Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü?

Emrah Cilasun

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? Sözleri ve Alıntıları

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? sözleri ve alıntılarını, Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? kitap alıntılarını, Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
rousseau'nun toplum sözleşmesi, burjuvazinin kendi politik yeteneksizliği sonucu, directoire'in yolsuzlukları ve napoleon'un despotizminin koruması altında gerçekleşebildi. vadedilen sonsuz barış, sonsuz bir fetihler savaşına dönüştürüldü. akla uygun toplum hiç de iyi çıkmamıştı.
Sayfa 7 - engelsKitabı okudu
Ankara, 25 Ocak 1921
Mustafa Kemal aynı gün Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne de aşağıdaki şifreyi yollar: "Yüksek telgrafınız Türkiye Büyük Millet Meclisinde okundu. Mecliste pek ciddi ve heyecanlı bir görüşme yapıldı. Meclis ve Bakanlar Kurulu milli sınırlarımız içinde milletimizin kayıtsız şartsız ve bütün mukaddesat ve geleneklerimiz saklı ve korunmuş olarak bağımsız yaşamasını sağlamak olan kutsal amacımızı tekrarlamakla birlikte, komünizmin ülke ve milletimizde uygulanamayacağı hakkında inancını açıkladı. Bundan başka milletimizin dirliğini bozucu herhangi bir akımın, her nereden gelirse gelsin duraksamaksızın kırılması doğal olduğundan, bu bakımdan gerek bakanlar kurulunun ve gerek bütün milletin uyanık ve tedbirli bulunması gereği, Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kesin ve etkili olarak belirtildi. Hükümetin, bu görüşe uygun olarak hareket edeceği tabii bulunmakla, Erzurum'un sayın ahalisinin, milli birliğimizi daima yenileyip güçlendirici olan sağlam durumlarını iç rahatlığıyla sürdürmeleri duyurulur, Efendim. (Atatürk'ün Bütün Eserleri c. 10 s. 341)
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
“O halde bugün dahi mollaların sözünden çıkmayan Kırgızlar, Özbekler, Tacikler, Türkmenler gibi halklar konusunda ne yapabiliriz?.. Şimdi biz bu halklara gidip de kendilerini sömürenleri devireceğimizi söyleyebilir miyiz? bunu yapamayız, çünkü onlar tamamen mollaların hâkimiyeti altındalar. Bu gibi hallerde, söz konusu millet gelişene kadar, proletaryanın burjuva unsurlardan ayrılması -ki bu kaçınılmazdır- gerçekleşene kadar beklemek zorundayız" Lenin
KARS-ERZURUM, 11 OCAK 1921
11'de Türk komünistlerinden M. Suphi ve Ethem Nejat ziyaretime geldiler. Erzurum'da kendilerine suikast veya hakaret edileceğinden arkadaşlarının Erzurum üzerinden, kendilerinin birkaç refikiyle Tiflis (Bitlis) tarikiyle Ankara'ya gitmeyi düşündüklerini söylediler. "Ya hepiniz Erzurum üzerinden giderek halkın hissiyatını görürsünüz veyahut Ankara seyahatinden vazgeçerek Bakü'ye avdet edersiniz. Zaten ordumuzda Bolşevik teşkilatı yaptığınız hakkında büyük dedikodular başladı. Kol kol ayrılarak seyahatiniz aleyhinize daha büyük dedikodulara sebep olacaktır," dedim. Toptan Erzurum üzerinden gitmeği tercih ettiler, "Seyahattan vazgeçmek olmaz," dediler.
Sayfa 133Kitabı okudu
Bakü Kurultayında Pavloviç'in, Enver hakkında ve dolaylı olarak Ankara hükümeti hakkında söyledikleri: Yeniden doğmuş ve güçlü bir Türkiye'nin oluşması eğer iktidar hala zenginlerin, spekülatörlerin, mülk sahiplerinin ellerinde kalacaksa, ne getirecektir? Yakın geçmişin örnekleri Enver Paşa'nın İttihat ve Terakkici siyasetinde, ayrıca Ermeni ve Gürcistan burjuva bağımsız ve özgür devletlerinin tutumlarında da görüldüğü gibi yukarda sıraladıklarımız bir kez daha doğruluğunu kanıtlıyor. Batı halklarının doğuya karşı birleşmesi gerekliliğini savunan ||. Wilhelm Almanyasıyla birleşti neticede Enver Paşa Türkiyesi Bakü 1920, birinci Doğu halkları kurultayı s.162
