Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nazım Hikmet'in Hasreti

Türkkaya Ataöv

En Beğenilen Nazım Hikmet'in Hasreti Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Nazım Hikmet'in Hasreti sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Nazım Hikmet'in Hasreti kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzak Bir Aşkın Hikayesi..
Sana kavuşursam bu öyle dayanılmaz bir saadet olur ki ! Belki de artık işte o gün ölürüm.
Sayfa 57
Memleketimi seviyorum: Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiç bir şey gideremez sıkıntımı Memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Sayfa 10 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekliyor beni bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık, aynı daldaydık. Aynı daldan düşüp ayrıldık. Aramızda yüz yıllık zaman,  yol yüz yıllık. Yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından.    Hasret 1-2    
“ Kayın Rus sayılır, kavaklar Türk saydığımız gibi.” Demişti Nazım bir keresinde.
Sayfa 20 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Tohuma, toprağa, denize İnan; insana İnan hepsinden önce. Kuruyan dalın, sönen yıldızın, sakat hayvanın duy kederini, hepsinden önce de insanın. Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin, sevindirsin seni karanlık ve aydınlık, sevindirsin seni dört mevsim, ama hepsinden önce sevindirsin seni insan.
Sayfa 19 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Hasret Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı…
Reklam
Nazım, eski Moskovalı’ydı, malum eski İstanbullu olduğu kadar.
Sayfa 20 - MAY YayınlarıKitabı okudu
‘Sevda’ deyince Aşk da gelmez mi akla? Gelir. Herkes tutkun olur. Nazım çapında olmasa da… iyi adamın da aşkı olur, kötünün de. Kimbilir, Al Capone’un bile aşık olacağı tutmuştur. Ne vatan hainleri vardır ki, onlarda bile aransa kara Sevda bulunur. Gel gör ki, Nazım asıl, Türkiye’ye sevdalıydı.
Sayfa 10 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Kitap ortada. Okuyucunun da aklına, fikrine güveniyorum. Zaten güvenmesem, kitabımı okusun diye önüne sürmezdim. Öyleyse, önsöze, hele benim yazacağım önsöze ne lüzum var?
Sayfa 92 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Moskova’daki Mayakovski kitaplık - müzesini gezen Nazım bir kenara şunu yazmış: “ Güneşin çeşitli nebatlara ışık ve ısı vererek büyümelerini sağlaması gibi, Mayakovski de öteki ozanların kendilerini bulmalarını yardım eder.”
Sayfa 16 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hele geceleri ışıklandırıldığında renk renk, motif motif bir rüya beldesine benzerdi Kızıl Meydan. Zaten bu sıfatın yüz yıllar önceki anlamına göre, adı: “ Güzel Meydan” dı.
Sayfa 90 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Başkent, geniş ormanların ve yerleşme alanlarının kucak kucağa olduğu koca bir park gibiydi. Sadece İsmailova Parkı 1180 hektarı kaplıyordu. Her yıl 400 bin ağaç dikilmekteydi.
Sayfa 20 - MAY YayınlarıKitabı okudu
Yurda her ayakbasışında içeri alınmamış mıydı? Yirmi ikisinde bir gençti. Moskova’dan öğrencilikten dönüyordu. Hopa da vapurdan iner inmez bileklerinde kelepçe takıldı. Üstü arandığında, not defterine “ Heraklit Üstüne Düşünce” adlı şiiri bulunmuş ve polis bu eski Yunan düşünürünün adını eski harflerle “ her ekaliyet ” okuyunca… “ ekalliyet diyen kim? bu Herklit’tir. Eski bir Yunan düşünürü!” “ Üstelik Yunan ha! Bunun hesabını mahkemede vereceksin.”
Sayfa 9 - MAY YayınlarıKitabı okudu
ZOYA kimdir? Zoya Kosmodemyanskaya, bir gerilladır. 332.nci Alman Alayı onu Petrişşevo Köyünde asmış ve bedenini ipte asılı bırakmıştı. Zoya'nın gerila adı Tanya dır. Görevi yurdunu çiğneyen düşmanın gerisine sızıp onlara zarar vermektir. Nazi işgali altındaki Petrişşevo köyüne ikinci sızışında yakalanır... Ve Aralık ayının beşin de ipe çektiler... Donmuş ve rüzgarla sallanarak 25 Aralık gününe kadar öylece bıraktılar. Zoya nın öyküsünü, Nazım hapiste, annesi Celile Hanımı ın getirdiği Fransız gazetesinden öğrenir. O gece oturup yazdığı şiir şöyle başlıyor: Zoya idi adı... Senin memleketini sevdiğin kadar Bende seviyorum memleketimi Seni astılar memleketini sevdiğin için. Ama ben Yaşıyorum. Ama sen öldün. Sen çoktan dünyada yoksun Zaten ne kadar az kaldın orada On sekiz senecik. Doyamadın güneşin sıcaklığına bile. Sen asılan partizan, Ben mahpusta şair. Nazım, Zoya için şiirini yazadığı sıralarda ünlü sovyet yazarı Konstantin Simonov onun hakkında bir oyun kaleme alıyor, kompozitör Kovaleviski bir opera hazırlıyor, heykeltıraş Zelinski ve Ledeva heykellerini yapıyorlar, Alma Ata 'da hayatı filme alınıyordu. Kitapları, mektupları, güncesi müzelere kaldırılıyordu.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.