Fransız Devrimi'nden Büyük Savaş'a

Özel Hayatın Tarihi 4

Georges Duby

En Beğenilen Özel Hayatın Tarihi 4 Gönderileri

En Beğenilen Özel Hayatın Tarihi 4 kitaplarını, en beğenilen Özel Hayatın Tarihi 4 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Özel Hayatın Tarihi 4 yazarlarını, en beğenilen Özel Hayatın Tarihi 4 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu yeri ya sil gözkapaklarımdan Tanrım, Veya bir zamanların odasına benzet onu, Damların altında çarpan bütün o neşeli kalplerden oluşan Kocaman taş bir kalp gibi titreşiyordu bu ev o zamanlarda.
Gayrimeşru çocuğun reddedilmesi anneyi has­taneye sürükler
Doğum, öyküsüne ve anılarına varıncaya dek, son derece özel ve kadınsı bir eylemdir ve kadınlar arası sohbetlerin hiç bıkılmayan izleklerindendir. Bu olaya sahne olan ortak odanın, ya da en iyi koşullarda çiftin yatak odasının kapısı doktor hariç bütün erkeklere kapanır. Doğumun giderek bu alanında yerini alması hali vakti yerinde müşterilerin başucuna doktoru daha sık getirtmektedir artık. Yine de tarife farklılığı, gelenekler ve edep kuralları ebelerin egemen konumlarını -bir gerileme göz­lemlense de- korumasını sağlamaktadır. Hastanede doğurmak yoksulluk işareti olduğu gibi, duyulan utanç ve çekilen yalnız­lığı da gösterir; oraya gayrimeşru çocuk sahibi olacak genç kız­ anneler düşer ve önce karınlarındaki bebekten kurtulup, sonra da çoğunlukla onu terk ederler. H. Le Bras ve E. Todd'un çıkar­dığı haritalarında gösterdiği gibi, Batı, Güneybatı ve Merkez bölgelerinde "gayrimeşru çocuğun reddedilmesi anneyi has­taneye sürükler." Bu alandaki değişim ancak iki dünya savaşı arasındaki dönemde önce Paris'te ve ölü bebek doğurmak iste­meyen (yine de Avrupa'daki en yüksek ölüdoğum oranlarından biri Fransa'dadır) en gelişmiş çevrelerde utangaç biçimde ortaya çıkacaktır. Doğum anne ve çocuk açısından genellikle dramatik bir sınav olma niteliğini korur.
Reklam
Fransız Devrimi, kamusal ve özel alanlar arasındaki sınırı yıkmayı, yeni bir insan inşa etmeyi, zamanı ve belleği yeniden düzenleyerek gündelik yaşamı yeniden biçimlendirmeyi denemişti. Ama bu görkemli tasarı, insanların direnişi karşısında başarısızlığa uğramış, "töreler"in yasadan daha güçlü olduğu ortaya çıkmıştı.
Noel çamı İskandinav ülkelerinden gelmiştir. Otuz Yıl Savaşları sırasında (17. yüzyılın ilk yarısı) İsveçlilerin Almanya'ya taşıdığı bu gelenek, orada ancak 19. yy başında yaygınlaşmıştır. Daha 1765'te Leipzig'deki bir dostuna giden Goethe evde bir Noel ağacı görünce şaşırır (bununla birlikte evlere Noel çamı dikme alışkanlığı 1605'te Strasbourg kentinin adetleri arasında bulgulanmaktadır).
Kolera 19. yüzyılın en önemli salgın hastalığıydı ve biraz büyükçe kent yerleşimlerinin pek azı ondan kurtulabildi.
Özel alan siyasal ve ekonomik düşüncenin, çağın toplumsal, ahlaki, tıbbi kaygılarının odak noktasında yer aldığı için, sayısız kuramsal, düzgüsel veya betimsel söylem üretilmesine yol açıyor; bu söylem­lerin merkezinde de aile bulunuyor. Kamu arşivleri ise özel hayatla hiç ilintilenmiyor. Omurgasız denebilecek bir sivil toplumun yöneti­mi görevini üstlenmiş aileye, devlet henüz çok az müdahale ediyor. Sadece rahatsız edici bir şiddetin devindinci gücünü oluşturan çatış­malar bir müdahale alanı oluşturuyor. Polis ve adiiye arşivlerinin özel hayata duyduğu ilgi de buradan kaynaklanıyor. Ama 18. yüzyılın aksine, polis memuru koruyucu ve sırdaş işlevini artık yitirmiştir. Kurbanların polise başvurusundan çok, polisin doğrudan müdaha­lesine rastlanıyor. Kurbanlar daha çok adalete yöneliyor, bu da şahsi intikamın yerine yasanın gücünü geçiren hareketi iyice öne çıkarıyor. Yakın bir tarihe kadar mahkeme kalemlerinde saklanan adiiye arşiv­leri onarılmaz tahribata uğramıştır. Yasaların bütün "kişisel" arşivlere getirdiği belli zaman sınırlamaları nedeniyle, sadece bölge arşivleri­nin U dizisine aktarılmış ağır ceza arşivlerine başvurulabilmektedir. Soruşturma dosyaları mahremiyet surlarında, tarihçilerin yararlan­mayı bildiği belli gedikler açmaktadır.
Reklam
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.