"Dünya, bir çocuğun gözünden çok daha güzel, çok daha ilginç ve çok daha yaşanılası bir yer." dememek mümkün değil kitabı okurken.
Eserde Willow isimli üstün zekâlı bir kız çocuğunun, evlatlık verildiği anne-babasını trafik kazasında yitirmesinin ardından, hayata tutunması, bu acıyı anlamlandırması ve onun hayatına anlam katan kişiler ile yolculuğu anlatılmakta.
Willow, çevresindekilere ilham veren ilginç bir çocuk. Bitkilere ve hastalıklara oldukça ilgili. Bir yetişkinin ilginç diyebileceği takıntıları var. Mesela 7 sayısı, leş kokulu bitkiler, ayçiçekleri...
Ben yan karakterleri çok sevdim, kitaba müthiş bir renk ve enerji vermişler. Özellikle Dell:)
Kitapta yer yer hakim bakış açısı kullanılmış. Yer yer de kalemi Willow alıyor. Farklı bakış açılarının kullanılması da esere ayrı bir ritim katmış.
Bu kitabı okurken çamurdan çörekler yaptığımız, gökyüzüne resim çizmeyi hayal ettiğimiz, bulutlarda çiçek yetiştirmeyi düşlediğimiz o günlere dönmemek mümkün değil. Küçükken ayağıma taş batar endişesi taşımadan çıplak ayakla ip atlayan cesur bizler yetişkin olunca üzerine çamur sıçramasından endişelenen korkaklara dönüşüyoruz maalesef. O yüzden arada içimizde uyuyan o çocuğu dürtüp uyandırmak lazım. Çünkü çocuklar ilham kaynağı ve bambaşka bir özgürlüğün, bambaşka bir dünyanın başlangıcı olabilir.
Willow 'un betimlemeleri ve olayları okura anlatma biçimi gerçekten harika, onu seveceğinize eminim.
Özellikle öğretmen arkadaşlarıma, anne ve babalara tavsiyemdir. Keyifli okumalar:)