Hüseyin Rahmi Gürpınar, tam bir gözlem adamıdır ve etrafında var olan o dönemki tüm sosyal yaşantıların, toplum çalkantılarının, ahlaki yozlazmışlıkların farkındadır. Eserlerinin her birine baktığımızda da işte gözlemlediği bu trajikomik hayatları anlattığını görürüz. Aslında amacı yazıları aracılığıyla insanlara doğruları göstermek ve topluma bir nebze olsun ders verebilmektir. Mürebbiye romanımıza geldiğimiz vakit ise, ana karakterimiz Anjel kendi memleketinde iyi bir hayat sürememektedir ve hayalini kurduğu yaşam arzusuyla bir soylunun peşinden Paris'ten kalıp Osmanlı İstanbul'una gelmiştir. İşte ana hikaye de İstanbul'da bir eve mürebbiye olarak girmesiyle başlar ve bize büyük ahlaki sorgulamalar yaptırarak da devam eder. Hüseyin Rahmi'nin belirli bir tarzı ve üslubu bulunmaktadır. Eğer bu tarzı önceden okumuş ve seviyor iseniz Mürebbiye romanı da sizin hoşunuza gidecektir, eğer daha önce hiç Hüseyin Rahmi okumadıysanız da biraz Türk filmi edasında bir hikaye ile karşılacağınızı bilerek okursanız beklentiniz de ona göre olacaktır. Keyifli okumalar.