Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Orta Doğu Tarihi

Karl E. Meyer

Orta Doğu Tarihi Gönderileri

Orta Doğu Tarihi kitaplarını, Orta Doğu Tarihi sözleri ve alıntılarını, Orta Doğu Tarihi yazarlarını, Orta Doğu Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
760 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitap Orta Doğunun kral yaratanlarını anlatıyor. Orta Doğu tarihinde, Orta Doğunun tarihinin şekillenmesinde rolu olan yabancıları anlatıyor. İlk olarak Mısırda İngilis-Osmanlı ortak idaresinin oluşumu olan 1882 yılını görüyoruz. Lord Cromer (Evelyn Baring) Mısırın ilk genel valisi oluyor. Takip eden yıllarda İngilizler Mısırdan çikacaklarına dair sıkça söz verirlər ama hiçbir zaman çıkmazlar. Birinci Dünya Savaşının başlamasından ve Osmanlıların Almanya tarafında savaşa katılmasından sonra İngilizler Mısırı tam olarak ilhak ederler. Mısırda ingiliz idaresi 1956 yılına - Süveyş kanalının ilhakına değin devam eder. Kitap bölgenin tarihini yabancı şahısların biyografisi temelinde kronolojik olarak anlatır. Sykes-Picot anlaşmasını, Henry McMahon ve Şerif Hüseyin arasında mektuplaşmaları, İngilizlerin Filistinde yahudi ulusu için anavatan yaratılmasına izin veren Balfour deklarasyonunu, İngilizlerin en yeni bombalarını Musulda siviller üzerinde denemelerini, Yahudilerin terörünü ve daha bir çok şeyi öğrenmek istiyorsanız bu kitap tam size göre. Kitap Irakın Amerikalılar tarafından 2003-te işgal olunması ile son buluyor. Irak işgalinin mimarı Paul Wolfowitz hakkında fazlaca şey öğrenmiş oluyoruz. Bugünedek Orta Doğu konulu bir çok kitap okudum. Bu kitabı gerçekten beğendim. Konuya ilgi duyan herkese tavsiye ederim.
Orta Doğu Tarihi
Orta Doğu TarihiKarl E. Meyer · Akılçelen Kitaplar · 201612 okunma
Amerikan yardımlarından faydalananlardan bir övgü veya teşekkür beklenmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunur: "Şunu bilmeliyiz ki iktidarda kalmasını dilediğimiz bir hükümetle yaptığımız işlerin büyük kısmı bir sır olarak kalmalıdır. Sebep bizim bu gizliliğe ihtiyaç duymamız değildir; buna ihtiyacı olan muhataplarımızdır.
Reklam
N asır' ı devirmek üzere askeri bir müdahale için Fransızların ağzını arar. Bu nasıl gerçekleştirilmelidir? Görünüşte yaratıcı bir senaryo geliştirilir. Neden İsrailliler, Sina'yı boylu boyunca aşıp Süveyş' e hücum etmeleri için gizlice desteklenmesinler ki? Ardından da uluslararası konumdaki Kanal' ı korumak ve "savaşanları ayırmak" bahanesiyle bölgeye birlikte müdahale ederler, süreç içinde de bölgeyi Mısır' ın dikkafalı baş belalarından temizlerler
Beyrut'u 1975'ten önce ziyaret edecek kadar şanslı olsaydınız, şehirde bir CIA ajanı, bir silah tüccarı, baştan çıkarıcı bir kadın ya da yabancı bir muhabir iseniz içkinizi yudumlarken oyalanabileceğiniz tek bir mekan vardı. Bu mekan, Lübnan' ın başkentinin merkezinde yer alan St. George Hotel Bar'dır. Yani, başlı başına Orta Doğu'nun komplo merkez üssü olan şu ünlü bar.
Wilber, kod adları Nerren ile Cilley olan iki İranlı' nın da desteğiyle "sinir savaşı" olarak nitelendirdiği operasyonu başlatır. Bir CIA kuryesi, bol miktarda Musaddık karşıtı karikatür ve posterlerle Tahran'a ulaşır. Amaç Wilber'in Musaddık'ın hükümetini gözden düşürmek için, geniş ölçüde bir propaganda kampanyası başlatabilmesidir. Komünist tehdidi belirten makaleler, yabancı ve yerel basında yayınlatılır. istihbarat ağları birleştirilir ve sorumluluğu komünistlere atmak üzere, sıkıntılar yaratmaları için uzman ajan provokatörler kiralanır
