Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet

Taha Akyol

En Eski Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet Gönderileri

En Eski Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet kitaplarını, en eski Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet yazarlarını, en eski Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
262 syf.
8/10 puan verdi
bu konu da ki en iyi kitaplardan biri. Bi süre sonra bazı konularda tekrara düşmüş fakat okumanızı tavsiye ediyorum..
Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet
Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve DevletTaha Akyol · Doğan Kitap · 2018107 okunma
262 syf.
10/10 puan verdi
Taha Bey bu eserinde Türk-İran devlet felsefesi farkını ortaya koyarken "Türkiye'nin asla bir İran olmayacağını" ilmi ve tarihi verilerle ortaya koyuyor. Kitaptaki önemli tespitlerden bazıları şunlar; Hanefiliğin İslam'ın tabiri caizse en demokrat mezhebi olduğu; Çaldıran'ın Türk tarihinin belki de en önemli savaşı olduğu zira savaşı kaybetseydik bugün İranlı olabileceğimizi; Türkmenlerin merkez-kenar teorisi; tarih incelenirken özellikle sosyolojik faktörlerin göz önünde tutulması gerektiğinin Celali, İsyanları misaliyle verilmesi gibi... Tarihe bakış açımızı genişleten fevkalade kıymeti haiz bir eser...Taha Bey'e şükranlarımı sunarım.
Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet
Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve DevletTaha Akyol · Doğan Kitap · 2018107 okunma
Reklam
Mezhep savaşları ve baskıları, bir mezhebin “iyi’, ötekinin “kötü” olmasından değil, sosyolojik ve özellikle siyasi şartlardan kaynaklanır. Anadolu Alevilerine yapılan zulümden bir mezhep olarak Sünniliği sorumlu tutmak, “tarih dışı” bir önyargı olur.
19. Yüzyıl başlarında İstanbul nüfusunun beşte birinin Bektaşi olması da bu hoşgörülü tarikatın önemini göstermektedir.
Sayfa 17 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Tarihin bilinmesi, geleceği düşünmek için zaruridir... İnsan geçmişini ne kadar iyi tanırsa, onun o ölçüde daha az kölesi olur...
Sayfa 246 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
262 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Derinlemesine bilgi yükü içeren güzel bir araştırma kitabı. Osmanlı ve İran Devleti ile ilişkileri, adli-siyasi-dini-ekonomik konularda birçok yerli ve yabancı tarihçilerden alıntılar yapılmış. Devlet yönetimi hakkında birçok hata ve karşılaştırma yapılmış. Osmanlı'nın İran'dan üstün kısımlarına yer verilmiş. Osmanlı'nın Doğuş-Yükselme ve Gerileme dönemlerindeki yukarda bahsettiğim konuları üzerindeki gelişmeleri, Anadolu'daki alevi halkın düşünce tarzını, İran'daki Şii halkın devlet yönetimindense ulema takımın sözüne daha fazla değer vermesi ve neticesinde çeşitli zamanlarda ayaklanmalar olması... İran'ın 1979 devrim öncesindeki dönemde eğitim, üretim, ekonomik alanlardaki sıçrayışı. İran'daki göçer halkın uzun yıllarca devam etmesi ülkenin gelişmesini olumsuz yönde etkilemesini buna nazaran Anadoluda göçerlerin daha erken zamanlarda yerleşik hayata geçmesi pozitif anlamda ülkeye katkı sağladığını öğrenmekteyiz. Taha Akyol'un okuduğum ilk kitabıydı, severek okudum tavsiye ediyorum. Herkese iyi okumalar.
Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve Devlet
Osmanlı ve İran'da Mezhep Ve DevletTaha Akyol · Doğan Kitap · 2018107 okunma
Reklam
Tarihçi uzun süre ölü kahramanlara methiye veya lanet dağıtmakla yüklü bir cins taraf yargıcı rolü oynamıştır. Bu tavrın, güçlü bir şekilde kök salmış bir içgüdüye tekabül ettiğine inanmak gerekmektedir..
Kuruluş ve yükseliş dönemleri diye nitelenen bu dönemlerin temel özelliği bu dinsel çeşitlilikti. Hacı Bektaş halifelerinden Abdal Musa’yı seferlerde bu dönemde görürüz. Geyikli Baba’yı Osmanlı beyleriyle ilişki içinde yine bu dönemde görürüz. Fatih Sultan Mehmed’in yanında Fazlullah-ı Hurufi’nin dervişlerini yine bu dönemde görürüz... Dinsel çeşitliliğin en çarpıcı sembolik örneklerinden birine Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethi sırasında yanında bulundurduğu iki akıl hocasına tanık oluruz: Molla Gürani ve Akşemseddin. Bir din bürokratı ve bir halk İslamı önderi.
Wittek’e göre Ulema bir idarî teşkilatın kurulması ve inkişafı için lazım olan kuvvet ve selahiyete sahipti... Ulema, eski İslam geleneklerine ilave olarak, bir de gayrimüslimler, özellikle Hıristiyan ve Museviler hakkında hoşgörü göstermek esasını getirdiler. Bu hoşgörü ulemanın takip ettiği malî siyasetlerle pek yakından ilgili idi: Gösterilen hoşgörüye karşı gayrimüslimlerden bir vergi almak.
Şah Ismail
Safevi kuvvetleri İran’da bir baştan öbür başa yürürken, Sünnilere kılıç zoruyla Şiiliği empoze etmiş, bunu kabul etmek istemeyen Sünnilere karşı gaddarca davranılmış ve çoğu öldürülmüştür
Reklam
Prof. İnalcık’ın yazdığı gibi: Otman Baba hareketi Osmanlı toplumunun ayrışmış (segmented, “kenar”daki) gruplarıyla, uç gazileri ve Yörüklerle kaynaşmıştır. Bunlar 1416’da Şeyh Bedreddin liderliğinde kapsamlı bir isyan hareketine girişmişlerdi. Otman Baba’nın etkin olduğu bölge de bu Bedreddin isyanının gerçekleştiği bölgedir. Yörükler, Osmanlı sultanlarının merkeziyetçi-bürokratik rejimi yüzünden büyük sıkıntılara uğradıkları şeklinde kuvvetli bir duygu taşıyorlardı...
178 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.