Tarihin Psikanalitik Anlamı

Ölüme Karşı Hayat

Norman O. Brown

Ölüme Karşı Hayat Gönderileri

Ölüme Karşı Hayat kitaplarını, Ölüme Karşı Hayat sözleri ve alıntılarını, Ölüme Karşı Hayat yazarlarını, Ölüme Karşı Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unamuno, "insanı öteki hayvanlardan ayıran şey, şu ya da bu biçimde, insan kendi ölümünün muhafızı olmasıdır. Ama bu kadar umarsızca beklediği tehlike nedir? Sefil bilinç kendi yok oluşundan ürküyor ... Goril, şempanze, orangutan ve onların türü, insanı garip huyu kendi ölümünü biriktirmek olan, zayıf ve çelimsiz bir hayvan olarak görüyor olmalıdır" der.30 İnsanları hayvanlardan ayıran ölüm bilinci değil ölümden kaçıştır. Kemiklerini kırmızıya boyayarak ve onları ailenin ocağı yanına gömerek ölülerini· hayatta tutan en erken dönem mağara insanlarından Hollywood cenaze kültüne, ölümden kaçış, Unamuno'ya göre, bütün dinlerin özünde yatar. Piramitler ve gökdelenler -bronzdan daha uzun ömürlü abideler- dünyanın "ekonomik" faaliyetinin ne kadarının gerçekte ölümden bir kaçış olduğunu gösterir. Eğer ölüm hayatın bir parçasıysa, yaşam (ya da cinsel) içgüdüsü kadar bir ölüm içgüdüsü de varsa, insan tıpkı bizatihi kendi cinselliğinden kaçar gibi ölümünden de kaçış halindedir. Eğer ölüm hayatın bir parçası ise, insan tıpkı kendi yaşamını bastırdığı gibi kendi ölümünü de bastırır.
Sayfa 112 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Tüm hayatın hedefi ölümdür.
Sayfa 111 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Wittgenstein, eğer doğru anladıysam, psikanalizin konumuna çok yakın bir konum alır. Şöyle söyler: "Benim amacım, gizli bir saçmalıktan apaçık bir saçmalığa geçmeyi öğretmektir." "Sonunda beni anlayan (önermelerimi) anlamsız bulacaktır." Psikanaliz Wittgenstein'ın bıraktığı yerden başlar. Sorun dilin hastalığı değil, insan denen hastalıktır.
Sayfa 81 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Rilke, sanatçıyı "hareketleri hücresinin duvarlarıyla engellenen bir dansçı"yla kıyaslar. "Adımlarıyla ve kollarının sınırlı sallanmasıyla ifade bulamayan dudaklarında bir tükeniş olur, aksi halde yaralı parmaklarıyla duvarlara bedeninin yaşanmamış hatlarını kazımak zorundadır". Sanat doğal içgüdülere sadık, dolayısıyla çocukluğa sadık bir yaşam yoludur: "Özgün amaçlar hatırına bir özdenetim ya da özsınırlama değil, kendini sakınımsız bırakmadır; dikkat değil, ama bilgece bir körlüktür; sessizce ve yavaşça sahip olunan şeyleri artırmak için çalışmak değil, dayanıksız tüm değerlerin sürekli bir israfıdır. Bu varlık biçimi belli bir naiflik ve içgüdüsellik taşır, ve en iyi neşe dolu bir güvenle, yani çocuklukla karakterize edilen bilinçdışı sürecine benzer." Çocuk "şeyIeri kaybetme endişesi taşımaz". Çocuğun duyduğu herşey sevgisinden geçer ve sevgisiyle aydınlanır: "Ve bir zamanlar sevgisinin aydınlattığı herşey bir imge olarak kalır, silinmez, ve imge sahip olunan şeydir; çocuklar bu yüzden böyle zengindir......... ...........Belki Rilke'nin psikanalist tarafından tamamlanmaya ihtiyacı vardır. Öte yandan da, psikanalitik formülasyonlar Rilke'nin yanına konduklarında tarumar olmuş buğday tarlasının kurumuş sapları gibi görünür. Psikanalist, Freud gibi, "biz, diğerlerinin canımızı yakan belirsizlikler ortasında el yordamıyla durmaksızın yolumuzu ararken, doğru dürüst bir çaba bile harcamadan kendi duygu girdaplarından en derin hakikatleri bulup çıkaran" şairin kapasitesini kıskanmalıdır.
Sayfa 77 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Mutluluk tarih öncesi bir isteğin gecikmiş gerçekleşmesidir. Bu yüzden servet bu kadar az mutluluk verir; para bebeksi bir istek olmamıştır. S.Freud
Sayfa 77 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Tarih çok yakında doğacak insanların alametidir"
Sayfa 76 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
124 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.