Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylem Kuramı Üzerine

Pratik Nedenler

Pierre Bourdieu

Pratik Nedenler Gönderileri

Pratik Nedenler kitaplarını, Pratik Nedenler sözleri ve alıntılarını, Pratik Nedenler yazarlarını, Pratik Nedenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Bourdieu, eylem kuramı üzerine pratik nedenler adlı eserinde gündelik yaşamda, karşılaştığımıza çıkan ya da kendimizi ister istemez içinde bulduğumuz ancak çözüm yolu bulamadığımız ya da bu sistemin bir şekilde bir parçası olmaktan doğallaştırdığımız, kanıksadığımız sorun olarak bile görmediğimiz eylemlerin nedenlerini ele almaktadır. Bu eylemlerin örtülü ya da ideolojik olarak maskelendiğinden bahsetmektedir. Toplumun geçirdiği değişim üzerinde duran Bourdieu, “Toplumların evrimi, kendilerine özgü, özerk yasaları olan evreleri ortaya çıkarma eğilimindedir.” (s. 150) demektedir. Kitap Toplumsal Uzamla Simgesel Uzam, Yeni Sermaye, Bir “Yapıtlar Bilimi” Oluşturmak İçin, Devlet Zihniyetleri Bürokratik Alanın Doğuşu Ve Yapısı, Çıkar Gütmeyen Bir Edim Olabilir Mi?, Simgesel Metaların Ekonomisi, Skolastik Bakış Açısı, olmak üzere yedi bölümden oluşmaktadır. Son olarak Ahlakın Çelişkili Bir Temeli konusu üzerinde durarak sona ermektedir. Pratik Nedenler, gelişim sürecindeki yolda engelleri aşmak, kendiliğinden ya da sonradan biilinçli olarak oluşturulmuş yapıları fark etmek, yapıların karşısında durup dogmatizme karşı duruş sergilemek için kilometre taşlarından sayılacak önemli bir eser. Siyasal ahlakın akıl ve ahlakla harmanlanan bir çaba sonucu elde edilebileceği bir dünya tasavvuru üzerinde düşünmemizi saylayan eserde, simgenin uzam ve sermaye oluşu hakkında farkındalık oluşturmaktadır.
Pratik Nedenler
Pratik NedenlerPierre Bourdieu · Hil Yayınları · 201345 okunma
Yazarları, herhangi başka bir roman kategorisine oranla daha sık biçimde egemenlik altındaki sınıflardan ve kadınlardan çıkan popüler roman alanı dahilinde, kendi alanına yarı-alaycı yaklaşan çalışmalar, bu yazarların en üst konumda olanlarına aittir. Bunun en uygun örneği, Apollinaire'in övgüyle andığı Fantomas'tır.
Sayfa 77 - HillKitabı okudu
Reklam
243 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Pierre Bourdieu, pek çoğumuzun bildiği veya bir şekilde duyduğu üzere zor bir isim. Tumturaklı anlatımı, yapısalcı refleksleri, fenomenolojik geleneğe sadık ve ona içkin müdahalelere açık tavrı ile hem yıkan hem de yeniden inşa eden özgün bir konumda. Bunların yanında gerçek olan bir şey var ki Bourdieu'yü anlamak, pek çok şeyi kavrayabilmek
Pratik Nedenler
Pratik NedenlerPierre Bourdieu · Hil Yayınları · 201345 okunma
Bir toplumsal sıra farklılığı, kalıcı bir düzen bağıntısı kurar: Seçilenler, yaşamları boyunca, bir aidiyetin (... mezunu) damgasını taşırlar. Sözcüğün Ortaçağ'daki anlamıyla bir birlik, bir lonca üyesidirler; bir soylular birliğine, yani öze dayalı bir farklılıkla sıradan fânilerden ayrılan ve böylece tahakküm etme yetkisi kazanan insanların sınırları net biçimde çizilmiş kümesine aittirler. İşte okulun geliştirdiği ayrım, bu bağlamda da bir kutsama, yani kutsal bir kategoriye, bir soylular sınıfına dahil etme düzenlemesidir.
