Nefis Kusurları ve Tedavileri
Ebu Abdurrahman Es-SülemiSayfa Sayısına Göre Nefis Kusurları ve Tedavileri Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Nefis Kusurları ve Tedavileri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Nefis Kusurları ve Tedavileri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuşkusuz bir makineyi en iyi onu icat eden kimse bilir. İnsanı da en iyi bilen onu yoktan, bir damla sudan yaratan, muhtaç olduğu bütün nimetleri, rızıkları yaratan ve bütün canlıları yaşatan yüce Rabb'idir.
Sayfa 11
İmam Rabbani Ks, Nefis hususunda şöyle der:
Peygamberlerin gönderilmesi, kitapların indirilmesi ve dinin emrettiği yükümlülüklerden maksat,
Allah Teala'ya düşmanlık etmek için var olan kötülüğü emreden nefsin arzularını ortadan kaldırmaktır.
Binaenaleyh nefsin arzularını kırmak da dinin hükümlerini yerine getirmeye bağlıdır.
Sayfa 13Kitabı okudu
Abdurrahman-ı Câmî [kuddise sırruhû] İslâm âlimlerini ve velileri anlatan Nefehâtü'l-Üns adlı eserinde İmam Sülemî hazretlerinin ſkuddise sırruhû] çok büyük bir âlim ve mutasavvıf olduğunu, onun doğumu üzerine babasının çok sevindiğini ve bütün malını tasadduk ettiğini zikreder. Ayrıca babasına, "Oğlun oldu diye bütün malını Allah yolunda dağıttın, ona bir şey bırakmadın" denildiğinde, "Eğer oğlum iyi bir insan olursa iyilerin kefili
ve yardımcısı Allah Teâlâ'dır. Yok, eğer bozguncu biri olursa hiç olmazsa eline fesat aleti vermemiş olurum”
dediğini nakleder.
Sayfa 18Kitabı okudu
Annem bana yola çıkmadan önce şu tavsiyede bulundu : ' Beytullah' a gidiyorsun, yaptıklarına dikkat et. Her an seninle birlikte bulunan omuzlarındaki Kiramen Katibin melekleri yarın kendisinden utanacağın bir işi senin aleyhine yazmasınlar. '
Sayfa 20Kitabı okudu
Nefisle mücadele, dünyevî muharebeden güçtür.
Sayfa 27
Tirmizi Nefsi şöyle tanımlar :o hayvanı bir ruhtur, kalp ( nefsi natika ) ile beden arasında vasıtadır.nefsine hakim olmak , sabretmek demektir.nefisle mücadele , dünyevi Muharrebeden güçtür.
Sayfa 27 - Tasaffur klasikleri Semerkand yayınları 10.baski İstanbulKitabı okuyor
Nefs-i Mutmainne:
Bu nefis Allah Teâlâ'nın Rab olduğunu yakînen (kesin olarak) bilen ve kabul eden, onun vaadine gönül hoşluğu ile güvenen, sözlerini tasdik eden, emrine ve takdirine sabreden nefistir.
Mutmain olan nefis, Allah’ın (kıyamet günü) yüzünü ak edeceği, kitabını sağ eline vereceğine gerçek manada iman eden nefistir. O Allah’ın kazâ ve kaderine, hayır ve şerrine, fayda ve zararına razı olandır.
Sayfa 29
Nefs-i Levvâme:
Yaptığı iyilikleri ve kötülükleri kınayan, genişlik ve darlık anlarında sabretmeyen, kaçırdıklarına her zaman pişman olan ve "keşke yapsaydım veya keşke yapmasaydım" diye hep kendini kınayan, ayıplayan nefistir. Ayrıca kötülenen ve günah işleyen nefistir. Sadık, iyilik yapan ve günah işleyen hiçbir nefis yoktur ki kendini kınamasın. Zira bir hayır, iyilik yaparsa "keşke daha fazlasını yapsaydım" der. Aynı şekilde ahirete gittiği vakit dünyada terkettiği hayırlardan dolayı kendisini kınayacaktır. Yine Allah Teâlâ'nın şu âyet-i kerimede üzerine yemin ettiği nefistir.
"(Kusurlarından dolayı kendini) kınayan (pişman olan) nefse yemin ederim ki" (Kıyâme 75/2).
Sayfa 29
Nefis
Nesif Arapça bir kelime olup çok sayıda mânaları ihtiva eder: Ruh,can, benlik,akıl, insanın bedeni, ceset, kan, azamet, izzet, bir şeyin cevheri, hamiyet, ukubet, arzu, murat. Tasavvufi olarak Kâşâninin ifade ettiği gibi, kendisinde iradî hareket, his ve hayat kuvveti bulunan latif buharlı bir cevherdir. Kötülüğü emreden manasında anlaşıldığı gibi, Allah tarafından insana üflenen ve ruh-i rahmânî, ilâhî ben manasına da kullanılmıştır. Hakîm et-Tirmizî bunu şöyle tanımlar: O, hayvanî ruhtur, kalp (nefs-i nâtıka) ile beden arasında vasıtadır. Nefsine hâkim olmak: Arzu ve isteklerine veya öfkesine hâkim olmak ,sabretmek demektir. Nefisle mücadele, dünyevî muharebeden güçtür.
Sayfa 29 - SEMERKAND
Nefis: Arapça bir kelime olup çok sayıda mânaları ihtiva eder: Ruh, can, benlik, akıl, insanın bedeni, ceset, kan, azamet, izzet, bir şeyin cevheri, hamiyet, ukubet, arzu, murat. Tasavvufî olarak Kâşânî’nin ifade ettiği gibi, kendisinde iradî hareket, his ve hayat kuvveti bulunan latif buharlı bir cevherdir. Kötülüğü emreden manasında anlaşıldığı gibi, Allah tarafından insana üflenen ve ruh-i rahmânî, İlâhî ben manasına da kullanılmıştır. Hakîm et-Tirmizî bunu şöyle tanımlar: O, hayvanî ruhtur, kalp (nefs-i nâtıka) ile beden arasında vasıtadır. Nefsine hâkim olmak: Arzu ve isteklerine veya öfkesine hâkim olmak, sabretmek demektir. Nefisle mücadele, dünyevî muharebeden güçtür.
Sayfa 29 - Semerkand