Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ölüm Son Değildir 1

Selim Gündüzalp

En Eski Ölüm Son Değildir 1 Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ölüm Son Değildir 1 sözleri ve alıntılarını, en eski Ölüm Son Değildir 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında ölümü kendimize biz düşman yapıyoruz. Zamana ve mekâna sığmayan arzularımızı, duygu ve düşüncelerimizi kırk-elli yıllık dar bir şeride sığdırma gayretimiz, bizim için ölümü tatsız kılıyor. Sonsuzluğu isteyen akıl ve kalbimizi, bir gün işlemez olacak vücudumuzun emrine verdiğimiz; kabirden öteye geçemeyecek sevdaların, ancak kabre kadar sürecek dostlukların ağına kendimizi hapsettiğimiz an, iç dünyamızda bir bocalamadır başlıyor. Her şeye endişeyle baktıran, hayatın tadını kaçıran bir bocalama. Ebediyet arzusu; yaratılış toprağımıza ekilen en kudretli tohum bu olsa gerek. Gelip geçici şeyler bize huzur vermiyor. Her ayrılık bizi acıya boğuyor. asırlardır ebedî bir hayatın formülünü arıyoruz.
Zafer YayınlarıKitabı okudu
Her mevsim yaşanan hadiseler gösteriyor ki, ölüm yeni bir hayatın başlangıcıdır ve o hayata ulaşabilmek için geçirilmesi gereken bir arınma hareketidir. Diğer bir ifadeyle ağırlıklardan kurtulma faaliyetidir. Sonbaharda çürüyen, kuruyan ve kendisinde hayattan eser kalmayan kökler, dallar ve tohumlar, ilkbaharın o her yerden hayat fışkıran bayramına hazırlanır ve vakti geldiğinde yeni bir hayata kavuşurlar. İşte birgün bizler de, o tohumlar gibi toprağa düşeceğiz. Her ne kadar bir müddet için toprağa karışsak bile, bizim de ebedî bir baharımız vardır ve gelecektir.
Zafer YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ebedî Hayat Işığı
Teknik ilerleme ile mânevî gerileme arasındaki tersine gelişme, II. Dünya Harbinden beri. bütün dünya düşünürlerini ve aydınlarını meşgül eden bir konu olmuştur. Acı, fakat gerçektir. Bugün, ilim ve teknoloji hiçbir devirde göremediğimiz ilerlemeler kaydetmiş, harikalar meydana getirmiştir. Fakat insan ruhu ile tuz ruhu arasındaki farkı anlamak
Ebedî Hayat Işığı
Zaten suç ve günah olarak isimlendirdigimiz bütün hadiseler insanın ve toplumun herhangi bir sebeple gerçekleştiremediği arzu ve gayelerini hayata geçirme Çabaları sırasında doğmaktadır. Bunlar da; adam öldürme, yalancılık, dolandırıcılık, rüşvet ve buna benzer insanı rahatsız edici suçlar şeklinde kendini gösterir. Sosyolog ve pedagoglar
Ölüm Gerçeği
Ölüm gerçeği İnsanoğlu binlerce yıldan beri ölümü yok edemedi. Onu öldüremedi. Her gün, dünyaya veda eden ortalama 300.00 kişinin şahitliği bize bu ölümsüz gerçeği hatırlatıyor. Çok azımızın özlediği, çoğumuzca istenmeyen ölümden hiçbirimiz kaçamıyor. En kudretli devlet başkanları, en yiğit savaşçılar bile onun karşısında boyun eğdiler. En bilgiç doktorlar kendilerini kurtaramadılar. Ne ilk çağın ölümsüzlük şurupları, ne de günümüzün en modem tıp teknikleri hayatın bu amansız takipçisiyle baş edemiyor. Bütün insanlara eşit davranan ölüm; mevki, meslek, setrvet, şöhret, ırk, din, yaş ve cinsiyet farkı gözetmeden bütün kapıları çalmaya devam ediyor.
Sayfa 11 - Zafer Yayınları
Ölüm Gerçeği
İnsan ruhu sonsuzluğa meftun olduğu içindir ki. bütün semavî dinler ebedî bir hayat müjdesiyle, ölümün dehşet veren yüzünü aydınlığa çeviriyorlar. Ölümden 190 yerde söz edilen Kur'ân-ı Kerîm'de, bütün âyetlerin üçte biri öldükten sonra dirilmeyle ilgili. Bediüzzaman’ın çocukluğunda kendi nefsine dediği bir imtihanı. biz de şahsımız için uygulayalım. Bediüzzaman kendi hayaline, saltanatlı bir milyon sene dünya hayatı ile zahmet içindeki ebedî bir hayattan hangisini tercih edeceğini sorduğunda, "Zahmetler içinde de olsa, bâki bir hayat isterim' cevabını alıyor. Onun buradan hareketle çıkardığı hüküm şöyle: 'Demek en büyük fâni, en küçük bir âlet ve cihazat-ı insaniyeyi doyuramıyor. İşte bu istidattandır ki (kabiliyet) insanın ebede uzanmış emelleri ve kâinatı ihata etmiş efkârı ve ebedî saadetlerin envaına yayılmış arzuları gösterir ki, bu insan ebed için halk edilmiş (yaratılmış) ve ebede gidecektir. Bu dünya ona bir misaârhânedir ve âhiretine bir intizar (bekleme) salonudur."
Sayfa 13 - Zafer
Reklam
Batıda bilhassa son iki asırda ortaya çıkan ve daha ziyade bir kargaşa şeklinde göze çarpan fikrî ve sosyal hareketliliğin ebedî hayatın inkârından kaynaklandığını söylemek fazla zor olmamalı.
Sayfa 14
GÖNÜL KOCAMAZ Maçkapalas'da, Abdülhak Hamid'in evinde bir meclis“ Gençlik, ihtiyarlık bahsi... Ihtiyar bir hanımefendi, Abdülhak Hamid'e döndü: Gönül kocamaz efendim, kocamaz!.. Sanatkârın cevabı: “Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez!..”
Sayfa 21
Âhirette seni Kurtaracak Bir Eserin olmadığı Takdirde, Fâni Dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme. --Bediüzzaman--
Sayfa 21
Tıpkı açlık ve susuzluk gibi... İnsanın susaması, suya işaret eder ve onun varlığını gösterir. Bu, su ile insan arasındaki özel ve içten bir alâkadır. İnsanın âhiret âleminin varlığını iç dünyasında sezmesi âhiretin varlığına en büyük delildir.
Sayfa 23
Reklam
Evet, 60-70 senede olsa hayatımız kısa süren bir rüya gibi geçer gider. Hele Yunus Emre : Geldi geçti ömrüm benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Göz Yumup açmış gibi
Sayfa 114
Yolculuk Mu , Nereye
Psikolog William Marston, 300 kişiye “Yaşamaktan maksadınız nedir?” diye sormuş ve insanların %94'ünün “gelecek ümidiyle, bugüne katlandıkları” sonucuyla karşılaşarak şaşırmıştır. İnsanların çoğu “Bir şey olmasını; birinin ölmesini, çocuklarının büyümesini, gelecek seneyi, rüyalarında gördükleri veya hayallerinde yaşattıkları bir seyahati yapmak fırsatını vs. beklemekte fakat sadece yaşadığımız anın elimizdeki biricik gerçek oldugunu farkedememektedir. Halbuki, akan suyun içinde insan ne ise. geçen zaman içinde de hayat o değil midir? Geri getirebilir misiniz?
Sayfa 25
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.