Sayfa 42 - Hil YayınKitabı okudu
Önemli sayıda ekonomik akdin öznesi tekil homo economicus değil, ortaklıklardır. Bunların en önemlilerinden biri de, gerek bir okulun seçimi olsun, gerek bir daire satın alma, ailedir. Örneğin ev konusunda, gayrimenkul satın alma kararları çoğunlukla soyun büyük bir bölümünü seferber eder. Örneğin, eşlerden biri ya da öbürünün ailesi borç ve buna karşılıklı öğüt verir ve ekonomik karara ağırlığını koyar. Bu durumda, ailenin, bireylerin bir araya geldiği basit bir topluluk gibi değil de ortak tanıma uygun olarak bir tür kolektif özne biçiminde davrandığı doğrudur.
Sayfa 140
Söz konusu devlet olunca, kuşku asla fazla değildir.
Sayfa 102
Reklam
Aileler, Spinoza’nın verdiği anlamla bir tür conatus’un, yani kendi toplumsal varlığını, tüm güçleri ve ayrıcalıklarıyla sürdürme eğiliminin, harekete geçirdiği bünyelerdir. Ve bu eğilim, yeniden üretim stratejilerinin, yani doğurganlık stratejileri, evlilik stratejileri, veraset stratejileri, ekonomik stratejiler ve son olarak da, eğitim stratejilerinin kökenini oluşturur.
Sayfa 39
Böylece, aile gerçekten de bir kurmaca, bir toplumsal yapayolgu, deyimin en sıradan anlamıyla bir yanılsamadır; ancak “haklı bir yanılsama”dır çünkü, devletin güvencesiyle üretildiği ve yeniden üretildiği için, var olmasının ve var kalmasının araçlarını her an devletten alır.
Devlet, özellikle de, evlenme cüzdanına kaydedilen tüm medeni durum işlemleri aracılığıyla, toplumsal dünyanın en güçlü algılama ilkelerinden biri ve en gerçek toplumsal birliklerden biri olarak aile kimliğini oluşturan binlerce oluşturma edimini gerçekleştirir. Ailenin devlet eliyle kurumsallaştırılmasının toplumsal tarihi, etnometodolojik eleştiriden çok daha radikal bir biçimde, kamusal olanla özel olan arasındaki geleneksel karşıtlığın, kamusal olanın nasıl da özel olan (bizatihi privacy anlamında) içinde mevcut olduğunu gizlediğini ortaya çıkaracaktır. Varış noktasının modern aile olduğu uzun bir hukuksal-siyasal oluşturma çalışmasının ürünü olan özel alan, kamusal bir şeydir. Kamusal görü (bu kez yasa anlamında kullanılan nomos), bizim evcil şeylere ilişkin görümüzün derinliklerine işlemiştir ve en mahrem tutumlarımız bile, konut siyaseti ya da daha doğrudan bir biçimde aile siyaseti gibi kamusal eylemlere bağımlıdır. 25
Sayfa 135 - Hil Böylece, örneğin "aile siyaseti”ne (aile yardımları , vb.) ya da başka devletin konut konusundaki yardımının alacağı biçimlere karar veren büyük komisyonlar aileyi ve demografik ya da toplumbilimset anketlerin bir cür dogal veri olarak kayda geçtKitabı okudu
Bu ayrıcalık, gerçekte, ekonomik, kültürel, simgesel ayrıcalıkların birikim ve aktarımının en temel koşullarından biridir. Aile, gerçekten de, toplumsal düzenin korunmasında, yalnızca biyolojik üremede değil, aynı zamanda da toplumsal yeniden üretimde, yani toplumsal alanın yapısının ve toplumsal ilişkilerin yeniden üretiminde belirleyici bir rol oynar. Farklı türleriyle sermayenin yoğunlaşmasının ve kuşaklar arasındaki dolaşımının en mükemmel yeridir: birliğini aktarmak için ve aktarma aracılığıyla korur, aktarma amacıyla ve aktarabileceği için korur. Yeniden üretim stratejilerinin belli başlı "özne" sidir. Bu, örneğin, kalıtsal simgesel sermayenin temel öğesi olan soyadının aktarımıyla pek güzel gözlemlenir: Baba, kendi denetiminde olmayan bir ilkeye göre adını verdiğinden dolayı oğlunun adlandırılmasının ancak görünürdeki öznesidir; ayrıca kendi öz adını (baba adı) aktarmakla, kendi yaratmadıǧı bir kurala göre, kendisinin auctor'u olmadığı bir auctoritas'ı aktarır. Aynı şey, mutatis mutandis, maddi malvarlıǧı için de geçerlidir.
