Sizin hiç belirli bir kitabından ziyade sadece sevdiğiniz bir yazar oldu mu? Bu benim için İpek Ongun. Bende yeri çok özel. Benim kitap okuma alışkanlığımı kazanmamı sağlayan yazar kendisi.
İpek Ongun’un eserlerini okumak ve eserlerine bakmak beni hep çocukluğuma götürür.
Kitaba gelecek olursak Nilgün ve Şerife’nin İstanbul’dan Mersin’e uzanan mektupla başlayıp samimi arkadaşlığa dönen hikayesini anlatıyor.
Uzaktan da olsa arkadaşlığın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlatan bir kitap.
Şerife, Mersin'in Menteş köyündeki yaşamından, ailesinden, bahçelerinden, abisi Ahmet'in güvercinlerinden, kardeşi Abdullah'ın yaramazlıklarını anlatır mektuplarında.
Nilgün ise İstanbul'daki şehir hayatını, ailesini, küçük kardeşi Defne'yi, sınıf arkadaşlarından en sevdiği veya hiç sevmediği arkadaşlarına kadar detaylarıyla yazar.
İki küçük kızın tek istekleri buluşmaktır ancak bu konuda başlangıçta başarılı olamazlar.
Buluşma istekleri sonrasında gerçekleşen iki küçük kızın maceraları ise serinin ikinci ve son kitabında yazmış İpek Ongun.