Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı'da Batıl İtikatlar ve Büyü

Nimet Elif Uluğ

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı'da Batıl İtikatlar ve Büyü Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı'da Batıl İtikatlar ve Büyü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Osmanlı'da Batıl İtikatlar ve Büyü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Semavî dinlere yeni katılanlar yeni benimsedikleri dinlere, eski itikatlarını da beraberlerinde getirmişlerdir.
Sayfa 19 - Doğan Kitap
Daha iyi özetlenemezdi...
Sıradan insanlar, siyasi veya dini otoriteyle her zaman doğrudan yüzleşemezler. Toplulukların yönetilmesi, hatta yönlendirilebilmesi için din adamları hurafelerin yayılmasına ve bunların gelenekleşmesine izin vermiş, siyasiler de batıl inançların varlığını sürdürmesine, işlerine geldiği ölçüde göz yummuşlardır.
Sayfa 19 - Doğan Kitap
Reklam
Her dinde altdin grupları olarak ortaya çıkan tarikatlar da, toplumu saran batıl itikatların en önemli sacayaklanndandır.
Sıradan insanlar, siyasi veya dini otoriteyle her zaman doğrudan yüzleşemezler. Toplulukların yönetilmesi, hatta yönlendirile-bilmesi için din adamları hurafelerin yayılmasına ve bunların gelenekleşmesine izin vermiş, siyasiler de batıl inançların varlığını sürdürmesine, işlerine geldiği ölçüde göz yummuşlardır.
Diğer bir deyişle, semavî dinlere yeni katılanlar yeni benimsedikleri dinlere, eski itikatlarını da beraberlerinde getirmişlerdir. Toplumu tüm dinamikleriyle inşa ettiğine inanılan geleneğin gücü, dinsel otoriteyle el ele verip batıl itikattan ve hurafeleri dinlerle yoğurmuş, zamanla evrilmiş bir halk dinine varılmıştır.
Toplumu tüm dinamikleriyle inşa ettiğine inanılan geleneğin gücü, dinsel otoriteyle el ele verip batıl itikatları ve hurafeleri dinlerle yoğurmuş, zamanla evrilmiş bir halk dinine varılmıştır. Her dinde altdin grupları olarak ortaya çıkan tarikatlar da, toplumu saran batıl itikatların en önemli sacayaklarındandır.
Sayfa 19 - Doğan Kitap
Reklam
Semavi dinler ve dindışı inanışlar, çok ilginçtir ki, Osmanlı toplumunda hep aynı ortamlarda uygulanmış, adeta “normal” kabul edilmiştir. İstanbul’daki birçok ayazmanın ya da türbenin büyü yapımında kullanılan mekânlar olması bilindik bir durumdur.
Semavi dinler ve dindışı inanışlar, çok ilginçtir ki, Osmanlı toplumunda hep aynı ortamlarda uygulanmış, adeta "normal" kabul edilmiştir.
Sayfa 20 - Doğan Kitap
“kutlu pınar” kültürü
Örneğin, İstanbul ayazmalarının kutsallığına inanan Osmanlı Müslümanlarının inanç dünyasına bu gelenek, aslında Ortodoks Hristiyan kültüründen geçmiştir. Bizans’ta kutsallık atfedilen ve birtakım büyülü veya batıl uygulamaların mekânı olarak kullanılan ayazmalar, Türklerin Orta Asya’dan beraberlerinde getirdikleri “kutlu pınar” kültüne de pek uygun düşmüştür
Kültürel aktarım
Suriye'de demiryolu yapımı için bir kazı yapılırken bir yatırın türbesinin yıkılması gerekir. Köyün Müslüman halkının başta karşı çıkmasına rağmen, inşaatın yapımıyla görevlendirilmiş olan müteahhit söz konusu yatırın taşlarını numaralayarak türbeyi demiryolunun geçeceği yerin yalnızca birkaç metre ötesine taşımaya halkı ikna etmeyi başarır. Ancak kazıda yatırın bulunduğu yerde Müslüman ermişlerle ilgili hemen hiçbir şey çıkmazken, biraz daha kazılınca türbenin altında bir Hıristiyan ermişiyle ilgili bazı eşyalar bulunur. Biraz daha derinlemesine kazıldığında ise çoktanrılı dinlerden birinin boynuzlu bir tanrısının heykeli ortaya çıkar!
Sayfa 20 - Doğan Kitap
Reklam
Coğrafya kaderdir!
İçinde bulunulan tarihsel ve toplumsal koşullar değişse bile, geleneksel olan inançlar bu coğrafyada binlerce yıldır hep belirleyici olmuştur.
Sayfa 21 - Doğan Kitap
İç içe geçmiş hayatları süresince, Osmanlı toplumunu oluşturan bütün halklar birbirlerinden birçok batıl itikadı ödünç almaktan çekinmemişler, hatta batıl inançlara teslimiyet konusunda adeta birbirleriyle yarışmışlardır.
eldeki bilgiler Osmanlı toplumunda büyü ve büyücülüğün adeta din ve devlet adamları tarafından da desteklendiğini düşündürüyor.
Büyü gibi batıl işlerle uğraşan ve gündelik toplumsal hayatta genellikle falcı ve büyücü denilen kimseler, siyasal ve dini otoritenin yanı sıra gelişmiş ve zamanla sözde “otorite” haline gelmeyi bile başarmışlardır.
Osmanlı toplumunu oluşturan bütün halklar birbirlerinden birçok batıl itikadı ödünç almaktan çekinmemişler, hatta batıl inançlara teslimiyet konusunda adeta birbirleriyle yarışmışlardır.
Sayfa 21 - Doğan Kitap
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.