Eğer birbirlerinden hiç ayrılmaması gerekenler, birbirlerinden ayrılıyorlarsa, o zaman bu böyle olmalı. Eğer bu birliktelik bitmiş ise, birlikteliği devam ettirmek için bahaneler ileri sürülmemeli.
"Kitaplar, kitaplar! Hep kitaplar, büyükbaba! Ne zaman anlayacaksın, bizi ilgilendiren içinde yaşadığımız şu dünyadır; parçası olduğumuz dünya ve hiçbir zaman yeterince sevemediğimiz dünya. Bak!"
Söylendiğine göre devrin başlarında çok sayıda insan, adına Başıboşluk denen kalıtımsal bir hastalıktan muzdaripmiş, çünkü bu insanlar bir zamanlar, hani o kötü zamanlarda, başkalarını zorla çalıştıran insanların soyundan geliyorlarmış. Tarih kitaplarının yazdığına göre, biliyorsunuz bunlar köle sahipleriydi veya işçileri çalıştıran iş sahipleriydi. İşte o dönemde insanlar bütün zamanlarını dükkanda çalışarak geçirirmiş, çünkü ancak bu kadarcık bir iş yapmaya yatkın imişler. Ben gerçekten inanıyorum ki, bir zamanlar o insanlar da bu tür işler yapmaya zorlanmışlardı.