Öpüşmenin Tarihi - Popüler Kültürün Doğuşu

Marcel Danesi

Öne Çıkan Öpüşmenin Tarihi - Popüler Kültürün Doğuşu Gönderileri

Öne Çıkan Öpüşmenin Tarihi - Popüler Kültürün Doğuşu kitaplarını, öne çıkan Öpüşmenin Tarihi - Popüler Kültürün Doğuşu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Öpüşmenin Tarihi - Popüler Kültürün Doğuşu yazarlarını, öne çıkan Öpüşmenin Tarihi - Popüler Kültürün Doğuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu dünyayı içinde yaşanacak daha iyi bir yer yapmak için gerekli olan tek şey sevmektir.
Almancada farklı öpüşme türlerini betimleyen 30 kelime vardır, buna "verilmemiş öpücükleri telafi etmek" anlamına gelen Nachkuss da dahildir.
Sayfa 15
Reklam
Kırmızı renk aynı zamanda kanla bağlantılıdır ve kanın kaynağı da kalptir. Bu belki de bu organın tarih boyunca ve birçok kültürde neden aşk için bir metafor olarak sunulduğunu ve böyle algılandığını açıklayabilir. Antik Mısırlılar kalbi aşkın oturduğu, aşk hislerinin kaynaklandığı yer olarak görürlerdi. Antik simyacılar da kalp atışlarının aşkın ritmiyle senkronize olduğuna inanırlardı. Duyular üzerine yazdığı 1991 tarihli kitabında Diane Ackerman şöyle yazar: "Belki de sesli, güvenli ve rahatlatıcı atışı nedeniyle, tarih boyunca insanlar aşkın yerini kalp olarak belirlediler." Roma mitolojisinde Cupid'in oku, içimizde atmaya başladığında aşkın yok edici gücünden kaçamayacağımızın göstergesi olarak, kalbi deler. Bu aşk gerçekleştiğinde, kaçınılmaz bir şekilde diğer insanın yaşamına bağlandığımız anlamına gelir.
Romalılar ayrıca aynı sosyal sınıftan vatandaşlar arasında istenmeyen öpüşmeler esnasında yakalananları cezalandıran garip bir kanun da çıkarmışlardı. Roma imparatoru Tiberius dudaktan dudağa öpüşmeyi yasaklayan bir ferman bile çıkarmıştı çünkü öpüşmenin Romalı soyluların yüzlerinin ve bedenlerinin şeklini bozan nahoş bir mantar hastalığının yayılmasından sorumlu olduğuna inanıyordu.
Kirshenbaum şöyle yazar: Davranışbilimciler için kendileri dışındaki hayvanların duygusal yaşamlarını tasvir etmek oldukça zordur. Çünkü farklı türler bilgiyi farklı şekilde işlerler ve dünyayı çok farklı şekillerde yorumlarlar. Bir insanın başka bir hayvanın ne hissettiğini ve ne düşündüğünü kelimenin herhangi bir anlamıyla anlamlı bir şekilde “bilmesi” mümkün değildir.
Bazı kültür kuramcıları, iddia ettiklerine göre, Pamuk Prenses'i pasif ve kendisine yaşam vermesi için Beyaz Atlı Prensi bekler şekilde tasvir ettiğinden Disney filmini şovenist bulurlar. Örneğin Pinsky, Pamuk Prenses gibi filmlerin "Temelde pasif fanteziler olan arketipik dişi kurtarılma fantezisi" olduğunu öne sürer. Ancak, Disney anlatısının alt metni incelendiğinde hikayedeki gerçek güçlü karakterlerin kadınlar, Pamuk Prenses ve kötü Kraliçe olduğu belli olur. Erkekler ya Pamuk Prenses'e sadık bir şekilde hizmet eden cücelerdir ya da formaliteleri yerine getiren bir rol üstlenirler (sonunda anonim bir öpücük sağlamak gibi). Pamuk Prenses doğanın hakimidir. Hayvanlardan cücelere hatta onun gizli dişil gücünün çağrısı ile yanına gelen Prens'e kadar her şey onun emirlerine karşılık verir.
Sayfa 130
Reklam
100 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.