Reklam
Kısaca aile, meşru tanımıyla, evrensel norm biçiminde kurumlandırılmış bir ayrıcalıktır. Simgesel bir ayrıcalığı içeren fiili bir ayrıcalık: Bu simgesel ayrıcalık ise, gerektiği gibi olma, kural içi olma, dolayısıyla simgesel bir ‘normallik’ kârına sahip olmaktır. Uygun bir aileye sahip olma ayrıcalığı olan kişiler bunu, kendilerinin evrensel olarak istediklerine adım atmanın evrenselleştirilme koşullarını (örneğin belli bir gelir, bir ev, vb.) sorgulamaksızın herkesten talep etme durumundadır.
Hele ailenin, var olmak ve var kalmak için kendini bir bütün olarak doğrulaması gerekmekle birlikte, fiziksel, ekonomik, özellikle de simgesel güç ilişkileriyle (örneğin farklı üyelerin sahip olduğu sermayelerin hacim ve yapısına bağlı olarak) hep bir alan gibi işlerlik gösterdiği düşünüldüğünde, bu bütünleşme çalışması daha da kaçınılmaz bir hal alır.
Toplumsal dünya söz konusu olduğunda, sözcükler şeyleri yaparlar çünkü şeylerin varoluşu ve anlamı üzerindeki uzlaşmayı, ortak kanıyı, herkesçe sanki kendiliğinden varmış gibi, kabul gören doksayı yapan onlardır.
Toplumbilimsel bakış, idare hukukunda ilan edilen şekliyle resmi norm ile -çıkar gütmeme zorunluğundan her türlü sapmalarıyla, “kamu hizmetinin özel amaçlarla kullanılması”na ilişkin bütün örnekleriyle (kamu mal ve hizmetlerinin kötüye kullanılması, yolsuzluk ya da nüfuz ticareti, vb.) ya da daha sapkın bir şekilde, hukukun uygulanmaması ya da çiğnenmesinden çıkar sağlamaya yönelik her türlü “hukuk-dışı”lıklarıyla, idari hoşgörmeleriyle, özel durumlarıyla, yetki suistimalleriyle birlikte- idari pratik arasındaki açıklığı bilmezlikten gelemez. Ve toplumbilim, eyleyicilerden özel çıkarlarını görevlerine yazılı olan zorunluluklara feda etmesini (“memur kendini tümüyle görevine vermelidir”) isteyen bu normun sonuçlarına ya da daha gerçekçi bir ifadeyle, çıkar gütmemenin sağladığı çıkarın ve bürokratik alanın çelişkili mantığının yarar sağladığı her türden “incelikli iki yüzlülük”ün sonuçlarına da gözlerini kapayamaz.
Tekelin Tekelleştirilmesi
Fiziksel ve simgesel şiddet üzerinde devlet tekelinin oluşturulması, aynı zamanda bundan ayrılmaz bir biçimde, bu tekele bağlı avantajların tekelini elde etmek için verilen mücadelelerin alanının oluşturulmasıdır. Devletin ortaya çıkışıyla birlikte ilerleyen görece birleşme ve evrenselleşmenin karşılığı, o devletin ürettiği ve sağladığı evrensel kaynakların birkaç kişi tarafından tekelleştirilmesidir
Sayfa 122 - hilKitabı okudu
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.