Çoğu dörder beşer sayfalık yirmi dokuz hikâye. Köy ve kasaba hayatından kesitler; davranışları, yaptıkları yorumsuz, yalın anlatılan, görüntüleri net, canlı kişiler: Kavun karpuz kökenlerinin, sebze fidelerinin celladı bir Köstebek’le baş edemeyen Pehlivan Ali; dededen babadan kalma bir Ak Dut Ağacı’nı kessin mi kesmesin mi kararsız bocalayan Durmuş; kocaları gurbetlerde, çocuklarıyla bir başlarına kalmış, çileli çaresiz köy kadınları (Zelha Ağlıyor); lise birinci sınıfta Öğrenci Abdurrahman’a, çalışmadığı için bağırıp çağıran, sonra kendi öğrenciliğinde tıpkı bu köylü çocuğu gibi olduğunu hatırlayıp yumuşayan tarih öğretmeni; özlemine dayanamayıp bir Merzifon köyünden, kızını görmeye Amasya Kız Öğretmen Okulu’na gelen ana ve anasının cahil fakir bir köylü olduğunu şehirli arkadaşları bilsin istemeyen, onların alaylarından korkan kızı (Anasıyla Kızı); pekmez tenekelerinde afyon kaçakçılığı yaparak çok zengin olmuş, sözde dindar ve dürüst iki kardeş (Pekmezciler); bütün köyün çalışıp didindiği sabah saatlerinde, anasıyla karısının yakınmalarına, çıkışmalarına aldırmayarak keyif çatan Polüm Osman; ayda bir, kasabadan gelip gece geç vakitlere kadar köyün erkeklerini tıraş eden Berber Rüştü; hafiften yağan karda, bir Anadolu kentinde, işleyen taksilere kırgın üzgün bakarak müşteri ve günlük ekmeğini bekleyen Fayton’cu; zemheri ortasında odsuz ocaksız, karısı çocukları yan aç, ağadan faizle Borç Para alma ümitleri de boşa gitmiş Kandil Omar; kocasının suda boğduğu masum, biçare bir yeni gelin (Sular); Almanya’da çöpçü, köyüne izinli gelmiş, gene gidecek Durali; kitaptaki belli başlı hikâyelerin, çizgileri belirgin, ruh yapıları, çevre ilişkileri iyi yansıtılmış kişileridir.