En Eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak Gönderileri
En Eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak kitaplarını, en eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak sözleri ve alıntılarını, en eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak yazarlarını, en eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir şey zihni genişleyen evren kadar genişletmiyor. Kürelerin müziği bir ninni, Galaktika Senfonisi'nin görkemli akorlarının yanında bir hafif bir çınlama. Metafor ve boyut değiştirdiğimizde, yüzyılların tozu, "antik" tarih dediğimiz şeyin sisi, jeolojik çağların dur durak bilmeyen, aşındırıcı rüzgarlarıyla çok geçmeden uçup gidiyor. Dördüncü önemli rakamına kadar doğru olduğu kadarıyla evrenin 13,72 milyar yıl olan yaşı bile gelecek milyar yılların yanında solda sıfır kalıyor.
Dawkins bu kitapta detaylı örneklerle doğada, canlılarda doğal seçilimi ve Evrimin işleyiş mekanizmasını anlatmış. Doğal seçilimi bilgisayar programları ile Örneklendirme çalışmalarındanda bahsetmiş. Eğer Dawkins, veya Evrim üzerine okuma yapacaksanız çok daha temel ve basit kitaplarla başlamanızı öneriyorum, aksi halde sıkılabilirsiniz ve aklınız karışabilir.
"OLASILIKSIZLIK DAĞI, doruk noktalarını baş döndürücü bir şekilde az yoğunluklu gökyüzüne doğru yükselterek şaha kalkıyor. Olasılıksızlık Dağı'nın kule gibi dik uçurumları asla tırmanılamaz gibi görünüyor. İşleri zorlaşan dağcılar olan minnacık böcekler, sarp ve ulaşılamaz olan yüksekliklere umutsuzca bakarak dağın eteği boyunca sürünüp
Gözler, kulaklar ve kalpler, bir akbabanın kanadı, bir örümceğin ağı, bunların hepsi, nerede görürsek görelim apaçık mükemmel mühendislikleriyle bizleri etkilemektedirler: onların bazı amaçlar doğrultusunda iyi olduklarını veya kısımları başka bir şekilde yeniden bir araya getirilseydi, daha kötü olacaklarını görebilmek için onlara doğal ortamlarında bakmamıza gerek yok. üzerlerine yazılmış olan 'olasılıksız mükemmelliğe' sahipler. Bir mühendis, eğer onlarla ilgili belirli bir sorunu çözmesi istenseydi, onları bu şekilde tasarlayacağının farkına varır.
Bu, böyle nesnelerin şans eseri varlık bulamayacaklarını söylemenin bir başka yoludur. Gördüğümüz gibi açıklama olarak rastlantıyı şans eseri öne sürmek Olasılıksız Dağı'nın zirvesindeki sarplığa tek bir sıçrayışla fırlamaya eş değerdir. Peki, dağın öbür tarafındaki hafif, yeşil eğimlerden yavaş yavaş tırmanmak ne anlama geliyor? Bu rastgele değişkenlerin yavaş, birikimli, adım adım, rastgele olmayan hayatta kalmalarıdır ki Darwin buna doğal seçilim adını vermiştir. Olasılıksız dağı mecazı, bu bölümün başında alıntı yaptığımız şüphecilerin (bu nesnelerin ardında bir tasarımcının olması gerektiği şüphesini taşıyanlar) hatasını dramatikleştirir. Yaptıkları yanlış, gözlerini sabit bir şekilde dikey uçuruma ve onun korkunç yüksekliğine dikmekti. Gözlerin, protein moleküllerinin ve parçaların diğer olasılıksız bir araya gelişlerinin üzerinde oturduğu zirveye gidilecek tek yolun sarp uçurumdan geçtiğini varsaydılar. Darwin'in büyük başarısı, dağın öbür tarafından yukarı doğru çıkan hafif eğimleri keşfetmekti.
Hiç şüphesiz, balinalar ve dugonglar, karadaki yaşamlarının tüm geçmişi üzerlerinde yazılı olarak gelmişlerdir. Eğer kasıtlı olarak deniz için yaratılmış olsalardı, çok farklı olurlardı, şimdi olduklarından çok daha fazla benzerlerdi balığa. Üzerlerinde geçmişi yazılı olan hayvanlar, canlıların şuan sahip oldukları yaşam biçimleri doğrultusunda yaratılmadığının, çok farklı atalardan evrimleşerek geldiğinin en canlı kanıtlarıdır.
Dilbalıkları ve pisibalıkları da üzerlerine tüm tarihi kayıtları yazılıdır ve bu geçmiş, tuhaflığa işaret etmektedir. Yassı balık tasarlamak için işe koyulan aklı başında hiçbir yaratıcı, çizim tahtasına her iki gözü de aynı yuvarlak yana gelecek şekilde, absürt biçimsiz bir baş çizmezdi. Kesinlikle, en başından beri, vatoz balığı tasarımını kullanır, karnı üzerinde yatan, gözleri üstte simetrik olarak yerleştirilmiş bir şekilde yapardı.