Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa

İbn-i Sina

En Beğenilen Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Her bir oluşan şeyin bedenini yöneten kuvvetinden aldığı bir asıl vardır. Fiilinin sonlu olmasından dolayı zorunlu olarak bu da sonlu cisimsel bir kuvvettir. Şayet sonsuz olsaydı, madde ancak, yaşlığı çözen dışsal ve içsel sebepler ve çözülene bedel olanı engelleyen sebeplerden dolayı yaşlığı belli bir süre korurdu. Bedeninin kuvvetlerinden her bir kuvvetin ve her bir maddenin bu ikisinden her birinin gerektirdiği aşılma ihtimali olmayan bir sınırı vardır. Bu sebepler gerektiği şekilde gerçekleşirse böyledir. Bu doğal ömürdür... "
Litera Yayıncılık
" (...) Cevher olmayanın bilkuvve cevher olması mümkün değildir. "
Litera Yayıncılık
Reklam
" Her bir ana element; türü yönünden, örneğin su olması bakımından, bir sıfatla doğal bir cisim olur; ikinci yetkinliği yönünden de, örneğin bilfiil soğuk olması bakımından, tam olarak alemin asıl unsurlarından (rükün) bir unsur olur; karışımla azalması yönünden de bileşikte bir ana element (ustukus) olur. Parçalar daha da küçüldükçe mizaca/karışıma daha yatkın olurlar... "
Litera Yayıncılık
" (...) Saf toprak, saf ateş, saf su veya saf hava yoktur. Aksine bunların her biri hepsinin karışımından oluşur. Bunlardan biri kendisinde baskın olan unsurdan başka bir unsurun baskın olduğu bir diğeriyle karşılaştığında, karşılaşılan şeyde baskın olan, bu şeyde mağlup olanla aynı olduğundan, bu mağlup olan (özellik) ortaya çıkar ve açık hale gelir. Bu açık hale gelme kendisine baskın olana direnmeye ve ona baskın gelmeye yönelik hareketle olur ve (sonuçta) ona üstünlük sağlar. Bu tarzda hareket edince de baskın olanlar ile mağlupların toplanmasıyla ortaya çıkmış olan düzene değişiklik ve dönüşüm ârız olur. "
Litera Yayıncılık
Taksim-Bilinen-Parça (Bütün)
" Taksimin kendisi (bilinen) varlığı takip eder. Bir şeyi akıl taksim ettiğinde, sonra da (bu taksimini varlığa delalet ettiği söylendiğinde (taksim) ondan daha açık olmaz. "
Litera Yayıncılık
Oluş, kendinde asıldır.
" Oluş aracılık olmaksızın bir anda olan bir durumdur. "
Litera Yayıncılık
Reklam
Dediler ki: kendisinde boşluk olmayan ne çoğalabilir, ne de bölünebilir.
Birisi gözlemlediğinde, tesadüf eder...
" (...) Birisi gözlemlediğinde toprağın mekanında oluşan bitki ve hayvanların topraktan, sudan ve havadan türediğine ve onların varlığının zorlanmış olanların birleşmesiyle tamamlandığına tesadüf eder. Toprak oluşan şeyin şekillendirme ve düzenlenmesinde yapışkanlık ve koruma sağlar; su oluşan şeyin düzenlenme ve şekillendirmeyi kolaylıkla kabulünü sağlar. Suyun cevheri akıcılığından sonra toprakla karışımından korunur; toprağın cevheri de suya karışarak dağılmaktan korunur. Hava ve ateş bu ikisinin unsurluğunu kırar ve onlara bileşme itidali kazanır. Hava genleşerek aralıkların varlığını sağlar; ateş ise zorlar, pişirir ve bir araya getirir. "
Litera Yayıncılık
" Her bir cismin doğasındaki cirm doğası onun dışındadır. Bu durumda ona komşu olan tek olur. " Bir zahidin çiğnediği keçi yolu, insanı, kendisiyle ya da tanrısıyla buluşturan bir mağaraya götürebilir.