Mustafa Kemal'in, 25 Mayıs 1919'da Topal Osman'ı Havza'ya davet edip, kendisine, "İstanbul hükümetinden aksine emir gelmiş olsa bile sen gene Pontusçularla mücadeleye devam edecek ve bunların tenkilinde bulunacaksın, işine sakın ola ki nihayet verme, bilakis hız ver," dediği ileri sürülmektedir. (Hüsamettin Ertürk'ten aktaran: Cumhur Odabaşıoğlu, Trabzon, TOP-KAR matbaacılık, Trabzon, 1990, s.77-78)
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Hüseyin Avni'nin Kazım Karabekir'i hedef alan konuşmasının ardından Mustafa Kemal tekrar söz alır, Mustafa Suphi ve yoldaşları hakkında Karabekir tarafından yapılan plandan övgüyle bahseder: Bir defa Mustafa Suphi'yi herkesten evvel Doğu'da Hüseyin Avni Bey'den evvel meydana çıkaran Kazım Karabekir Paşa'dır. Bu adamın memlekete girmesinin zararlı olacağını takdir eden Kazım Karabekir Paşa'dır ve bunun memleket haricine, sınır haricine atılması lazım geleceğini bilen de Kazım Karabekir Paşa'dır. Yoksa Erzurum'da valiliğiniz değildir. Biz değiliz efendiler. Fatinane bir surette yapmış olduğu planı, herkesten evvel icap edenlere faaliyet veren Kazım Karabekir Paşa'dır... Çünkü her gittiğiniz yerde aleyhinde bulundunuz, yazık değil mi? Tarihe geçecek onun yaptığı şeyler. (Atatürk'ün Bütün Eserleri c. 10 s. 310-311) Yıllar sonra Mustafa Kemal ile yolları ayrılacak olan Kazım Karabekir, uzun süre yasaklı kalan anılarında bu olayla ilgili olarak "hayatımla ve namusumla oynadılar" diyecektir. (Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz, s. 1076)
Sayfa 155Kitabı okudu
Yahya Kâhya'nın oğlunun Mete Tunçay'a yazdığı mektup
Yıllar sonra Kahya Yahya'nın oğlu Osman Kahya, 15 Aralık 1967'de Mete Tunçay'a yazdığı mektupta, babasının o zamanki faktörlere göre vatani vazifesini yaptığını, asıl katilin bugün tapılan biri olduğunu zaman gösterecektir diye belirtir (Mete Tunçay Türkiye'de sol akımlar cilt 2 s. 352)
Sayfa 200Kitabı okudu
TKP kafilesinin Erzurum'da başına gelenler resmi kayıtlara da geçmiştir. Erzurum'daki kumandan Rüştü, Mustafa Kemal'e aşağıdaki şifreyle beklenen haberi verir. Mustafa Kemal Paşa'ya yazdığım şifre ilave olunacaktır Mustafa Subhi on yedi refikiyle Erzurum'a gelmiş ise de istasyonda toplanan binlerce halk tarafından tahkir ve tard olunmuştur. Evvelce alınmış tedabir-i inzibatiye neticesinde fiili bir tecavüz vuku bulmıyarak bahsi geçen durmayarak yoluna devam etmeye mecbur olmuştur. Trabzon tarikini takip etmekte olup güzergâhta ahali konak ve yiyecek vermemektedir 22 kanun-u sani (Ocak) 337 (1921) Rüşdü
Sayfa 153Kitabı okudu
Maria Suphi ile ilgili
Kâhya'nın yakın arkadaşı Hocanın Hasan'ın oğlu Murat Ateş, Cumhur Odabaşıoğlu'na 13 Ocak 1988'de konu hakkında şu bilgileri vermiştir. "Rahmetli babam Hocanın Hasan, Kâhya'nın çok yakın arkadaşıydı. Mustafa Suphi hadisesinden sonra, Mustafa Suphi'nin karısını Çömlekçi'de vaktiyle Alican Tokman'a ait halen metruk olan evde sakladığı söylenirdi, burada bulunan bir kadınla konuştum, ancak Kâhya'nın karısı çok sert, müsamaha tanımayan bir kimseydi, kadını uzun müddet saklayamadı, bir müddet sonra kadın kayboldu, bu yıllarda on bir yaşındaydım ve kadının kati olarak Mustafa Suphi'nin karısı olduğunu bilmiyordum" (Cumhur Odabaşıoğlu, Trabzon, s.214)
Sayfa 175Kitabı okudu
73 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.