Yüce Allah buyuruyor:
"O, (güzel Rabbimiz) ki, lütfû ile bizleri ebedi kalınacak yurda (Cennet'e) yerleştirdi. Bize burada artık ne yorgunluk (halsizlik), ne de usanç (bıkkınlık, sıkıntı, bunalım) dokunmayacak." (Fâtır, 35).
Bedensel açıdan sağlığa, duygusal açıdan huzura kavuşan ve her açıdan gönülleri tatmin olan mü'minler,
Cennet'te gezecekler, dolaşacaklar, yiyecekler, içecekler, köşklerinde, saraylarında istirahat edecekler ve yakınlarını, arkadaşlarını ziyaret edip, bol bol sohbet edecekler ve dünyadaki anılarını anlatacaklar.
Sonra evliyaları, peygamberleri ziyaret edecekler ve onların sohbetlerinden aldıkları manevî feyizler, ruhsal zevkler Cennet nimetlerini aşacak ve gönülleri Allah diye yanacak.
Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in sohbetinde ise, Cennet'te hayat duracak, Peygamberler, evliyalar coşacak ve mü'minler ruhsal olgunluğa ulaşacak.