Köpek suyu içerken gürültü çıkarır. ."korkunca havlar"
Oysa Kurt suyu sessizce emer ..
...ay ışığında aşkını ulur
...ölüm karşısında şikayet etmez
....boynuna bir ip bağlanmasını asla kabul etmez
....özgürlüğünü pazarlık konusu etmektense
.....ölmeyi yeğler
Yıldırımın toprağı vurmasından daha kısa bir sürede Anda durumu kavradı. Bütün erkeklerin toplanmasını buyurdu, tüm askerler karşısına geldiğinde savaşçıların kabile ve boylarına göre ayrılmalarını istedi. İsteği yerine getirildiğinde bağırdı:
- Birbirinize teker teker bakın, sizden olmadığını sandıklarınızı da yanınızdan uzaklaştırın.
Ayırımın sonunda kağnı tekerinden daha da yüksek birkaç Tatar çocuğu bulundu. Yetim oldukları için canları bağışlanmıştı.
Bu ata sahip olmak için Kağanınım beş kısrak feda etmesi gerekmişti. Pişman olmadı, çünkü Beyaz Ağızlı Doru tam ondan beklediğimiz özelliklere sahipti: kusursuz bir boyun eğme ve dayanıklı bir öfke.
- Bırak sana eşlik edeyim, ben yolu bilen Borçu'yum.
- Onların izini yitirmeden bulabilecek misin?
- Sana ayın nereden doğacağını söyleyebileceğim gibi.
- Hazır mısın?
- Moğolum, dedim alınarak. Bu da sorulur muydu yani...
- Öyleyse gidelim, izci.
- Dağlar Tengri'nin eşiği, sevgilisidir. Soluğuyla durmaksızın onları okşar, yamaçlarını kazır, başlarını beyaz taçlarda süsler. Toprağı onlar aracılığıyla döller. Arzudan simsiyah olunca, memelerini örter, bağırsaklarını aydınlatır, tohumlar, kalçalarını besler, ayaklarını yıkar. Tüm dünya çöle dönüşseydi, tüm topraklar cılk yaraya kesseydi, hayat hâlâ dağlarda soluklanırdı, çünkü dağlar sadece ruhlar için bir kutu değil, Tengri'nin mesajlarını bıraktığı bir yerdir. İhtiyarların ölecekleri zaman Tengri'nin mesajları başkalarınca bilinmesin diye dağlara uzanmalarının nedeni de bu değil mi?