Aslında maalesef Beyza Alkoç'a ön yargısı olan insanlardan biriydim. Bu kitabı almakta hiç aklımda yoktu fakat sevdiğim bir booktuber'ın bu kitap hakkındaki yorumunu dinleyince ve reading slumpta olduğumu fark edip bu kitabın beni reading slumptan çıkarabileceğini fark edince hızlı bir kararla alıp okumak istedim. Ve ön yargıların ne kadar kötü şeyler olabileceğini tekrardan kafama soktum.
Kitabı gerçekten çok çok beğendim hatta uzun zamandır okuduğum en güzel aşk kitaplarından biriydi. Neden bilmem Mine karakterini kendime çok yakın hissettim. Yaşadığı acılara ortak oldum, onunla güldüm, onunla ağladım, zorluklara onunla göğüs gerdim. Ve Mine ve Efe'nin aşkı o kadar masum, o kadar tatlıydı ki. Yüzümde hep güzel bir gülümsemeyle okudum kitabı. Aynı zamanda kitabın şarkısı olan "Rengarenk acılar" hayatımda dinlediğim en güzel şarkıydı. Hiç abartmıyorum. Mine ve Efe'nin aşkını hayal ederken şarkıyı dinlemek.... O kadar sevdim ki sürekli dinlemeye kıyamıyorum.
Kısaca No: 26, sizi reading slumptan söküp alabilecek, çok ama çok keyifli zaman geçirmenizi sağlayacak (Bu arada kitap o kadar akıcı ki rsdeyken bile 480 sayfalık kitabı bir günde bitirdim o yüzden gözünüz korkmasın) müthiş bir kitap. Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Başka bir kitapta görüşmek üzere, esen kalın!