Önceki sene boğazda gezerken hayran olduğum yalılardan birinde yaşayacağımı hayal bile edemezdim. Ne tuhaf, bazen hakikatlere hayaller bile yetişemiyor.
Büyükdere'de Paskalya günlerinde Rum çocukları ellerinde fenerlerle kapı kapı dolaşır,"Yağ parası, mum parası." diye dini şarkılar söyleyerek bahşiş toplarken aralarına komşu Müslüman çocukları da katılırdı.Ramazan Bayramı'nda da Müslüman çocukları tanıdık evleri dolaşıp mendil içinde bayramlıklarını alırken,aralarında komşu Rum çocukları da olurdu.Kimse ayırt etmeden hepsine aynı davranırdı,çocukların da arasında hoş bir dayanışma vardı.
O gece,solgun yüzlü,bal rengi gözlü kadının hayali gözümün önünden gitmedi. Nasıl bir töreydi ki hiç danışmadan bir annenin elinden çocuğu alınmıştı. İçimi bütün ezilen,çaresiz kadınların isyan duygusu kaplamıştı.