Tam olarak safını belli etmeyen, yeri geldiğinde siyaseti mizah olarak kullanan yeri geldiğinde çok sert eleştiriler yapan bir insandan bahsedeceğiz. “Yaza yaza yazar oldum” cümlesiyle ünlüdür aslında kendisi ve bir gazeteci olmanın verdiği farklılık duygusuyla kaleme alır aslında eserlerini. Kendisi sağcı olmamakla birlikte kontrollü darba diyen partiye en başta karşı çıkan, solcu olmamakla birlikte hükumete ağır eleştirilerde bulunan, gençlik zamanını Ocaklarda geçirmiş ve en orta tanımıyla ‘Ulusalcı’ bir kimlikte yazarımız. Bize de zaten tek bir siyasi görüşe Bağnaz gibi tutulacak değil; siyasi görüşü ne olursa olsun bu ülkeyi sevecek ve önceliğini bu ülke adına verecek insanlar gerek.
Gelelim kitabımıza. Karadeniz Ağzı ile yazılmış bir kitap. Bu arada aklıma düştü, kısa bir not: Ağız ve Şive farklı konulardır, araştırmanızı tavsiye ederim. Aslında sınav sorusu bile olur bundan. Üstelik bu Karadeniz Ağzı komedi unsurundan çok birçok siyasi harekete ve siyasete konu olan Din ve Para gibi unsurları içerisinde barındırmasıyla kendini okutuyor. Mizahtan çok kime ne gönderme var şeklinde okuduğum bir kitap. Tabi bu konuda finali Levent Kırca’nın ‘Önüm Arkam Sağım Solum Dönek’ adlı yapıtım geldiği zaman daha detaylıca işlenmiş olmasını beklediğimi de iletmeliyim.
Kitap hakkında neler söyleyebiliriz. Hocayı kime benzettiğimi söyleyeyim o halde. ‘Salih Kalyon’ ve daha iyisini de yakıştıramazdım. Keyifli okumalar..
Memleket Hikayeleri adlı kitabının incelenmesinde de belirttiğim gibi mizahsel anlatım ile günümüzün sorunlarına daha düşündürücü bir bakış açısı sunmaktadır. Bu kitapta ise Laz ağzı ile fıkralar anlatan ve yaşadıklarını espritüel bir dille aktaran "Ofli Hoca" vardır. Halkın ahlak ve din anlayışının içindeki sorunlardan şikayet eden hoca, güldürmenin yanında geniş geniş düşünmenin de yollarını bize göstermektedir.