Litera Yayıncılık
" (...) ateşin saf ateş oluşuna delalet eden şey, aynı zamanda merkeze yakın olan toprağın saflığına da delalet eder. "
Litera Yayıncılık
Reklam
" Doğa zikredilen nitelik olmayıp aksine onun ilkesidir. "
Litera Yayıncılık
" (...) Görme duyusu idrak gücünün son sınırında olsaydı, bu insan ette su, toprak, ateş ve havayı ayırt edilmiş olarak görürdü. Bu durumda da et gerçekte et olmaz, aksine diğer bir insana rağmen bir insanın görmesi nedeniyle (et olurdu) Yine onlar dediler ki, birisi bozuluşa uğradığında veya ikisi bozuluşa uğradığında, ne bozuluşa uğrayanlara imtizaç etmiş/ karışımı demek doğru olur, ne de bozuluşa uğrayan ve uğramadan kalana. "
Litera Yayıncılık
" Duyulur olan durumları tanımlayışımız eksik tanımlarla tanımlayıştır. Gerçekten duyulur ile kastettiğim algılanması duyulur bir aracı ile veya bir araz ile olmayandır. Ona bir tanım veya isimlerin şerhleri verme gereği duyduğumuzda, belki de gerçekte mahiyetinden bir şeye delalet etmeyen, aksine onun gerektirdiği durumlara delalet eden bir takım izafet ve değerlerle onu tanımlar veya tasvir ederiz/betimleriz. "
Litera Yayıncılık
" (...) Göksel ulvi cisimlerin kuvvetlerini yaklaştıran ve uzaklaştıran göksel dairesel hareketler oluş ve bozuluşun ilk sebepleridir. Onların tekrarlanması da kaçınılmaz olarak oluş ve bozuluş zincirinin tekrarının sebebidir. Bu devir ve dönüş düzenini koruyan, onları birbirine bağlana ve terk edildiğinde yavaşlayıp etkisinde dengeli olmayacak derecede hızlandıran hareket, ilk harekettir. Bu anlamı açıklamak için deriz ki: Şayet yıldızların/eğimli hareketi olmasaydı, etki bir yönden tek bir bölgeye has olur, oradan uzak olan (bu etkiden) azade olur, ona yakın olanlar orada benzeşirlerdi. Bu durumda burada baskınlık o yıldızın gerektirdiği tek bir niteliğin olurdu. Şayet bu (nitelik) sıcak olursa, yaşlık maddelerini yok edip yıldızların karşısındaki cisimleri sadece ateşsel olana dönüştürürdü. Bu durumda havasal oluşumların kendisinden oluştuğu karışım olmaz, bitkisellikten hiçbir şey onu o şey yapan olarak sabit olmazdı. Aksine bir kısım yıldızın çoğunlukla karşılık geldiği nitelik, bir kısım da çoğunlukla karşılık gelmediği ona zıt bir nitelik, orta bir kısım da orta bir nitelik oluşurdu. Bu durumda bir meyil/eğim konumunda devamlı şiddetli yaz, diğer bir meyilde devamlı şiddetli kış, diğerinde devamlı ilkbahar veya sonbahar olur. İlkbahar ve sonbahar meylinde olgunlaşma tamamlanmaz, kışın donukluk, yazın devamında da yanma meydana gelirdi. "
Litera Yayıncılık
Ana elementin tek olmasının doğru olmadığına dair sözümüz daha önce geçti. Nasıl böyle olur ki! Özünde ateş olanın su, su olanın ateş, toprak olanın hava veya hava olanın toprak olmasının imkânsız olduğunu öğrendin. Bu nasıl böyle olur! İşte burada rastlantısal suretten ortaya çıkmayıp, aksine farklı suretlerden ortaya çıkan zıt güçlerdeki fiil ve edilgi vardır. Farklı suretler farklı türler oluşturmayı gerektirir. Bir suretin diğerine bir üstünlüğü yoktur ki, diğerlerinin değil de onun unsurla bileşimi özelleştirmeyle ana madde kılınsın. Bu durum kesin olarak açıklığa kavuşmuş hususlardansa, ana elementin tek olmadığı da kesin olarak açıklığa kavuşmuştur Öyleyse (ana element) çoktur. Onun sonsuz olarak çok olmadığı da bilinmektedir. Bu durumda ana elementler sonlu bir sayıda olmalıdır.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.