Büyük Alimler Serisi

Mimar Sinan

Hasan Yiğit

En Yeni Mimar Sinan Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Mimar Sinan sözleri ve alıntılarını, en yeni Mimar Sinan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Zoru severim, imkânsız zamanımı alır. '
Kılıç Ali Paşa, külliye yaptırmak için Sultan'dan izin istetti. Sultan Üçüncü Murat'ın şakacı bir anına denk gelmiş olmalı ki: "Biz Kılıç Paşa'mıza bütün denizleri vermişiz. O ise demek ki karalara da göz dikmiş ki bizden arsa ister. Vermeyiz. Gitsin külliyesini denize yapsın.” Kılıç Ali Paşa, Sultan'ın bu sözlerine çok alındı. Mimar Sinan'a dert yandı. Sinan: "Sorun değil Paşa'm." dedi; "Biz de külliyeyi denize yaparız." "Dalga mı geçiyorsun Sinan Ağa? Denize külliye mi yapılır?" Mimarbaşı, Tophane binasının hemen altında ölçtüğü yere, donanmanın gemileriyle taş getirtti. Arsayı hazırladı. Denizin doldurulduğunu duyan Sultan Üçüncü Murat, haber gönderdi: "Masrafa girmeyin. Biz onu şaka demiştik." Sinan, doldurulan yerin çok uygun olduğunu Sultan'a izah etti ve külliye dolgu arsaya yapıldı.
Sayfa 86 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Mimar Sinan, Sultan Selim'in isteğini gerçekleştirdi. Ayasofya'nın kubbesinden daha genişini yapmayı başardı. Selimiye Camisi için Sinan: "İşte bu cami benim ustalık dönemimin eseridir." diye ustalığını ilan etti.
Sayfa 83 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Reklam
Süleymaniye Cami
Cami ve külliye binalarının yapımı hızla devam ediyordu. Sinan, gecesini gündüzüne katmıştı. Her şeyle ilgileniyor, en küçük ayrıntı üzerinde duruyordu. Sesin rahat duyulabilmesi için, uygun yerlere küpler yerleştirdi. Böylece koca salonun her yerinden vaizin konuşması duyulabilir duruma geldi. Camide, kandil ve mum yakılacaktı. Kandil ve mumlar yakılınca is çıkarırdı. İsin caminin içini karartmaması için isi tavanda toplayacak is odası yaptırdı. Bu odada toplanan is, çok kaliteli siyah mürekkep olarak kullanılıyordu. Akrep, yılan, gibi zararlıların içeri girmesini engellemek içinse avizeler arasına devekuşu yumurtaları yerleştirtti. 1550'de başlayan külliyenin yapımı, 1557'de bitti.
Sayfa 79 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Bu şehr-i İstanbul ki bi misli pahadır, Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır, demişlerdi. (İstanbul şehri kadar değerli bir yer yoktur, Bir taşı bile Acem ülkesinden (Safeviler, İran) değerlidir.
Sayfa 79 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Vizyon sahibi mimar olmak
Safevi Devleti ile Osmanlının arası iyi değildi. Safevi Elçisi, Sultan'a bir sandık dolusu para ve mücevher hediye etti: "Yaptıracağınız cami ve külliye için para sorunu yüzünden beklediğinizi duyduk. Şahımız, caminizi yapabilmeniz için bu sandığı gönderdi." Sultan, elçiye çok kızdı. O sırada huzurda bulunan Sinan'a(Mimar) bağırdı: "Sinan Ağa, görürsün neler olur? Elini tez tutasın. Bu sandığı da elçiye verin geri götürsün.' Sinan yalvarır gibi: "Sultan'ım, bağışlayım, bir isteğim var." "Nedir?" "Sandığı vermeyin." Temel atma töreninde, Sinan Ağa, sandığı getirtti. İçindeki mücevher ve altın paraları temellere serptirdi. Böylece, Safevilere, "Sizin paranız bizim temel taşlarımız değerindedir.' demiş oldu.
Sayfa 78 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Tevazu sahibi insan olmak,
Artık, Sinan(Mimar) yaptığı eserlere kendi üslubunu yansıtıyor, içindeki güzellikleri eserlerinde dile getiriyordu. Çıraklık bitmiş, kalfa olmuştu ama daha usta olduğunu kabul etmiyordu. Söz açılınca: "Ben bu işin kalfasıyım." diyordu; "Daha usta olmadım."
Sayfa 74 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.