Papalık dünyanın en uzun süredir seçimle işbaşına gelen makamı. Ama sanıldığı kadar kutsal değil. Karanlık Tarih üçlemesinin son kitabı olan Papaların Karanlık Tarihi rüşvetten, iltimasa, zinadan soykırıma günah dolu bir tarihin izlerini sürüyor. 882 yılında papa olan VIII. John, kendisine verilen zehirden yeterince hızlı bir şekilde ölmedi. Sabrını yitiren suikastçılar, cinayeti hızlandırmak adına kafatasını çekiçle parçaladı. Gözleri, dudakları, dili ve elleri vücudundan ayrılan onuncu yüzyıl papası IX. Stephen, korkunç işkencelere maruz kaldı. Şaşırtıcı bir şekilde, hayatta kalan Papa, korkunç hale gelen yüzünü bir daha asla halk içinde gösteremedi. Papa V. Benedict, 964’te genç bir kızı baştan çıkardıktan sonra papalık hazinesini de beraberinde alarak Konstantinopolis’e kaçtı. Oldukça cömert harcamalar yapan Benedict, bir yıl dolmadan parasız kalarak Roma’ya geri döndü. Çok geçmeden eski kötü alışkanlıklarını sürdürmeye devam etti ve sonunda onu yüzlerce kez bıçaklayıp bir lağım çukuruna atan kıskanç bir koca tarafından öldürüldü. Formosus’un çürüyen cesedi mezardan çıkarıldı, halefi tarafından mahkemede yargılandı ve iki kere Tiber nehrine atıldı. III. Innocent, Katharlara karşı başlattığı kıyımla, 20 yılda 1 milyonun üzerinde insanın ölümüne sebep oldu.
