Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak

Ahmet Sarı

Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak Gönderileri

Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak kitaplarını, Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak sözleri ve alıntılarını, Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak yazarlarını, Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hastalanmıştı. Düşüncelerden kurtulamıyordu. Kendine nasıl bakacaktı, yalnız başına dünyayla başa çıkabi­lecek, kendini idare edebilecek miydi?
Zafer'in edebiyata hele de yazmaya meyli ve yazıyı göklere çıkarması; babanın tüccar olması ve parayı sevmesine karşın Zafer'in ticaretten zerre kadar anlamaması ve paradan hoş­lanmaması; babanın koşulsuz buyruk olmasına karşın Zafer'in eğik başlılığı dikkat çekmektedir.
Reklam
Çile çektiği yüzünden ne kadar da belliydi. Aynaya bakmayı sever miydi acaba? Aynaya bakmayı belki de hiç sevmezdi. Nankör olduğunu düşünürdü belki de aynanın. Gerçekleri acımadan, insanın yüzüne vurduğu için tiksinirdi belki de ondan. Çorak yüzünü aynada görürken neler düşünürdü acaba?
Yüzü ölümün gölgesiyle kaplanmıştı. Dedim ya kireç gibiydi yüzü. Ölüm yüzünde cirit atıyordu.
Reklam
Daha çok genç yaşlarda uzak beldelerde komşumuz olan bir kadın tanıdım. İhtiyardı bu kadın. Seksenin üzerindeydi. Yürüdüğü vakit yorgunluğu ona eşlik ederdi.
Varlığıma anlam katacak sevgilinin eşiğindeydim. Beni bu sonsuz anlam arayışından kurtaracak ÖTEKİ işte ora­cıktaydı şimdi.
Rüzgar görevini yapıyordu, ben şahidim. Ağaçlardan can çekiliyordu. Göçmen kuşları gönül rahatlığıyla yollarına uğurladığını günlerden biriydi. Adlandıramadığım bir ağırlığa kapılmıştım. Hüzünlü hâl içindeydim. Mevsim dönüyordu, ben şahidim, ağaçlardan can çekiliyordu.
Reklam
Beni hüzünlü kılan, bazı günler başıboş bıraksam, ilerde belki isyana dönüşebilecek duygularım olmadı değil.
Bense ruhumda, bilmem bu doğuştan olabilir, devrimler, hareketler, depremler hissederdim. Kimsenin bana acınaklı gözlerle bakmasını istemezdim.
Her şeyde anlam aramaktan, anlam aramaktan her şeyde, her şeyin anlamını kaybettim. Geriye koskoca bir boşluk kaldı, bu boşluğu da daha önceki boşlukların yanına ekledim.
Bir vakit hatırlıyorum matematikle uğraşmıştım, dünyayı çok bilinmeyenli bir denklem, kendimi de onun çözücüsü, gece yarılarına kadar çay içerekten bu kabala denklemini çözmek için çırpınıyordum.
Günden güne okuduğum kitaplar beynimde gedikler ve boşluklar yani kuyular açmaktan başka bir işe yaramıyordu. Bir kuyuyu doldurmaya çalışsam daha o kuyuyu tam anlamıyla dolduramadan, o doldurmaya çalıştığım kuyu için gösterdiğim çabadan bir yığın kuyu oluşuyor, bu sefer onları doldurmak için seferber oluyordum. Bundan acı çekmi­yor değildim, insan düşündüğü için acı çekmiş olur mu, acı çek­menin ruhu törpülediğini mi düşünüyordum? Acı, ruhun cilası, ruh için bir uyarıcı mıydı?
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.