Rıza Han, Pehlevi Hanedanı' nı kurmadan önce, bir süre, özendiği Türk asker-reformist Kemal Atatürk örneğini takip ederek, cumhuriyet ilan etme fikri ile flört eder. Ancak Şahların Şahı, ancak ve ancak, muhafazakar İran için demokrasi değil de bir "şah"ın daha iyi olacağına inanan mollaların çağrısı üzerine tahta çıkmayı kabul eden isteksiz bir hükümdar gibi davranır. Bu dönemde kraliyet unvanları çölün dört bir yanını öyle bir sarmıştır ki (Kral Faysal, Kral İbn Suud, Emir Abdullah gibi), sonunda Rıza Han da Tavus Kuşu Tahtı'na oturmayı tercih eder. Bu seçim, Cumhurbaşkanı Atatürk ile Rıza Şah arasındaki farkı da gözler önüne sermektedir. Rıza, her ikisine de sahip olmayı istemiştir: İran' ın aydın modernleştiricisi olmak gibi küresel bir itibarın yanı sıra kraliyetin feodal ayrıcalıklarını da korumak!
Reklam
20. yüzyılın büyük bir kısmında -1979 devriminden önceki kısmı İran' ın hikayesi, aslında, iki "Pehlevi Şahı" nın ve onların petrol kaynakları tükenmeden tüm dış müdahalelere ve içteki dini muhalefete rağmen İran'ı yenilikçi ve modern bir devlete dönüştürme girişimlerinin hikayesidir. 1953 öncesinde, dış müdahale İngiltere ve Rusya'dan gelmişti; ardından Amerika da onlara katılacaktı.
İbn Suud'un altmıştan fazla bakireyle birlikte olduğu söylenmektedir ve bilinen elli üç tane oğlu vardır. Emir'in bu bereketli tohumlarından kaç kızı olduğu ise meçhuldür; tıpkı farklı farklı cariyelerle olan münasebetlerinden doğan çocuklarının sayısının bilinmediği gibi. Suud Hanedanı' nın üç kuşak boyunca katlanarak büyüdüğünü söylemek yeterlidir. Bugün bilinen ortalama yedi bin prenses vardır; kesin rakam ise bir devlet sırrı olarak saklanmaktadır.
Shakespear'in İbn Suud'dan aktardığına göre, "Vahabiler olarak, Kur'an vasıtasıyla bizlere sunulmuş olan gerçek ve saf inancımıza kafir adetler soktukları için, Türklerden, sadece İranlılardan daha az nefret ediyoruz." Gerçekte, Yüzbaşı son noktayı şöyle koymuştur: "Türklere karşı bu nefret, tüm aşiretlerin ortak olarak paylaştıkları yegane kanıdır." Bu nedenle de "Bir ayaklanma, yalnızca mümkün değil, aynı zamanda da yarımadanın dört bir yanında tüm aşiretlerce coşkuyla karşılanacak bir durumdur.
1917'de, üç farklı hanedan Orta Arabistan'ın hakimiyeti için rekabete girişir. Henüz bir yıl önce Hicaz, İngiliz desteğiyle Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Arap ayaklanmasını ilan eden Mekke Şerifi Hüseyin tarafından idare edilmektedir. Savaş ağası İbn Raşid, Hail'de Türklere sadık kalmaya devam eder. Böylelikle Hüseyin ile Raşid'in asırlık düşmanı ve Necd'in idarecisİ Emir, İbn Suud'a karşı gelmiş olur. İbn Suud bu yarışta, elinde çekişmenin kaderini belirleyen çift tarafı keskin bir bıçak taşımaktadır: Vahabiler; yani uzun süredir öfke ve fanatizmleriyle nam salmış cihat savaşçıları!
Reklam
Akıl olması gereken yerde ve kendindeyken Cehennemin cennetini cennetin cehennemine dönüştürebilir mi? Nerede olduğumun ne önemi var, eğer aynı olacaksam ... Cennette hizmet etmektense, cehenneme hükmederim
Türkiye'nin 1914'ün sonlarına doğru I. Dünya Savaşı'na girdiği ve Orta Doğu tam bir "şova" dönüştüğü sırada da Lawrence, hava fotoğrafçılığı yardımıyla düşman hedeflerinin belirlenmesinde başı çeken ilk kişi olmuştur.
"Bilgelik, bir ev inşa eder; evin yedi sütununa şeklini veren ise evin ta kendisidir."
George Orwell, Gandi'yi işaret ederek, "Tüm azizlerin suç­suzlukları ispatlanana kadar, suçlu oldukları varsayılmalıdır." der.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.