Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylem Kuramı Üzerine

Pratik Nedenler

Pierre Bourdieu

Pratik Nedenler Sözleri ve Alıntıları

Pratik Nedenler sözleri ve alıntılarını, Pratik Nedenler kitap alıntılarını, Pratik Nedenler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Devlet, belli bir toprak parçası üstündeki fiziksel şiddetin meşru kullanım tekelini başarıyla talep eden insanların topluluğudur” Max Weber
Söz konusu Devlet olunca, ne kadar şüphelenilse azdır.
Reklam
Tarihsel evrimin en büyük etkisi, safdışı bırakılmış olan yan olanakları geçmişe, yani bilinçdışına iterek tarihi yıkmaktır.
Aslında istese yapmayabileceǧi bir şeyi, ne derece (adeta) yapılacak tek şeymiş, yapabileceǧi en olağan şeymiş gibi yaparsa, ortak vicdan tarafından o denli kutlanır.
Egemenlik, baskı gücüne sahip bir eyleyiciler kümesinin (“egemen sınıf”) eyleminin doğrudan ve basit bir sonucu değil; egemen olanların (böylece, egemenliğin ancak içinden geçilerek uygulanabildiği alanın yapısı tarafından egemenlik altında tutulanların) her birinin tabi olduğu ve tüm diğer egemen olanlar tarafından kendisine yöneltilen çapraz dayatmalar şebekesi içinde birbirini doğuran karmaşık bir eylemler bütününün dolaylı sonucudur.
Sayfa 53 - hilKitabı okudu
Thomas Bernhard :
"Okul, devletin okuludur, orada gençler devletin yaratıkları, yani devletin suç ortaklarına dönüşür. Okula girdiğimde, devlete girerdim ve devlet varlıkları yıktığına göre, varlıkların yıkıldığı kuruma girerdim. (...) Devlet, tıpkı diğer insanlara yaptığı gibi, zor kullanarak kendisine girmeme neden oldu ve kendisine karşı uysal olmamı, boyun eğmemi sağladı. Beni devletleşmiş bir insana, kararnamelere bağlanmış, sicile işlenmiş, talim-terbiyeden geçirilmiş ve mezun edilmiş, saptırılmış ve bunalımlı bir insana dönüştürdü, tıpkı diğer insanlara yaptığı gibi. İnsanlara baktığımızda, devletleşmiş insanlar, yaşamları boyunca devlete hizmet eden ve bundan dolayı da yaşamları boyunca doğa-dışı olana hizmet eden, devlet hizmetkarları görürüz.
Sayfa 93 - hilKitabı okudu
Reklam
Devlet tercihlerinin etkilerinin gerçekte ve zihinlerde, başlangıçta devre dışı bırakılmış olan (örneğin, ısınmada yararlanılan elektriğin evlerde üretileceği türden bir sistem) olanakların tümüyle düşünülmez hal alacak biçimde, tümüyle dayatılmış olduğu durumlara ilişkin örnekleri çoğaltabiliriz. Böylece, örneğin, okul programlarını, özellikle de farklı derslere ayrılan zaman sürelerini değiştirme yönündeki en küçük girişimler hemen her zaman ve her yerde müthiş direnişlerle karşılaşıyorsa, bunun nedeni yalnızca çok güçlü loncacı (özellikle de öğretmenlerin) çıkarların kurulu okul düzenine bağlı olması değil, aynı zamanda kültür şeylerinin ve özellikle de bu şeylere bağlanan toplumsal bölünme ve hiyerarşilerin, aslında bunları hem şeylerde hem zihinlerde kurarak bu kültürel keyfilikleri tamamıyla doğal bir görünüme kavuşturan devlet etkinliği tarafından oluşturuluyor olmasıdır.
Sayfa 97 - hilKitabı okudu
Daha iyi bir örnek var!
Japonya'da da Fransa'da da, yaşama uygun olmadığını gördükleri bir eğitimin ürünleri karşısında düş kırıklığına uğrayan öfkeli aileler, tükenmiş gençler, işverenler, o mekanizmanın güçsüz birer kurbanıdır. Mekanizma ise, bizatihi o insanların, herkesin herkesle rekabeti yönündeki mantık tarafından yaratılmış ve ilerletilmiş kendi stratejilerinin birikmiş etkisinden başka bir şey değildir.
Toplumsal dünya söz konusu olduğunda, sözcükler şeyleri yaparlar çünkü şeylerin varoluşu ve anlamı üzerindeki uzlaşmayı, ortak kanıyı, herkesçe sanki kendiliğinden varmış gibi, kabul gören doksayı yapan onlardır.
Devlet vergisi, savaş harcamalarının artmasıyla bağlantılı olarak gelişir.
Sayfa 103 - HilKitabı okudu
Reklam
Kişilik toplumsal olarak oluşmuş bir bireysellik olarak kimliğini ancak harikulade bir soyutlama pahasına kanıtlar.
Sayfa 80 - HilKitabı okudu
Bizzat ben de , sık sık, eğer hakikat diye bir şey varsa, bunun nedeni hakikatin bir mücadele alanı olmasıdır, dedim.
Her saf, kendisini ötekine karşı çıkarak konumlandırdıǧından, bizatihi kendi kendisine oluşturduǧu edim dahilinde kendi kendisine dayattığı sınırları farkedemez.
Doğrudan doğruya görülebilen, görülür varlıklar, ister bireyler olsun ister gruplar, farklılık'ın dahilinde ve onun aracılığıyla, yani her ne kadar görünmez olsa ve deneysel açıdan her zaman pek zor dışavurulsa da, en gerçek gerçeklik olan ( skolastiklerin deyimiyle ens realissimum) ve hem bireylerin hem de grupların davranışlarının gerçek kaynağı olan baǧıntılar uzamında görece konumlar işgal ettiklerinden dolayı vardırlar ve varkalırlar
Sayfa 49 - hilKitabı okudu
Geleceğin büyük çatışmalarının kökeni, hiç şüphesiz devlet aristokrasisinin büyük ve küçük kesimleri arasındaki gi derek gerginleşen bağıntıdadır. Gerçekten de her şey, ikinci sinif diploma sahiplerinin, kültürün küçük samuraylarının; bankalarda, sanayide ve si yasette iktidarın tüm konumlarında her zamankinden daha inatçı bir te kel kurmuş olan Fransa'daki 'büyük okul', Japonya'daki devlet üniversitesi mezunları karşısında verdikleri iktidar çemberinin genişletilmesi mücade lesinde – tıpkı XVI. yüzyılda ve Fransız Devrimi'nin başlangıcında taşralı küçük soyluların ya da XIX. yüzyıl başlarında Meici islahatına karşı “yurt taşların özgürlüğü ve hakları” adına isyan başlatan dışlanmış samurayların yaptığı gibi- evrensel hak taleplerini canlandıracaklarına işaret ediyor.
Sayfa 47 - HilKitabı okudu
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.