Med-cezir kıymetli kelime bireysel sözlüğümde, kelimeden öte bir nevi kimyasal madde damarlarımda dolaşan, ben bilsem de bilmesem de. Zehirim de o, panzehirim de. Bu kitaba med-cezir demem, onu bu isimle çağırmam işte bu sebepten.
Kaç kişi razıydı kendi suretinde sonsuzluğu bulmaya? Ne kula kulluk, ne başkasına efendilik taslamak… çünkü harfler nasıl hem farklı hem de eşit ise, harfler nasıl birbirlerine muhtaç ve aşka aşık ise, insanlar da öyle olmalı, öyle kalmalı
"Suret tekildir, kitap ise çoğul. Suret sabittir, kitap ise değişken. Suret ses vermez sesine, kitap ise söyleşir seninle. Aslolan kitaptır, metnin kendisidir, yazarın da okurun da esas muhatabı anlatılan hikayedir, gerisi beyhude..."
"İnsanlık tarihi boyunca bunca acıya sebep olanlar öyle sanılageldiği gibi şeytani dehaya sahip birtakım karanlık, kötü ve sıradışı liderler değil, görevini yapmayı temel ilke haline getirmiş iyi niyetli sıradan insanlardı."
Belki de milletçe bahtsızlığımız, para ve hudut arasındaki gerilimi çözememişken daha, tam gaz, son sürat bodoslama dalmak oldu modernleşme- Batılılaşma- kapitalistleşme kulvarına.
"Seni hiç konuşmamanın yolunu , seni bol bol , avuç avuç , saça saça konuşmakta buldum. Sen söz konusu olduğunda , hiçbir şey söylemeden çok şey söylemenin usturuplu yollarına vâkıfım."
"Hani çok azdır gözlerinin içi kor kor gülen insanların sayısı ; neşesi hafiflikten , her şeyi hafife almaktan değil de , kaçıklık ile ermişlik arasındaki bağda düğümlenenlerin sayısı."