"Gözleri görenler, dedim sonunda, mutluluklarını tanımazlar.
- Ama ben, diye haykırdı birden, hiç görmediğim halde duyma mutluluğunu tanıyorum."
Bir papazın görmeyen bir kızı ailesinin içine alması üzerine yazılmış akıcı ve yalın bir anlatımlı bir eser. Her şey çok yüzeysel anlatılmış. Ama yine de eserin edebi yönü güçlü diye düşünüyorum. Kalbi ve vicdanı arasında sıkışıp kalan bir rahip gibi düşünülse de aslında küçük bir kıza karşı tutumu rahatsız edici. Ailesinde yaşadığı eksikliği küçük bir kızla kapatmaya çalışıp ona bağlanması ne kadar doğru? Rahip inançları ve değerleriyle çelişiyor belki, yaptıklarında, ahlak bunun neresinde, diye soruyorsunuz. Tarafsız bakmak ya da normal düşünerek sorgulamak biraz zor gelse de psikolojik olarak düşünüldüğünde belki çok şey anlaşılıyor. Gide de bunu amaçlamış olabilir.
“Eğer gözleriniz görmeseydi, günahlarınız da olmayacaktı. ”