Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi

Güzide Sabri Aygün

Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi Gönderileri

Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi kitaplarını, Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi sözleri ve alıntılarını, Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi yazarlarını, Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
144 syf.
·
Puan vermedi
Güzide Sabri'nin eşi tarafından yazmayı kısıtlandığı bir dönemde yazdığı, en çok ses getiren romanı "Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi" Fikret 'in kızı Nedret'e yazdığı mektuplardan oluşan eser; yasak aşk,hastalık ve toplumun değer yargıları etrafında şekillenmiş.Diğer yasak aşk hikayelerinden farklı olarak aşkı uğruna gemileri yakan değil yuva yıkmamak,ihanet etmemek adına direnen bir kadın karakterle karşılaşıyoruz. Güzide Sabri'nin bu kitaba zeyl(ekleme) olarak Nedret'i yazması "Nedret annesinin kaderini yaşayacak mı?" sorusunu akıllara getiriyor.
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı MetrukesiGüzide Sabri Aygün · İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,093 okunma
Reklam
Göğsümü açtım. Dondurucu bir rüzgâr derimi yaktı. Fakat orası, göğsümün sol tarafı, ateşler içinde yanıyor, oraya soğuğun tesiri olmuyordu!
Yaşamak için çalışmak, didinmek... Hayvanlar bile buna tâbi. Ne kadar yorucu ve fakat ne uslanılmaz bir çalışma! Neticesi hüsranla bitecek bir hayat için!
Reklam
Onun her devresinde bir saadet var zannediyordum. Sonra, ne kadar aldanmışım!
Elimde savunma vasıtası olarak ne var? Yalnız temiz ve saf bir aşkım. Hâlbuki bu, benim için en büyük bir suçlanma vesilesi! -☆-
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
"Of! Bütün bu hayallere bedel hakikat ne kadar acı!
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
melows☆

melows☆

@kocabiisacmalik
·
22 Nisan 20:41
Şu anda yanımda o bulunsa, diyordum. Fakat her türlü vicdani mesuliyetten uzak, bizi birbirimizden ayıran mânilerden uzak. Her ikimiz de mevcudiyetimize sahip bulunmak şartıyla. Şurada ay ışıklarıyla henüz aydınlanmayan sahilin bir köşesine çekilip rüzgârın ürpertili temaslarıyla inleyen çamların iniltilerini dinleseydik. Ben ona bütün çektiklerimi, bütün duygularımı, kalbimin gizli bir köşesinde kalıp henüz itiraf edilemeyen dertlerimi, acılarımı dökseydim. O ise, bu, teselliden mahrum, tedaviye muhtaç aşkın şikâyetlerini, iniltilerini sessizce dinleseydi. Sonra bir sandal, denizin uçsuz bucaksız boşluğu içinde bizi uzaklara, hiçbir felaketin uzanamayacağı tenha bir yere bıraksaydı.
Şu anda yanımda o bulunsa, diyordum. Fakat her türlü vicdani mesuliyetten uzak, bizi birbirimizden ayıran mânilerden uzak. Her ikimiz de mevcudiyetimize sahip bulunmak şartıyla. Şurada ay ışıklarıyla henüz aydınlanmayan sahilin bir köşesine çekilip rüzgârın ürpertili temaslarıyla inleyen çamların iniltilerini dinleseydik. Ben ona bütün çektiklerimi, bütün duygularımı, kalbimin gizli bir köşesinde kalıp henüz itiraf edilemeyen dertlerimi, acılarımı dökseydim. O ise, bu, teselliden mahrum, tedaviye muhtaç aşkın şikâyetlerini, iniltilerini sessizce dinleseydi. Sonra bir sandal, denizin uçsuz bucaksız boşluğu içinde bizi uzaklara, hiçbir felaketin uzanamayacağı tenha bir yere bıraksaydı.
Reklam
Ya Rabbim! Şu imkânsızlık içinde çırpınarak, didinerek öleceğimi bildiğim hâlde imkânsız emeller arkasında ümitsizce koşmak istiyorum.
Sizi her gün, her saat görmek istediğim hâlde acı bir mecburiyetle kendimi bundan mahrum ediyorum.
Ah, kim bilir ruh hâlime vâkıf olmayanlar ne derece mesut olduğuma hükmederler!
Ah! Halbuki onun tarafından gelecek her derdin, onun yüzünden çaresiz olacağım her mihnetin bence bir lezzeti vardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.