Konusuyla, kurgusuyla ve tarzıyla etkileyici bir gerilimdi. Hatta kaliteli bulduğumu da söyleyebilirim. Ama eksik bir şeyler vardı. Sonu biraz aceleye gelmiş gibi desem; ya da kitabın genelinde, asıl konuya karşı bir çabuk anlatım vardı desem; doğru anlatmış olurum sanırım. Yazar günlük eylemler yerine böylesi bir konuyu daha detaylı anlatsa, sonunu daha etkileyici bitirse daha tatmin edici olurdu, diye düşünüyorum.
Kısaca konuya değinmek gerekirse; küçük yaşından itibaren annesi tarafından her türlü taciz ve zorlamaya maruz kalmış 15 yaşındaki bir çocuğu, son vukuatından sonra kendi annesini polise ihbar eder. Böylece çektiği acılardan ve annesinin baskısından kurtulduğunu düşünür. Ama yanıldığını kısa sürede fark eder. Genlerinden ve yaşadıklarından dolayı, aynı kötü ruhun annesi gibi kendinin de taşıdığını sürekli inkar eder ama annesinin sesi, onu yalnız bırakmayıp tersi olduğunu hep hatırlatır. Olayların tek tanığı olarak mahkemeye çıkıp ifade vermesi gerektiği için, uzman desteği alsa da, tüm gerçeği onlara anlatamadığı için zor durumda kalır ve içindeki suçlu ile sürekli savaş halinde yaşar.
Olaylar kitapta karakterin kendi ağzından okuyucuya aktarılıyor. Arada annenin sesi de devreye giriyor ve bu da anlatımı renkledirmiş bana göre.
Akıcı ve çok merak uyandırıcı bir kitap, ben sevdim ama çok doyurmadı. Gerilim türünü çok okuyanlara normal geleceğini düşünüyorum ama bu tarzı az okuyanlar ve ilk tanışacaklar için beklentilerini karşılayacak bir kitap olduğunu söyleyebilirim.