Kahramanımız Ömer okuldan eve canı sıkkın bir şekilde gelir. Çünkü matematik dersinde konuyu anlamamış ve arkadaşlarından geri kaldığını fark etmiş. Ömer, dedesi ile biraz mantık oyunu oynadıktan sonra annesi ile beraber işlemler üzerinde çalışırlar ve böylece konuyu anlamaya başladığını fark eder. Ve saatler ilerleyince çatı katına çıkar, gizemli kutusunu eline alır.
Kutunun içerisinde parlayan yıldız bu sefer ülkemizin güney komşusunu göstermektedir; Kazakistan.
"Farabi, Türkistan'ın Farab şehri (Bugünkü Kazakistan sınırları içinde eski bir şehir olan Otrar) yakınlarındaki Vesiç'te (871-72) doğdu."
Ömer gözlerini kapatır ve kısa süre içerisinde kendisini bir meydan da bulur. İleride bulunan kalabalığa yaklaşarak bu kalabalığın ortasında bulunan bilgin olduğu belli olan kişiyi dinlemeye başlar. Fakat dinlediklerinden pek bir şey anlamaz. Çünkü bugüne kadar ziyaret ettiği bütün bilginler somut bilgilerden bahsetmiştir fakat bu bilginin konuşmalarından öncekilerden daha farklı konularda bilgi sahibi olduğunu düşünür.
Farabi'ye göre ilimler:
1- Dil: Sarf ve Nahiv
2- Mantık
3- Matematik, Aritmetik, Geometri, Optik, Astronomi, Müzik, Mekanik
4- Fizik ve Metafizik
5- Medeni İlimler: Ahlak, Siyaset, Fıkıh, Kelam
Farabi, Aristo'dan sonda Muallim-i Sani yani İkinci Öğretmen ünvanını almıştır. "Sen mi daha bilgilisin Aristo mu?" diye soranlara "Aristo'ya yetişseydim onun en seçkin talebelerinden biri olurdum." diyerek alçak gönüllülüğünü gösterir.