Oblomov Gönderileri

Oblomov kitaplarını, Oblomov sözleri ve alıntılarını, Oblomov yazarlarını, Oblomov yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oblomov neredeyse gözleri yaşararak, "neden böyleyim ben?"diye sordu kendine ve başını tekrar battaniyenin altına gizledi. "Neden?" Kendini gereğince, "başkalarının" yaşadıkları gibi yaşamaktan alıkoyan düşmanın ne olduğunu aradı ya, boşuna; içini çekti, gözlerini kapadı, birkaç dakika sonra uyku hali gene hislerini uyuşturmaya başladı. "Ben de... İsterdim..." dedi gözlerini güçlükle kırparak, "başka bir şeyi... yoksa tabiat mı böyle ezen beni... Hayır, tanrıya şükür... Yakınmak olmaz..."
Düşüncelere daldı... "Neyin nesi bu? Başkası olsa yapar mıydı bunları?" diye geçti kafasından. "Başkası, başkası... Nedir bu başkası?" Kendini " başkasıyla " karşılaştırmaya koyuldu. Düşünmeye başladı, düşündü, düşündü; böylece kafasında başkası hakkında Zahar'a anlattıklarının tamamen karşıtı bir fikir
Reklam
İyi insanlar, hayatı, zaman zaman hastalık, kıtlık, münakaşa ve yer yer de çalışma gibi muhtelif tatsız hadiselerle bozulan bir huzur ve miskinlik ideali olarak kavrıyorlardı. Emeği, atalarımızdan kalan bir ceza olarak kabul ediyorlardı ama sevemiyorlardı onu, fırsat varsa muhakkak kaçıyorlardı ondan, bunu mümkün ve gerekli görüyorlardı. Müphem zihinsel veya manevi sorularla katiyen karıştırmıyorlardı akıllarını, böylece daima sağlıklı ve neşeliydiler, böylece uzun yaşıyorlardı, erkekler kırk yaşında delikanlılara benziyorlardı, kocamanlar zorlu, ıstırap verici ölümlerle cebelleşmiyorlardı, inanılmaz uzun bir hayattan sonra donup kalarak ve son nefeslerini fark edilmeden vererek adeta sinsice ölüyorlardı. Eskiden insanların daha güçlü kuvvetli olduklarını söylemeleri boşuna değildir. Evet, gerçekten de daha güçlü kuvvetli; eskiden bir çocuğa hayatın anlamını kavratmak, onu hayata Bilge ve ciddi olsun diye hazırlamak için acele etmiyorlardı, onu kafasında soruların karanlığını doğuran kitaplarla boğmuyorlardı; sorular aklı ve yüreği yutar, ömrü kısaltır.
...kendim de bilmiyorum! Ya da aptalca bir düşünceyle işkence çekiyorum, bundan sonra ne olacak diye... Nedir mutluluk dediğin... Bütün bir hayat..." dedi sessizce sorularından utanarak, "bütün bu sevinçler, acılar... tabiat," diye fısıldadı, "her şey beni bir yerlere çekiyor, hiçbir şeyle hoşnut olmuyorum...
Sayfa 584 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Seni tanıdığımdan beri başka düşüncem yok...
Sayfa 447 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Hayat mı bu, hep endişe, hep telaş! Ne zaman gelecek dünyevi saadet, huzur?
Sayfa 431Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.