"Daha genç olduğum yaşlarda babamın bana verdiği bir öğüt, o gün bu gündür hiç aklımdan çıkmaz :"Birini eleştirmeden önce demişti, herkesin dünyaya seninle aynı imkânlarda gelmediğini aklına getir."
Bir an için ağzımın içinde bir cümlecik biçimlenmeye başlar gibi oldu ve sanki onlar için titreşen bir tutam havadan çok daha fazla çabalarmışçasına dudaklarım dilsiz birininki gibi aralandı. Ama hiç ses çıkmadı ve anımsamak üzere olduğum şey sonsuza değin söze dökülebilir olmaktan çıktı.
"Muhteşem Gatsby"nin sıklıkla büyük bir aşk hikayesi olduğu iddia edilir ve bu ünvanı sadece romantik ögeleri için değil, daha geniş temaları için de hak edebilir. Eser, 1920'ler Amerika'sının lüks atmosferinde, Fitzgerald’ın anlatısı, milyoner Jay Gatsby'nin malikanesine yerleşen savaş gazisi Nick Carraway üzerinden
"O zamanlarda aklımıza gelmiyordu bu, ama fark etmez - yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha da ötelere uzatacağız ... Ve derken güzel bir günün sabahında ...
Böylece akıntıya karşı kürek çekerek, durmaksızın geçmişe doğru sürükleniyoruz."
"Bugünlerde insanlar aile hayatına ve aile kurumlarına dudak bükmeye başladı, bir adım sonrasında da her
şeyi kaldırıp atacaklar ve siyahlarla beyazlar arasında evlilikler baş gösterecek."
Ağaç dallarını yapraklarla benzeyen mevsimin güneş ışığı ile tıpkı filmlerdeki gibi hızla geçişiyle yaz gelmişti. Böylece ben de hayatın yeniden başladığına dair o samimi inanca saplandım.
Nick Carraway, Minnesota’lı genç bir adam, 1922 yazında tahvil işini öğrenmek amacıyla New York’a taşınır. Long Island’ın West Egg bölgesinde zengin, ancak modasız bir bölge olan, yeni zenginlerin yaşadığı bir yerde ev kiralar. Bu grup, servetlerini çok yakın zamanda kazanmış, sosyal bağlantıları henüz kuramamış ve gösterişli zenginlik