Bilinmeyen bir şeyin araştırmasını yapmak ya da saklanan bir gerçeği ortaya çıkarmak niyetinde olmayan bu araştırma; akademik bir zorunluluktan ziyade, herkesin gözleri önünde gerçekleşen ve eyleyenin sonuçlarını kolaylıkla öngörebildiği fiziksel şiddetin en somut araçlarından birisi olan bireysel silahlanma konusunda hissedilen rahatsızlığın ürünüdür. Esasında; fiziksel şiddetin ve onun araçlarından birisi olan bireysel silahlanmanın oluşturduğu rahatsızlığı hissetmek için ilgiyi canlı tutacak ve derin sezgiler yaratacak değerler bilgisine ya da akademik araştırmalar yapma iddiasına gerek yoktur. Keza bireysel silahlanma neticesinde ortaya çıkan katliamlar, dünyanın her yerinden hissedilebilecek kadar acı ve her yerde görülebilecek kadar yaygındır. Şu anda okumakta olduğunuz bu cümlenin başlangıcından yüklemini görüp noktasını koyana kadar geçen sürede, yeryüzünde yeni bir şiddet vakasının meydana gelmiş olma olasılığı, tahmin edebileceğimizden çok daha yüksek seviyede olabilir. Bu şiddet vakasının bir silahla işlenmiş ve geri dönüşü olmayan sonuçlara sebebiyet vermiş olma olasılığı da, en az tedavi edilebilir şiddet vakaları kadardır. Bireysel silahların özgürlük ve güvenlik ekseninde herhangi bir yerinin olup olmadığını tartışan eserde; şiddet, silah, bireysel silahlanma, özgürlük, güvenlik, devletin şiddeti kontrol altına alma görevi, küresel aktörlerin silah ve şiddete karşı tutumu gibi konular üzerinde durulmuştur.
