Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Modern Toplumlarda Savaş ve Barış

Cemil Oktay

Modern Toplumlarda Savaş ve Barış Gönderileri

Modern Toplumlarda Savaş ve Barış kitaplarını, Modern Toplumlarda Savaş ve Barış sözleri ve alıntılarını, Modern Toplumlarda Savaş ve Barış yazarlarını, Modern Toplumlarda Savaş ve Barış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaşın Bukalemun Doğası
Savaşın basit ve kolay okacağını asla, asla, asla sanmamalı; bu acayip maceranın içine dalmaya kalkan her kim olursa olsun, macerada hangi fırtınalarla, hangi rüzgârlarla karşılaşabileceğini önceden bilemez ve göremez. Savaşın hummasına tutulan devlet adamı bilmelidir ki, düğmeye basıldığı andan itibaren izlenmesi gereken siyasetin hâkimi olmayı bırakmış ve artık denetleneme olayların esiri haline gelmiştir.
Sayfa 26 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Elde edilen barışlar, çok dikkatli bir özen ister; keza mensuplarını tatmin eden siyasi rejimler, varlıklarını sürdürebilmek için özen ister.
Sayfa 20 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Reklam
" Ticaret çağına ulaştık; bu çağ, savaş çağının kaçınılmaz olarak yerine geçmiştir. (...) Savaş, ticaret öncesinin işidir. Biri vahşi güdülerin, diğeri ise uygarca hesapların ürünüdür. Çok açık r biçimde görüldüğü gibi, ticaret eğilimi güçlendikçe, savaş eğilimi zayıflayacaktır. "
Sayfa 3 - Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Heredot, kadim dönemlerden yakın zamanlara kadar geçerliliğini koruyan çok çıplak bir gerçeği, şu veciz ifadelerle dillendiriyordu: "Hiç kimse savaşı barışa tercih edecek kadar deli değildir; savaşta, babalar oğullarını defnederler; barışta ise, oğullar babalarını defnederler."
Sayfa 147 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Savaşları bir bereket vesilesi olarak tanımlamak sadece bazı kalem sahiplerinin tutkusu sayılmamalıdır. Avam katında da savaşları bereketli olaylar diye nitelemeler görülür. Bu konudaki bir örneğe İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'de tanık olunur. Tüm Türk kamuoyunu yansıtmaması önemli bir teselli vesilesi olsa da, bazı muhalif kesimlerin İnönü'nün savaştaki tarafsız siyasetini eleştirmek için ileri sürdükleri gerekçe, üzerinde düşünülmeye değer bir gerekçedir. Paşa, Türkiye'yi savaştan uzak tutarak, "milletin erkekliğini öldürmüştür"!... Böyle düşünen Türkler demek için oluyor ki savaş, erkekliği artıran bir vasıtadır.
Sayfa 136 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Roma yönetiminin temel ilkelerinden birini hatırlarsak, şöyle deniliyordu: "Cum potestas in populo, auctaritas senato sit". Bütün güç halktadır, ancak yetki senatonundur.
Sayfa 96 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Devlet kudretini ellerinde tutanların (idare edenlerin) sayısı ne kadar az, temsil ettikleri kimselerin sayısı ne kadar büyük olursa esas teşkilat cumhuriyetçiliğe o kadar çok yaklaşır..."
Sayfa 96 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Barış, bir medeniyet hâli; savaş ise, doğal bir hâl olarak tanımlanıyor. İnsanların birlikteliğini oluşturacak medeni teşkilat üç düzlemde söz konusu ediliyor. Birincisi, ius civitatis, yani iç siyasi düzenin hukukudur. İkincisi, devletlerin kendi aralarındaki ilişkileri düzenleyen devletler arası hukuk, ius gentium'dur. Nihayet üçüncüsü, dünya vatandaşlığı hukuku ius cosmopoliticum'dur.
Sayfa 95 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Kısacası barış, sürekli özen isteyen yapay bir durumdur. Hukuk düzeni, kendiliğinden var olan bir düzen değil, toplumların oluşturdukları bir düzendir.
Sayfa 95 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Kant, insanlığa seçim yapmak senin vecibendir; ya doğal eğilimlerin çerçevesinde huzursuz bir yaşama, yani sürekli savaş hâlinde veya savaş tehdidi altında ya da benimsediğin hukuk kuralları çerçevesinde özgür ve huzurlu yaşama evet diyeceksin diye seslenmiştir.
Sayfa 100 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sonuç olarak günümüzde araçlar, silah teknolojisinin düzeyi düşünüldüğünde, amaçların ve savrulmaların önünde -hiç değilse insanlığın bir kısmı için-, bir tür engelleyici rolü üstlenmektedir; dahası, onun adeta gardiyanı hâline gelmiş gibidir. Çılgınlıklarımızın denetleyicisi, artık irademiz değil; sanayi uygarlığının ürettiği ürkütücü ve dehşet saçan silahlardır. Nitekim atom silahının tarihçesi üzerindeki metninin sonucunda Delmas, "çekirdeksel kılıçların gölgesindeki bir barış"tam söz eder.
Sayfa 68 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Montesquieu şöyle demektedir: "Romalıların savaşlarda hırsları, gururlarından kaynaklanırdı; Kartacalıların ise cimriliklerinden. Bu yüzden Kartacalılar, Romalılarla yaptıkları savaşlarda sürekli maliyet hesaplarıyla oyalandılar. Her savaşı götürüleri ve getirileriyle değerlendirdiler. Bu nedenden olsa gerek, giriştikleri savaşları yürekten sevemediler. Romalılar açısından gururlarının muhasebesi söz konusu dahi edilemezdi. Mutlak zafer ve Kartaca üzerinde tam hâkimiyet, asıl kaygıları oldu. Ancak bu takdirde gururlarını tam tatmin etmiş oluyorlardı."
Sayfa 76 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Romalılar, savaşlarını hep tam bir zaferle sonuçlandırmak için yaptılar. Birçok Batı diline Pirius Zaferi deyimini miras bırakmış olmalarına karşın, yarım başarılar, onların zihniyet dünyalarında hiçbir zaman başarı olarak görülmez.
Sayfa 76 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
İnsan olarak barışseverliğimiz nedeniyle barış istiyor değiliz; bize de yaradığı için başkalarıyla barış içinde olmak istiyoruz.
Sayfa 68 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.