Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Michelangelo Antonioni

Selim Özgül

En Yeni Michelangelo Antonioni Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Michelangelo Antonioni sözleri ve alıntılarını, en yeni Michelangelo Antonioni kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Benim filmlerim hayatın aynasıdır, hayatın kendisi muğlaktır. Gerçekten de, eğer hayat muğlak olmasaydı, hayattaki her şey gizemlilikten uzak ve tamamen açıklanabilir olsaydı, ölümü isteyecek kadar çaresiz olurduk.”
Reklam
Son olarak, en son onurlandınlışınız (Comell'de Fahri Profesör ünvanı verildi) hakkında ne düşünüyorsunuz? -Şimdi profesörüm! Ben daha çok bir öğrenci olduğum için, bu beni güldürüyor. Her filmimle denemek istiyorum. Roma'da adamın biri yanıma gelip, "Sizin filmlerinizle büyüdüm ben!" demiş­ti. Asistanlarımdan birine bu olayı anlattığımda, "Adam çok mu uzun boyluydu?" diyerek karşılık vermişti.
Siz bilerek çalışmalarınızda, üzerinizde sanatsal etkiler bulunmadığını söylediniz. Esinlendiğiniz felsefi kaynaklar, sizi etkisi altına alan herhangi bir modern felsefeci var mıydı? -Sartre ve Camus'nün bir rol oynadığını söylemem gerek. Savaş sonrasının bir felsefesi olarak, onların felsefesi o zamanlar benim açımdan önemliydi.
Gerçekten de burjuvaziyi açıkça eleştiren ya da alaya alan bir tavrınız var. -Evet. Ben burjuvaziye karşıyım ve ona karşı bir şey söylernek istiyorum. Sadece Çığlık ve Po Nehri İnsanları'nda işçi sınıfını ele aldım. İşçiler üzerine film yapılmasını istemeyen bir hükümete karşı bir tepkiydi o.
Oberwald'ın Sırrı (TV için yapılan) hakkında ne düşünüyorsunuz? Biliyorsunuz, o benim filmim değil. Ben sadece yönetmenliğini yaptım. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Bir tür drama, bir kraliçeyle bir anarşist arasında yaşanan çok güçlü bir dramdır. Bunun yanında, günümüz İtalya'sındaki çağdaş görüntümüze ideolojik bir göndermede bulunmayı da içermektedir.
Reklam
Ben kesinlikle, ama kesinlikle kendi üzerime düşünmem. Ben kesinlikle bir 'eylem adamı' değilim. Yaptığım şeyleri yapmak zorunda kalıyorum. Yaptıklarımı gözümün önüne getirdiğim her seferinde, bunların bir daha kesinlikle yapmayacağıını düşünecek kadar zor şeyler olduğunu gördüm.
Biliyorsunuz, Yolcu gösterime girdiği zaman, çoğu kimse izlerken nefesleri kesilse de, üzerine düşündükten sonra filmi anlamsız bulmuştu. Locke'un kimlik değiş­tirmesinin, seyahatlerinin ve sonunda ölmesinin anlamı neydi, diye düşünüyorlardı. Fakat bu filmin temasını kestirrnek çok güç değildi: Ben nesnellik mitini, dışarıdan gelen bir şeye bakmanın içeriden çıkan bir şeye bakmaktan daha iyi olduğu düşüncesini irdelemeye çalışıyordum. David Locke, bir seyirci, ya da işinde olduğu gibi hayatmda da o tavrını sürdürmeye çalışan birisi olarak hayal kırıklığına uğradı: Evliliği yürümedi,evlatlığıyla ilişkisi bozuldu ve işine istediği şekilde bağlılık gösteremiyordu. Bu yüzden bir değişiklik yaratma arayışına girdi: büyük bir değişim.
Cinsel özgürlük de duygulardan bağımsız bir özgürlük anlamına gelmektedir. Ben bugünün genç insanlarının tekrar bizim kuşağın insanlarının aşık olduğu gibi aşık olup olamayacaklarını da bilmiyorum. Sanırım acı çekerler, fakat eminim, benim kuşa­ğımdan insanlarınkinden farklı sebeplerle acı çekerler; kesinlikle romantik değiller. Bütün normları, bütün gelenekleri terk etmiş­ler ve bunun için ödenecek bir bedel vardır. Biliyorsunuz, erotizm duygusal bir hastalığın en açık belirtisidir.
New York ziyareti
İngilizceniz fena değil. -Benim konuşmamdan bir şey anlamazsınız. Brecht'in kendi İngilizcesi hakkında söylediği gibi, "Ben söylemek istediklerimi değil, söyleyebildiklerimi söylüyorum"
Reklam
Dünyanın neresinde olursa olsun, genç ya da yaşlı, insanların ortaya koyduğu eylemlere karşı kesinlikle bir düşmanlık taşımadığıını açıklığa kavuşturmam gerekir. Herkesin toplumun iyiye gitmesi için doğru olduğuna inandığı şeyleri yapması gerektiğini düşünüyorum.
Birisi benim yaptıklarımı(filmlerimi) otobiyografik olarak görmek isterse, günden güne farklılık gösteren günlük bir 'otobiyografik'lik söz konusudur. Her gün farklıdır; her şey değişir.
Filmlerimin arkasında sadece ben -kendim- varım. Bu filmlerde kötümser bir yan olabilir -gerçekten de, onlarda bazı kötümser eğilimler vardır- fakat derinliklerine indiğinizde umut dolu bir insanın oldugunu göreceksiniz. Gerçekten de, filmlerimin arkasında umut vardır. Kötümserliğe rağmen, yapıcı sonuçlara ulaşmak da mümkündür. Fakat benim -bu filmleri yapan bir insan olarak- mistik ihtimallere inanan mistik kafalı birisi olduğumu düşünmemelisiniz. Kötümser olmak çok açık bir şekilde her şeye 'hayır' demek anlamına gelir. Fakat bir şeylere 'hayır' demek, aynı zamanda başka şeylere de 'evet' demektir; dolayısıyla olumlu ve olumsuz yan arasında bir tür denge bulunmaktadır.
yolcu filmi/ Çin deneyiminden sonra
Ben gerçekten neo-liberalizmin iyi bir çocuğu değilim; daha çok ailenin yüz karasıyım ve bu filmle daha da çok öyle oldum. Kendi nesnelliğimle kameranınkinin yerini değiştirdim. Ona istediğim şekilde yön veremiyorum; bir yönetmen olarak Tanrı'yım ben
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.