Bir trafik kazası sonrasında oğullarının hatırasını yaşatabilmek... Ellerindeki imkanları kullanarak torun sabihi olmak. Bir taşıyicı anne... Ahh Aylin ahh... Sanırim annesiz ve babasız olmanın zorluğunu en çok bu durumda anladı ve başına gelenler.
Çok çabuk okunabilen bir kitap ve hızlı giden bir hikayesi var. Ilk başta bir karma karışık geliyor kitap ilerledikçe olaylar birbirine bağlanıyor ve daha hızlı gidiyor. Titizlikle hazırlanmış ve bana göre epey emek harcanmış tıbbi konular ele alınırken. Bazı noktalarda biraz fazla geldi bana açıklamalar, olayın hızla akışına müdabale ediyor gibi. Açık da aradım esasında. Ama Mahmutun da dediği gibi minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Ben hop oturup hop kalktım bazen. Ne yapıyorsunuz siz. Doktor Mahmut... siz nasil bu sekilde davranırsınız, bunlar hukuka aykırı dediğim çok nokta oldu. En çok Ayline üzüldüm ben. Onun yanlızlığına, çaresizliğine, vicdanına, kabulleşine- kabullenmek zorunda kalınışına ve zorunda bırakılışına... güven duygusunun çöp oluşuna, ilk heyecanlarını yaşayamamış oluşu, anlamlandıramadığı olayların kendini içinde bulunuşuna. Hepp çok oldu Aylin benim için. Sanırım biraz da Aylin oldum belkide. Ama ben böyle yapmamalıydı direnirdim, süründürmeliydi, bu kadar çabuk... okudum, beğendim şans verin derim. Etkileyici bir hikayeydi benim için. Keyifli okumalar dilerim...