı bir hastalık sonucu vefat etmiştir.