Eğer gerçek denen şeyin sadece hissedebildiklerin olduğuna inanıyorsan bu durumda gerçek, koklayabildiğin, tadabildiğin, işitebildiğin ve görebildiğin, yani basitçe beynine iletilen elektriksek sinyallerden başka bir şey değildir.
Dünyanın bütün nimetleri elinde bile olsa, onları tadabilecek bir ruh gerekir. Çünkü bizi mutlu eden; bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varabilmektir.
Michel de Montaigne
Bir Afrika kabilesinde şöyle bir söz vardır:
Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.
Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır.
Başka bir şey değil...
"İyiler hep kazanır. Sadece sonucu görebilmek için zamana ihtiyaçları vardır. Kimi zaman bir gün gerekir, kimi zaman bir ömür. Hatta bazılarının ömrü de yetmeyebilir görmeye. Ama sonuç değişmez. İyiler hep kazanır."
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kendisini sosyal medyadan takip etmeme rağmen hiç bir kitabını okumamamıştım. Ama o da ne? Resmen kitap okumak için koştur koştur işlerimi bitirerek üstün fırsat yaratma gayreti gösterdiğim bir kitap oldu. Fikir olarak bayıldım. Hem bir macera örgüsünün bu kadar akıcı aktarılması hem de kadar bilimsel bilginin aralara bu kadar hissettirilmeden yerleştirilmesi..çok etkilendim. Aynı etkiyi Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası'nda da yaşamıştım. Hemen serinin diğer iki kitabını okumam gerek gibi hissediyorum :)
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
İyiler hep kazanır. Sadece sonucu görebilmek için zamana ihtiyaçları vardır. Kimi zaman bir gün gerekir, kimi zaman bir ömür. Hatta bazılarının ömrü de yetmeyebilir görmeye. Ama sonuç değişmez. İyiler hep kazanır.
"Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz" cümlesi, ortalama bir insanın aşk sandığı fizyolojik süreci güzel ifade ediyordu.
"Ortak savaşlarında bile birbirlerine karşı dürüst değiller." Üstelik bu yalancılığın nedeni korku da değildi. Sevgiydi. "İlişkileri anlamak gerçekten zor" diye düşündü.