Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları Gönderileri
Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları kitaplarını, Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları sözleri ve alıntılarını, Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları yazarlarını, Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TSK da önemli görevlerde bulunmuş, şimdi de önemli akademisyenlerimizden olan Hasip Saygılı beyefendinin kaleme almış olduğu, daha önce başka mecmualarda yayınlanmış olan makalelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir eser. Berlin Kongresinden Balkan savaşlarına kadar olan süreçte Balkanlar’da yaşanan gerilimli süreci daha detaylı öğrenmek için kıymetli bir eser. Başta Arnavutların reformlara neden karşı olduğu, Balkan Harbi bozgunu, Birinci Cihan Harbinde Balkanlar’dan Osmanlı saflarına gönüllü olarak katılmak isteyen askerler gibi çeşitli alanlarda detaylı bilgiler mevcut. Ayrıca son bölümde yer alan Arnavut’lardaki Türklük algısı ve Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanının 2010 tarihli raporu bende özel bir önem istiyor. Kosova Türklerinin sorunları ve çözüm önerileri konusunda bu rapor bence önemli noktalara değinmiş.
Kitap Hasip Saygılı'nın farklı zamanlarda kaleme aldığı makalelerin bir derlemesi mahiyetindedir.
Makalelerin konusu Balkan Harbini hazırlayan nedenler, halkın ve askerin vaziyetinin içler acısı durumu, dönemin siyasi ve diplomatik ilişkilerin yetersizliği ve bu puslu coğrafyada ismi unutulmuş veya hiç duyulmamış Kahramanlarımızın da bize tanıtılıyor olmasıdır
Rumeli henüz yası tutulmamış kayıp Vatanımızdır. Yazarın bu konuda yazılmış bir çok eser ve makalesi mevcuttur. Okuyanının bol olması temennisiyle eseri tüm kitapseverlere öneriyorum.
#kitapsuuruinsanlıksuurudur #KitapŞuuru
Değerli büyüğüm Hasip SaygıIı hocanın ilk eserini okumuş ve onun anılarını 'Rumeli de bizden ne kaldı' eseriyle tanımış oldum. Bu eserinde ise Rumeli bölgesi'nin 1800'lü yıllar dan balkan harbine kadar geçen sürede neler yaşadığını tarihi araştırmalarla öğrenmiş bulundum. Eserde yazarımız Hasip Saygılı o tarihler içerisinde o bölgede bulunan halktan bize izler sunmuş. Rus konsolosları'nın öldürülmesinden tutun büyük Türk askerlerinin başına gelenlere kadar tüm olayları bir bir değerlendirmiş. Osmanlı imparatorluğu'nun Rumeli de ki tutumdan izler bizlere aktarılmış. Bunun haricinde dikkatimi çokça çeken şeyin Mehmed ali paşa (müşir paşa) olduğudur. İlk eserinde de mehmed ali paşanın mezarı'nın onarımı konusunda çalışmalara değindiğini görmüştüm. Bu eserde de mehmed ali paşanın nasıl sehit edildiğini öğrenmiş oldum. Yazarımızın bu gibi ince düşünen bir birey olması ona olan saygınlığımı bir kademe daha artırdı. Kitap o kadar ayrıntılı ve akademik bilgiler içeriyor ki sizlere neleri anlatmaya yeltensem zayıf kalırım. O sebepten en kısa zamanda bu eseri kendinize edinin ve okuyun. Sevgili okuyucu arkadaşlarıma şiddetle tavsiye ederim. Rumeli bölgesi ve Rumeli halkı'nın Türklere bakış açısını öğrenmek için harika bir eser. Yazarımızın kalemine ve yüreğine sağlık. Esenlikler...
#kitapşuuru
Bu kitap için Hasip Saygılı Bey'in Rumeli'de Bizden Ne Kaldı kitabının daha akademik dille yazılanı diyebiliriz. Çalışma farklı makalelerin birleştirilmesinden oluşması sebebiyle sıklıkla tekrara düşebiliyor. Mamafih sahip olduğu çeşitli makaleler, Balkanlar konusunda bir çok karanlık kısıma ışık tutuyor. Daha önce hiç bir yerde işlenmemiş sayabileceğimiz Osmanlı'nın Balkanlardan 50.000 civarı gönüllü toplaması gibi konuların yanı sıra daha önce işlenmesine rağmen gölgede kalmayı sürdüren Rostovski ve Şerbina adlı Rus konsolosların katli davası, suçsuz görevlilerimizin dar ağacına gitmesi, otoriter Rusya'nın Türk bürokrasi sınıflarının her yerinde hissedilen baskısına, bunun Balkanlara etkisine de değiniyor. Bir başka konu yakın tarihimiz madalyonun görünmeyen yüzü olan ahlaki ve sosyal çözünme ise yaşananları daha iyi idrak etmemize sebep oluyor. Günümüzün Balkanlarına dair yapılan saptamalar ise bize-tıpkı yazarın bir önceki kitabında olduğu gibi- geçmişin penceresinden geleceği ve bugünümüzü görme hususunda yardımcı oluyor.
