Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mürekkep Zaman

Enis Batur

Mürekkep Zaman Sözleri ve Alıntıları

Mürekkep Zaman sözleri ve alıntılarını, Mürekkep Zaman kitap alıntılarını, Mürekkep Zaman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir şey yalnızlığımız kadar kalabalık değildir.
Reklam
"Alın götürün bu yazıyı, bana bir kağıt daha verin: Beyaz, boş, uçsuz bucaksız. Yazı ademi için Zaman mürekkep."
İnsan ölüm gerçeğini ancak birinci el yakınlarından biri öldüğünde kavrayabilir.
Reklam
Anı yazmak, kişinin geçmişine doğru gerçekleştirebileceği seferlerden birisi.
Kendi'yle dış dünya arasında bilinçli mesafe yaratılması, uygarlığın temel edimi olarak tanımlanabilir.
İç acıtan hakikatli bir söz:
Şehir, doğasını kemirerek büyüyor ülkemde.
Sayfa 54 - Kırmızı Kedi, 2014Kitabı okudu
Ne zamana kadar kitap alacaksın/okuyacaksıncılara cevap mahiyetinde:
İçimdeki nektar toplayıcı her vakit kaygılandırdı beni: Tıkanacağımı, boğulacağımı düşündüğüm oldu; toplamaktan yorgun düşüp boşlukta kalacağım endişesiyle titrediğim oldu; yıllar geçti, bana gerçekten gerekenin ne kadar olduğunu anlayamadım.
Sayfa 76 - Kırmızı Kedi, 2014Kitabı okudu
Reklam
Yaşamöyküsü
Yaşamöyküsü yazarlarının yabana atılamayacak bir bölüğünün kendi yaşam deneyimlerinin biricik saydıkları yönünü yücelttikleri, ondan açık ya da gizli, büyülendikleri gün gibi ortada: Bütün hayatlar biribirine benzese de, benim hayatım bir yanıyla benzersizdir kanısı görünür görünmez bir noktada ağır basmış olmasa, neden o yazı girişimi başlatılmış olsun ki?
Sayfa 158 - KırmızıkediKitabı okudu
Gene de, anı ile yaşamöyküsünü çakıştırmadan önce oturup enine boyuna yazıyla yaşam arasındaki ilişkilerin karmaşık, dallı budaklı yapısını çepeçevre kuşatmak, geçmişin örneklerinde rastlanan temel farklılıkları seçmek en doğrusu. Herşeyden önce, Yazı-Hayat bağlanhsındaki merdivene, basamak basamak açılan ya da kısılan ilişkiler zincirine yakından bakılmalı. Yazdıklarına yaşadıklarından pek az katan, devşirdiklerini dolaylama dozunu alabildiğine abartmayı seçerek kullanan pek çok yazar olduğunu okurluk deneyimlerimizden biliyoruz. Öteki uçta, taban tabana zıt konumda, yaşamından soyutlanabilecek tek sahr kaleme almamış olmakla övünen yazarlarla karşılaşıyoruz. Hangisinin doğru, hangisinin bize göre doğru olduğu ayrı bir konu; bu aşamada söylenebilecek olan, bu uç tutumların arasını meridyenlerin, paralellerin doldurduğudur: Yaşamsal alandan yazı(n)sal alana akan suyun debisi kişiden kişiye değişir -Homeros'tan beri. Anı yazarken de böyle: Kimileri herşeyin, bütün yaşadıklarının merkezine kendini oturtur; kimileriyse geri çekilmiş, ego'sunu neredeyse silmiş, öteki'ni ya da ötekileri büyüteç altında tutmayı yeğlemiştir: Benim anılarım asıl başkalannınkidir, demeye getirirler. Farklı yerlem konusu anı yazımında da öne geçen bir ölçeklendirme ister.
Sayfa 156 - KırmızıkediKitabı okudu
Levent Şentürk
Ona duyduğum yakınlıkta Eskişehirliliğinin bir payı var mıdır, olmuş mudur? Kim inanır bilmem, dolaylı bir etkiden söz edilebilir bence, Eskişehirli diye başka bir genç yazara yakınlık duyduğum olmadı bugüne dek, Levent'in yazdıklarına, yaptıklarına sahiden ilgi duydum, Samsunlu ya da Vanlı olması bir şey değiştirmezdi. Ama, çelişkili görünse de olur, Eskişehir'den çıkmış olması beni ayrıca sevindirmişti...
Sayfa 46 - Kırmızı Kedi, 2014Kitabı okudu
Yazı adamı, bir noktadan sonra, yazmadan göremez, anlamaz..
Yazı adamı, bir noktadan sonra, yazmadan göremeyeceğini, anlamayacağını bilir, öğrenmiştir: Bellek nasıl itiyor, saklıyor, siliyorsa, Yazı da aynı işlem türlerine başvurur bu soy metinlerde, nerede yaklaşacağını, uzak duracağını usul usul kestirmeyi. İçtenlik, sahicilik ilkesini bütün bu önlemlerin, bilinçli bilinçsiz budamaların, sakınmaların, ışığı kapatılan koridorların, kilitli tutulan kapıların en hafifinden örseleyeceği, peçelenen gerçeğin keşif sürecini düzmece boyutlara ulaştıracağı, bu türden açılımlar karşısında eksiksiz bir diklenme içinde kalmayı seçenlerin gözde gerekçesi olarak belirir: En iyisi, doğrusu bu kazıya hiç yönelmemektir.
Sayfa 165 - KırmızıkediKitabı okudu
1943-1945 arası, nüfusu 100 bin ile bir milyon arasında değişen 161 Alman kenti haritadan silinecek hale gelmiş. Bu kentlerin içinde Berlin'in ve Hamburg'un, Frankfurt'un ve Köln'ün yeraldığını hemen söylemek gerek. Aynı dönemde 850 kasaba ortadan kaldırılmış, 75 bini çocuk 600 bin sivil bombalar altında ölmüş, toplam bir milyon 27 bin ton bomba atılmış.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.