Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı'da Aşk Mektupları

Fatih Dalgalı

Osmanlı'da Aşk Mektupları Gönderileri

Osmanlı'da Aşk Mektupları kitaplarını, Osmanlı'da Aşk Mektupları sözleri ve alıntılarını, Osmanlı'da Aşk Mektupları yazarlarını, Osmanlı'da Aşk Mektupları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayret! O kadar yüce mana bu kısacık, bu sade mektuba nasıl derç edilmiş!
Sayfa 211 - İskenderiye Yayınları
Bir zamanlar mektup yazardık... Dolmakalemler konuşurdu kağıt üstünde... Sonra zarfa koyar, pulunu yapıştırır da postalardık gideceği yere... Hele o süslü kâğıtlara yazılan aşk mektupları yok mu? Onları yazarken duyulan heyecan kalemi tutuşa yansır, kalem ya mutluluktan dans eder ya da kederinden ağlardı kâğıt üzerinde gidip gelirken... Gözyaşları bazı kâğıtları, zarfları ıslatırdı ki bunların bir kısmı sevinç gözyaşlarıydı aslında ama postacı bunu bilemezdi tabii...
Reklam
Resmin nazarlarımın Kâbe’si oldu. Onu her saat tavaf ediyorum.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Güneş doğuyor, evet nurlar saçılıyor; lakin sizin uzaklardan gelmeye başlamanız ruhumu titretiyor. Siz tabiatın bir özü, güzelliklerin hulâsasısınız.
Kalbinizi hangi gülün dikenleri tahriş etmekte ise, onun kokusu da bir gün sizi mest edecektir.
Bu saadetin mestiyle, size ilk defa olarak ruhum diye hitap ediyorum; çünkü hayatta insanı mesut eden ancak ruhudur.
İnsan birini bu derece güzel görmek için, herhalde onu sevmesi lazımdır.
Reklam
Hayatta doğruyu söylemek büyük, pek büyük bir meziyettir.
Bir zamanlar mektup yazardık... Dolmakalemler konuşurdu kağıt üstünde... Sonra zarfa koyar, pulunu yapıştırır da postalardık gideceği yere... Hele o süslü kağıtlara yazılan aşk mektupları yok mu? Onları yazarken duyulan heyecan kalemi tutuşa yansır, kalem ya mutluluktan dans eder ya da kederinden ağlardı kağıt üzerine gidip gelirken... Gözyaşları bazı kağıtları, zarfları ıslatırdı ki bunların bir kısmı sevinç gözyaşlarıydı aslında ama postacı bilemezdi tabii...
"... Acaba yanılıyor muyum? Sakın bu itiraf sizi, benim kalbimde de sizinkine mukabil bir aşkın vücut bulduğuna dair bir zanna, bir şüpheye düşürmesin. Hakkınızdaki düşünceme ve hissiyatıma dair henüz kat'i ve açık bir kanaatim yok... Siz de zamansız ve mevsimsiz bir ümide kapılmayın. Mamafih, tavsiye ederim, ümitsiz de olmayın..."
"...Mektubun geldi. Aldım ve okudum. Yüzlerce defa ve hala gözlerim satırlarında... O satırlardan gözlerime, gözlerimden de kalbime bir his akıyor. Tuhaf bir his; gıcıklayıcı, ruhu kendinden geçirici, pek tuhaf bir his..."