Hükümdar-Prens- Savaş Sanatı... 70li yılların başında Siyasal Bilgiler de Talebe idik. Siyaset Bilimi dersi hocamız rahmetli Prof. Bülent Daver di. Kendi kitabı Siyaset Bilimine Giriş kitabının yanı sıra okumamıza sağlık verdiği hatta mecbur tutduğu bir çok kitaplardandır N. Machiavelli nin söz konusu kitapları. Şİmdi bir kez daha kütüphanemde indirip, elime aldım ve sayfaların arasında şöyle maziye doğru gezintiye çıktım. Amma da okumuşuz bunları. Yazıdan çok Satırların altları kırmızı- mavi- siyah-yeşil tükenmez kalemlerle önem itibariyle her okunuşta ayrı renkleri kullanarak çizerek okumuşum. Yazıdan ziyade sayfa altları üstleri yanları aldığım notlarla dolmuş. Dediğim gibi satır altları metro haritası gibi rengarenk çizikler maziden bana selam durmakta adeta.
Bizler ders niyetine okuduk. Günümüz siyasetinde dün ile bugün arasında bağıntı kurmak, devlet kavramları hakkında çağlar itibariylebilgi edinmek isteyen meraklılar, en az Platonun Devlet kitabı ile eşgüdümlü okumalılar.. "Demokrasiyi" kavramanın yollarından birisi bu olduğu kanısındayım...
Kitap, Machiavelli'nin dönemin prensine hitaben yazdığı ve rapor niteliğinde bir eser.
Eserinde prens nedir, kaç tip prenslik vardır, bunların artı ve eksi tarafları nedir sorularından başlayarak bir prensin dikkat etmesi gerekenler, taşıması gereken özellikler ile kaçınması gereken tüm davranışlar açıklanmış.
Öncelikle eserin dilinden
Makyavelist düşüncenin kaynağı, 500 yıldır tartışılan ve halen malesef uygulanan fikirlerin bulunduğu kitap yazarın ölümünden 5 yıl sonra yayınlanmış(1532). O zamanlarda Floransa’da iktidarı eline geçiren Medicini’lere bir nevi yaranmak için yazılmıştır, zira yazarda erdem ve fazilet izine rastlamadığımdan hiç de yadırgamadım.
Yazara göre
Bizim gibi demokrasi kültürünün tam anlamı ile olgunlaşmadığı ülkelerde, yöneticilerin Machiavelli'nin sadık birer talebesi olduklarını görebilirsiniz. Yazarın hitap ettiği Prens'i bu kadar başarılı bir öğrencilik yapmış mıdır acaba? Ve bir başka soru da yöneticilerimiz iyi birer Machiavellist oldukları için mi demokrasimiz gelişmedi, yoksa kitleler kendilerini yetiştirmekten geri kaldığı için mi ?
Kitaptaki bazı konular güncelliğini koruyup hala siyasetçilere okutturulabilecekken bazıları da eskimiş ve güncelliğini yitirmiş. Örneğin şimdilerde kimse bir prensliğin nasıl ele geçirileceğine kafa yormuyor. Ama bir yöneticinin halkıyla ve danışmanlarıyla olması gereken ilişkilerden bahsettiği kısmı hala kullanılabilir vaziyette.
Bizim tarihimizdeki yönetim şekillerinden biraz uzak olduğu için çekici gelmedi bu kitap bana. Ama tarihten verdiği örnekler gayet çarpıcı ve yerinde tespitlerdi. Siyasetle ilgileniyorsanız ve halkın analizini çıkartmak istiyorsanız okumanızda fayda var.
Makyevilizmin temeli olarak adlandırılan bu kitapta bir hükümdarın iktidarını sürdürebilmek adına atacağı her adım mübah sayılmaktadır.16. yy.'dan 21. yy.'a kadar politik liderlerinin genellikle Makyevelizmden etkilendiği ileri sürülmektedir; etik değerlere önem verilmemesi, aşırı pragmatist bir bakış açısı ile iktidarını koruma düşüncesi oluşturduğu, bu nedenle siyasetin her alanında Makyevizmin etkisinin tüm dünyada geçerliliğini koruduğu yönünde fikirler ve eleştiriler bulunmaktadır.
Gerçek bir yönetici nasıl olması gerektiği, birlik olmanın önemi , askerlerin kendine nasıl bağlanacağı, bir prensin halkıyla nasıl geçinmesi, dış güçlerle ilişkisinin nasıl olması gerektiği, din gerçekten de siyasetle karıştırılmalı mı? Bu tür konulara değinen bir kitaptır. Okunmasını tavsiye ederim.
Diğer adı ´´Prens´´ olan kitabı okuduğunuzda ´´totaliter´´ baskıcı yönetimlerin arka planında neler olduğunu daha iyi kavramaya başlayacak ve günümüzde de çok şeyin maalesef değişmediğini üzülerek fark edebileceksiniz. Toplum-siyaset üzerine okumaktan zevk alanların öncelikle zaman ayırmaları gereken kaynak bir eser.
HükümdarNiccolo Machiavelli · Elips Kitap · 201214,9bin okunma
Dürsüt bir şekilde devlet yönetimi hakkında ki görüşlerini ve tavsiyelerini yazmış machiavelli .. Bir çok bölümüne katılmadım ama devleti yönetmeye talip olanlar bu kitabı mutlaka okumalıdır. Özellikle Türk devleti hakkında yazdıkları benim çok ilgimi çekti. Tavsiye ederim ..
İtalyan şehir devletlerinin siyasal birlikten yoksun olmaları, paralı askerlere güvenmemesi, ulusal bir ordularının bulunmaması, merkezileşmiş devletler (Fransa ve İspanya) tarafından yapılan saldırılara açık olunulması'' ben de yaşadığı ortamdan kaynaklandığını düşünenlerdenim. yaşanılan ortamdan yola çıkarak ''amaç için her yol mübahtır'' mottosuyla ünlenmiştir..:) Bu kitabı okumadan önce Nizamülmülkün Siyaset name isimli yönetim kitabını okumuştum. Ondan esinlendiğini düşünüyorum.
