Modern Dönemde Aile ve Problemleri

Kolektif

En Beğenilen Modern Dönemde Aile ve Problemleri Gönderileri

En Beğenilen Modern Dönemde Aile ve Problemleri kitaplarını, en beğenilen Modern Dönemde Aile ve Problemleri sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Modern Dönemde Aile ve Problemleri yazarlarını, en beğenilen Modern Dönemde Aile ve Problemleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Stresin davranışsal belirtilerinden öfke patlamasına ilişkin Hz. Peygamber’in hayatında oldukça çarpıcı bir örnek bulunmaktadır. “Rasûlullâh, Hz. Aişe’nin yanındayken oldukça güzel yemek yapan Hz. Safiyye bir yemek yollar. Hz. Aişe’yi kıskançlık krizi tutar, tabağı atar ve kırar. Allah Rasûlü’nün yüzündeki öfkeli hali görünce pişman olur. Bu
Mahrem ilişkinin, bireyin kendi iradesi dahilinde rıza gösterdiği her türlü ilişkiye, iffetsizliğin ise iradesi dışı gerçekleşen müdahale şeklinde anlaşılması, mahrem ilişkiyi iradeye indirgemeye, mahremiyet ve saygınlık duyarlılığının kaybolmasına, nikahsız birlikteliklerin meşru görülmesine, akrabalık ve nesil kavramının önemini yitirmesine sebep olmaktadır. Bireysel özgürlükleri sağlama adına mahremiyet hassasiyetinin tamamen ortadan kaldırılması ise daha büyük bir tehlike olan cinsiyetsizliğin ve eşcinselliğin meşrulaşmasına zemin hazırlamaktadır.
Reklam
Çocuk yetiştirmede dört açıdan Allah’a yakınlaşma söz konusudur: 1- İnsan soyunun devamını sağlamak için çocuk yetiştirmekle Allah’ın rızasına lâyık olmak. 2- Hz. Peygamberin çoklukla diğer peygamberlere karşı iftihar edeceği ümmetinin çokluğunu arttırmakla onun sevgisini elde etmek. 3- Öldükten sonra kendisine hayır duada bulunacak sâlih bir evladın bulunmasını sağlamak. 4- Kendisinden evvel ölmesi halinde küçük çocuğundan şefaat talep etmek.25
Sadakat, güvenilir olmayı gerektirir. Güvenilirlik bir bilinç gelişimidir ve kendisine güvenilen ve emaneti üstlenen kişinin ona bu emaneti verenler karşısında eleştirilebilir, denetlenebilir ve şeffaf olmalıdır.85 Bu vasıfların olmadığı güven anlayışında zayıfların ve güçsüzlerin her zaman istismar edilmesi söz konusudur.
Sayfa 182Kitabı okudu
Görünen o ki, medenîlik iddiasında bulunan çağımız insanlarının belli bir kesiminin, özel gereksinimli bireyler konusunda hâlâ ilkel düşüncelere sahip olduğu yadsınamaz bir mesele olarak karşımızda durmaktadır. Oysa, medenîleşebilmiş insan, özel gereksinimli bireylerin de, en az kendileri kadar, toplumun doğal, normal ve dahi özel bir parçası olduklarının farkındadır. Özellikle de mümin kimliğinin değerine vakıf olan insan, özel gereksinimli bireylerin sadece ailelerine değil tüm topluma, ümmete Allah’ın emaneti olduklarının bilincindedir.
Günümüzde aile içindeki bazı sıkıntıların giderilmesi ve kadının korunması düşüncesiyle çözüm olarak babanın evden uzaklaştırılması yoluna gidildiği görülmektedir. Aslında böyle yapılarak erkeğin onuru rencide edilmiş ve ailesinden koparılmış olmaktadır. Öte yandan bu uygulama ile eşler arasındaki kin ve nefretin daha da artmasına sebep olunduğu göz ardı edilmiş olmaktadır. Kur’an’ın çağlar öncesinden tavsiye ettiği uygulamasında ise, aynı mekânda ama eşler arasında fiziksel temasın olmadığı bir ayrılık tavsiye ediliyor. Kadın, iddetini kocasının evinde tamamlıyor. Böylece boşanma sürecine giren eşlerin, öfkelerinin dinmesine, sakin bir zihin ile meseleyi tekrar gözden geçirmelerine imkân sağlanmış oluyor. Bununla birlikte Kur’an, eşlerin aynı mekânda ama ayrı kalmalarını sağlayarak özlem duygularını daha da artırarak öncelikle boşanmaktan vazgeçmelerini temin etmeyi hedeflemektedir.77
Reklam
3 Şunu unutmayalım ki filmler izleyenlere davranış modelleri sunar ki bunlar bilhassa çocuklar açısından önemli bir taklit vasıtası olan modellerdir.84 Zira çocuklar çok büyük taklitçiler olup tanıdıkları veya gördükleri herkes onlar için gizli bir rol modeldir.85 Çocukların ruhsal gelişiminde ve sosyal çevreyle ilişkilerinde oldukça ciddi bir fonksiyona sahip olan taklit etme, çizgi filmlerin temel öğretme yöntemiyle örtüşmektedir.86
Sayfa 162Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz bir defasında Hz. Ömer’e, asıl mutluluğun altın ve gümüş sahibi olmakta olmadığını şu sözleri ile açıklamıştır: “Bir kişi için olabilecek en kıymetli hazinenin ne olduğunu sana söyleyeyim mi? O, sâliha/iyi kadındır. Kocası ona baktığı zaman içini sevinç kaplar, kocası ondan bir şey yapmasını istediğinde yapar, kocası yanında olmadığı zaman (onun haklarını ve saygınlığını) korur.” Ebû Dâvûd, Zekât, 32
Materyalist bakış açısının yaygınlaşmasıyla birlikte maddi gayelerin ön plana çıkması, insanların yalnız kendilerini düşünmelerine ve sadece kendilerini mutlu etmeye çalışmalarına yol açtı. Bu durum genel anlamda sosyal problemlere neden olurken, aynı zamanda aile kurumunu da kökten sarstı. Kapitalist düzen, aile kurumunu, erkek hâkimiyeti ile kadın hâkimiyeti çatışması üzerine inşa olan bir mücadele alanına dönüştürdü. Neticede aile kurumu, özgürleşme ve bireyselleşme adına kurban edildi.36
Medyada; aile içi şiddet, boşanma, ihanet vb. konular kişiler üzerinden servis edilmeye başlanması, evlilik programlarının medyatik şova dönüşmesi, cinsel tercihlerin özgürlük gibi sunulması aile kurumunun değersizleştirilmesine yol açmıştır.14 Bu durum özellikle genç kuşakları olumsuz etkilemektedir.15 Diğer yandan sosyal medyanın kontrolünün bir ölçüye kadar sınırlandırılamaz olması istenmeyen riskleri beraberinde getirmiştir. Sosyal medya ve internetin bilinçli kullanılmaması kaynaklı; bağımlılık, şiddet, dezenformasyon, ihanet, aldatma, özel hayatın gizliğinin ihlali gibi bireyin beden ve ruh sağlığını bozan, ailelerin parçalanmasına yol açan ve toplumsal birlik ve beraberliğe zarar veren sorunlar yaşanmaktadır.
Sayfa 172Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.