Ama bayım,
Anımsadıkça ölen bir bedenim var sizi
Siz nereden bileceksiniz?
Elleriniz sonbahar
Gözleriniz biraz yaz
Siz bilmezsiniz bayım!
Onursuz yaşamak,
Onursuz yaşamak her gün ölmektir biraz.
Affet beni Allahim
Zarifoğlu nun şiirleri de çözüm değil bu işe
Sevgisi saman alevi olan bütün dünyaya,
Tüm dillerde küfürler ediyorum.
Hak ver bana Allah ım
Cüzdanımda bir resmi vardı ki hala duruyor
Her açtığımda bana bakıyor o gözleri
"Bir vesikalık can alır mı?" deseler, basit bir soru
"Alır derim, alır " kendimden biliyorum.
Kıskandım kaşlarına değecek kadar uzun kirpiklerini kaşlarından. İki elini masada birleştirdiğin sağ elini sol elinden kıskandım. Seni her gün görüp önemsemeyen insanlardan kıskandım. " Ah , ben olsaydım orada " dedim. "Bir an olsa ayrılmazdım." Oturduğun sandalyeden tut saçlarına değen taraktan bile kıskandım ben seni.
Bir kadın hâlâ aşık
Bir adam "Seni seviyorum"u söylemekten aciz
Kadının gözlerinde tek bir cümle
Ya gelirse?
Gelmedi adam hiç
Bitti bir hikâye
Bir kadın hâlâ aşık
Bir adam "Seni seviyorum"u söylemekten aciz
Bir kadın ağlıyor her gece sessizce...
Bir kadın hâlâ âşık.
Bir adam “ Seni seviyorum” u söylemekten aciz Kadının gözlerinde tek bir cümle
Ya gelirse?.
Gelmedi adam hiç
Bitti bir hikaye.
Bir kadın hâlâ âşık.
Bir adam “Seni seviyorum”u söylemekten aciz
Bir kadın ağlıyor her gece sessizce...
Ayrılık ne zor Allahım, suru üfleniyor kalbimin.
İkiye ayrılıyor ortadan
En korkunç kıyamet benim içimde vuku buluyor.
Ona gelince gidiyor ruhum
Ama ismimin yanında ismini bile artık koyamıyorum
"Bir kadın hala aşık
Bir adam 'seni seviyorum'u söylemekten aciz
Kadının gözlerinde tek bir cümle
Ya gelirse?
Gelmedi adam hiç
Bitti bir hikaye.
Bir kadın hala aşık
Bir adam 'seni seviyorum'u söylemekten aciz
Bir kadın ağlıyor her gece sessizce.."
Ama bayım,
Anımsadıkça ölen bir bedenim var sizi
Siz nereden bileceksiniz?
Elleriniz sonbahar
Gözleriniz biraz yaz
Siz bilmezsiniz bayım!
Onursuz yaşamak,
Onursuz yaşamak her gün ölmektir biraz......
Yine küstü yaprak ağaca,
Aşk, asırlardır hasret sevişine
Elim yorgun, tenim yorgun, beynim yorgun gidişine
Ne olur gelip sevsen; hayata dönsem
Ya da ölsem kollarında
Aşk, asırlardır hasret gelişine,
Gel!
"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa diye küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım"
diyen üstadı saygi ile andim bu gece. Hak verdim tüm kalbimle. Tuttum kalemi öptüm. Çünkü seni "yazmasam deli olacaktim"...
Kıskandım kaşlarına değecek kadar uzun kirpiklerini kaşlarından. İki elini masada birleştirdiğin sağ elini sol elinden kıskandım. Seni her gün görüp önemsemeyen insanlardan kıskandım. " Ah , ben olsaydım orada " dedim. "Bir an olsa ayrılmazdım." Oturduğun sandalyeden tut saçlarına değen taraktan bile kıskandım ben seni.