Pedagojide İhtilal
İsmail Hakkı BaltacıoğluPedagojide İhtilal Sözleri ve Alıntıları
Pedagojide İhtilal sözleri ve alıntılarını, Pedagojide İhtilal kitap alıntılarını, Pedagojide İhtilal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap sözü benim kafamda iki ayrı kitap hatırasını uyandırır.
Kurucu kitap, yıkıcı kitap!
Sayfa 23Kitabı okudu
Eğitim işi bahçıvan işine benzer. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacına armut verdirmek değildir. Elma ağacına elma vermeyi öğretmek de değildir. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacının elma vermesi için gerekli olan dış şartları sağlamaktır. Toprak, hava, güneş, su, gübre gibi şartlar sağlanınca ağaç yemişini kendi kendine verecektir.
Sayfa 15Kitabı okudu
Okul..., yalnız okutuyor.
Sayfa 9Kitabı okudu
Okullarda ezberciliğin yaşamasının bir sebebi de bugünkü okul şartları içinde ezbercilik geleneğinin bir bakıma zaruret olmasıdır.
1) Okullarda sınamalar soru sorularak yapılır.
2) Zaman azdır, öğrenilmesi gerekli olan metinler çoktur.
3) Öğretim aracı olarak kullanılan yalnız kitaptır.
4) Suallere cevap veren öğrencinin öğrendiği sanılmaktadır.
5) Şahsi travaya, tatbikata verilen değer ikinci, üçüncü derecedir.
Sayfa 32
Ezberci Eğitim
Belleği kuvvetli olan değersizler parlıyor, belleği zayıf olan değerliler sönüyor.
Sayfa 30
Çocuk büyük insan değildir. Çocukluk çağının kendine göre hürlükleri, zorunlukları vardır. Çocuk her devrini bütün hürlükleri, bütün zorunlukları ile yaşamalıdır. Çocuğun vaktinden önce adam olmasını istemek zararlıdır. Çocuk kendi devrine yakışan olgunlukları edinmelidir. Çocuklara karşı çocukların yaşına göre davranmalıdır. Rousseau bu düşüncesini bir paradoks ile açıklamıştır: Eğitimin kuralı vakit kazanmak değil, vakit kaybetmektir demiştir. Çünkü Rousseau'daki eğitim hayali bir aşı hayalidir. Eğitim, yabani üzerine vurulan ehli bir aşıdır. Bu yabani ne kadar sağlam olursa üzerine vurulan ehli aşı da o denli sağlam olur.
Sayfa 62
Kitap, öğretimin ilk vasıtası değil belki son vasıtasıdır. Öğretimin ilk vasıtası deneme, deneçtir. İnsan her şeyi, nesnel, tinsel olan her şeyi, her gerçeği okuyarak değil, ancak deneyerek, yaşayarak öğrenebilir. Çünkü akıl, zeka, mantık dediğimiz şeyler hep aksiyon, pratik kaynaklı şeylerdir. Kelimelerin, aksiyonların yerini tuttuğu hiç görülmemiştir!
Sayfa 24
"Eğitim işi bahçıvan işine benzer. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacına armut verdirmek değildir. Elma ağacına elma vermeyi öğretmek de değildir. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacının elma vermesi için gerekli olan dış şartları sağlamaktır. Toprak, hava güneş, su, gübre gibi şartlar sağlanınca ağaç yemişini kendi kendine verecektir. Eğitim işinde de böyledir. İnsan dışarıdan yetiştirilemez. Yetişme şartları varolunca insan kendi kendine yetişir. Terbiye etmek yoktur, terbiye olmak vardır."
"Okullar, ayrı doğuşta, ayrı yaşta, ayrı oluşta olan öğrencileri sınıf denilen bir odaya kapatırlar, burada onlara aynı bilgileri vermek, aynı baskıları yapmak, onlardan aynı verimi almak, onların kafasını aynı kalıba dökmek isterler!"
Bilgimizin evrimi entelektcilerin sandığı gibi malumdan meçhule doğru değil, meçhulden maluma doğrudur.
Sayfa 16
Eğitim işi bahçıvan işine benzer. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacına armut verdirmek değildir. Elma ağacına elma vermeyi öğretmek de değildir. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacının elma vermesi için gerekli olan dış şartları sağlamaktır. Toprak, hava, güneş, su, gübre gibi şartlar sağlanınca ağaç yemişini kendi kendine verecektir. Eğitim işinde de böyledir. İnsan dışarıdan yetiştirilemez. Yetişme şartları varolunca insan kendi kendine yetişir. Terbiye etmek yoktur, terbiye olmak vardır.
Sayfa 15
"İnsan terbiye edilemez. İnsan kendi kendini terbiye eder. Eğitim bir istihsâldir, bir yaratmadır. Toylar kendi kişiliklerini kendileri yaratacaklardır. Oturarak, dinleyerek, okuyarak, ezberleyerek değil, çalışarak, önce emekleyerek, sonra da düzen kazanarak, en sonra da yaratarak. Benliği yaratan Allah'tır. Kişiliği yaratan insanın kendisidir."
"Biz, bir türlü pedagoji anlıyoruz, o da okul sıralarında oturtan, kitap okutan, bilgi ezberleten, imtihana, sınava hazırlayan, memurluğa imrendiren pedagoji! Benim aradığım pedagoji ne Tanzimat pedagojisi, ne Meşrutiyet pedagojisi, ve ne de Cumhuriyet pedagojisidir. Benim aradığım pedagoji, atom devrine yakışan yaratıcı insanı, yaratıcı Türk'ü yetiştiren yaratıcı pedagojidir."
"Öğretmenler! Hiç unutmayın ki uyuşuk zekâlar arasında uyuşturulmuş zekâlar da vardır. İleri atılmak için gerileyen, gerileyip de hızlanan zekâlar da vardır.
Maarifçiler! Allah'ın ayrı ayrı, türlü türlü yarattığı bu zekâların, hepsini bir kaba koyup, hepsini bir kalıba dökmek istemeniz doğru mudur? Öğretmenler! Yapacağınız ilk iş, en kutlu iş, en büyük iş bu zekâları uyuşturmamak, köreltmemektir. İşte adam yetiştirmenin ana şartı sakınmaktır, tabiatı, veraseti, Allah'ın vergisini bozmaktan sakınmaktır."
“Biz ,bir türlü pedagoji anlıyoruz, o da okul sıralarında oturtan , kitap okutan , bilgi ezberleten ,imtihana , sınava hazırlayan , memurluğa imrendiren pedagoji ! Benim aradığım pedagoji ne Tanzimat pedagojisi ne Meşrûtiyet pedagojisi ve ne de cumhuriyet pedagojisidir . Benim aradığım pedagoji , atom devrine yakışan yaratıcı insanı ,yaratıcı Türk’ü yetiştiren yaratıcı pedagojidir”