Kitap, 9 ayrı bilimsel makale ve sonuç kısmında bir rapordan oluşuyor. Kitap, emekli kurmay albay ve Doç. Dr. Hasip Saygılı bey’in Balkanlarla ilgili üçüncü kitabıdır. Her üç kitabı da okudum. Kitaplar birbirlerini tamamlayıcı, destekleyici niteliktedir. Kitapta Rumeli, Balkanlar ve o bölgede yaşayan Türkler ve Müslümanlar hakkında ayrıntılı ve
Konusu olan zaman dilimini iyi analiz etmiş. Özellikle süleyman Külçe’den sık sık faydalanmış. Dili oldukça ne ve akıcı. Küçük ve orta çapta ödevler için büyük bir kaynak olabilir.
Osmanlı'nın Son 40 yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları /Hasip Saygılı
Kitap akademik makalelerden meydana gelmektedir. Bolca dipnot ve kaynakça mevcuttur. Ayrıca yazarın bölgede resmi görevli olarak çalışması, yüzyıl sonrası durumu da gözler önüne serme imkanı vermektedir.
Tuna'yı geçerken cocuklar gibi şen askerlerimizin düzen ve disiplinle fethettiği coğrafyanın elimizden çıkışı esnasında yaşanan acziyet gözümüzün önüne serilmektedir. Asker ya da sivil farketmeksizin, bu geri çekilişte, insanımızın siyasi sosyal ekonomik ve ahlak yönüyle ne kadar sıkıntıda olduğu detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Devletimizin durumu daha içler acısıdır; şerefi ile görevini yapan insanlarımızın, düşman devletlerin isteği ile idam edildiği süreçte insanımıza sahip bile çıkılamamıştır.
Yüzbaşı Enver Bey, sefaret baştercümanının idam infazına kendisinin katılması emrine itiraz etmesine rağmen, Konsolos'un cenazesi nakledilirken 5 pare top atılması görevinden derin bir utanç duyduğu ve Sultan Abdülhamit rejimiyle bu olaylar yüzünden gönül bağını kopardığı tespiti ise üzerinde çok düşünülecek bir durumdur.
Dünyanın neresinde ezilen sıkıntıda olan bir Türk ve Müslüman varsa ümidi Türkiye cumhuriyeti'dir. Yalnızca bu sebeple bile Türk Devleti güçlü olmak zorundadır. Türk Devleti bir an önce eğitimle insanı güçlü kılmalıdır. Türk Devletini liyakatla temsil edenlere selam olsun.
#Kitap şuuru insanlık şuuru.
.
Yakın zamana kadar Arnavutlar arasında "Türk" ve "Müslüman" birbiri yerine kullanılan kelimelerdi. "Hakiki Türk"ten kasedilen "sağlam Müslüman"dı.
Tepkici Arnavut algısına göre Osmanlı idaresi reform taleplerini kabul ettiği için "mürted" idi.
.
Sayfa 228 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Müşir Mehmed Ali Paşa'nın nasıl öldürüldüğünü biliyor muydunuz?
Başının bedeninden ayrıldığını, para karşılığı alınarak gömüldüğünü mesela, biliyor muydunuz?
Rus Konsolosu Grigori Şeriba'nın kendi vurdum duymazlığı sonucu öldürüldüğünü ve sorumlu tutulan bir çok askerin hayatını kararttığını biliyor muydunuz?
Kendisini, sırf selamlamadığı için kırbaçlayan
Rus Konsolusu'nu öldüren Jandarma neferi Halim'in asıldığını mesela biliyor muydunuz?
Bilmiyorduk... Güçlü devletlerin Balkan planlarını, Osmanlı'nın nasıl güçsüz bırakıldığını, Komitecileri, silahlı eylemleri, katledilen Müslüman Türkleri, silah dağıtan Manastır öğretmenlerini, "Türkü öldürmek dini bir borç" diyen kiliseleri... Bilmiyorduk.
Bilmiyorduk tabi, tarihimizle ilgili neyi biliyoruz ki?
Savaşı, Balkanları kaybettiren tek şeyin yukarda yazdıklarım olmadığını da bilmiyorduk.
Ama en acısı belki içimizdeki bozulmuşluğu, kokuşmuşluğu bilmiyorduk biz...
Öğrenmek istiyorsanız cevaplar bu kitapta...
Yazımı Kosova'dan yükselen ağıtla bitirmek istiyorum.
Sultan Reşat Türküsü
...
Kurdun kuşun hayvanatın bozuldu yuvası
Tellallar bağırdı Sırp'ın oldu burası
Aman Sultan Reşat gel bizi kurtar
Verdiğin idareyi vermiyor cüffar
...
"1894 yılında Yunanistan hem Osmanlı Devleti'ne hem de Makedonya'da Bulgar, Sırp, Ulah çetelerine karşı etkin bir silahlı mücadele örgütü olarak Etniki Etarya'yı kurdu."