Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı Tarihi'nden İlginç Hikaye ve Anekdotlar

Enes Türkoğlu

Osmanlı Tarihi'nden İlginç Hikaye ve Anekdotlar Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Tarihi'nden İlginç Hikaye ve Anekdotlar sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Tarihi'nden İlginç Hikaye ve Anekdotlar kitap alıntılarını, Osmanlı Tarihi'nden İlginç Hikaye ve Anekdotlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir."
Sayfa 17 - Tutku YayıneviKitabı okudu
Hattâ bir gece Osman Bey dergâhta yatarken rüyâsında Şeyh Edebâlî hazretlerinin göğsünden bir ayın çıkıp kendi göğsüne girdiğini ve göğsünden bir büyük ağaç bitip dallarının âlemi kapladığını, altından birçok nehirlerin çıkıp insanların bu sulardan istifade ettiğini görmüştü.
Reklam
Siz bakmayın şimdilerde popüler televizyon dizilerinde haremde kız peşinde koşan şehzade karikatürlerine, işin aslı kesinlikle öyle değildi.
Oğul; Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz.
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki âlime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Reklam
Biz İstanbul'u fethettik diye övünürüz. Eksiktir. İstanbul fethedilmiştir; ama aslında o gün 1400 senelik Roma câhiliye imparatorluğu tarihe karışmıştır.
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler.
Hâlbuki Yavuz, gösterişi sevmeyen, hususi yaşayışında son derece mahcup, sakin bir adamdır. Geceleri gözlük takıp kitap okurken, bir ilim adamından farkı yoktur. Son derece sade giyinirdi. İstanbul'da kendisi için yapılması düşünülen merasimi duyunca son derece sıkılmıştı. Bir gün sonra şehre girmesi lazımken, daha önce, geceden birkaç kişiyle beraber kayığa bindi. Gizlice Topkapı Sarayı'na çıktı.
Devlet sultansız, sultan ulemâsız olmuyordu. Devletin bekâsı için sultana, sultanın yanlış yola sapmaması için ulemâya ihtiyaç vardı.
Sayfa 218Kitabı okudu
Reklam
İstanbul'un fethi ile tarihte yeni bir çağ açıldığı inancı bizim değil Frenkler'in iddiâsıdır.
Osmanlı’nın kılıcı parladığı sürece düşmanlarının başı daima öne eğik kalır. Ama, bu kılıç bir kınına girer de paslanmaya başlarsa, o zaman işte bu kafalar yavaş yavaş dikilir ve bize bir gün yukardan bakarlar.
Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.
İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!..
Haçlı komutanlara bir mektup yazdı. Onlara şöyle dedi; "Osmanlı ordusunun kalbinde müthiş bir Allah korkusu ve sevgisi vardır. Bunlar dünya malına itibar etmezler. Kadına, kıza dönüp bakmazlar. Ancak Allah yolunda ve padişah buyruğunda severek savaşırlar. Kendilerinden çok din ve vatanını düşünürler. Adaletlidirler. Zulümden çekinirler. Allah için ölmeyi şeref ve nimet bilirler. Osmanlı'da bu yüksek özellikler varken, siz asla zafer yüzü göremezsiniz. Bu meziyetlerini ortadan kaldırmadıkça, onları yenmenize imkân ve ihtimal yoktur."
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.