Psikoterapi ve Din

Viktor E. Frankl

Psikoterapi ve Din Sözleri ve Alıntıları

Psikoterapi ve Din sözleri ve alıntılarını, Psikoterapi ve Din kitap alıntılarını, Psikoterapi ve Din en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilinmeyen, inanılmaz olmak zorunda değildir.
Vicdan insanı yanıltabilir de. Hatta, insan son anına, son nefesine kadar, hayatının anlamını bulduğundan emin olamaz, belki de sadece yanılmıştır: ignoramus et ignorabimus. Ölüm döşeğinde bile anlam-organımız, yani vicdanımızın bir anlam yanılgısına düşüp düşmediğinden emin olamayacak olmamız, kişinin bir başkasının vicdanının daha haklı olup olmadığını bilemeyeceği anlamına gelir. Bu tek bir hakikat yok demek değildir. Sadece tek bir hakikat olabilir ama hiç kimse, bu hakikate sahip olanın kendisi mi bir başkası mı olduğunu bilemez. Anlam sadece tek ve benzersiz bir duruma bağlıysa da, bunun ötesinde anlam-evrensellikleri vardır ki, yalnız insanlık durumuna bağlıdır ve bu geniş anlam imkânlarını değerler olarak adlandırırız. Tarih boyunca insan toplumlarında ortaya çıkan genel geçer değerler ve ahlaki ve etik prensiplerin insanlara sağladığı rahatlığı kişi çatışmayla karşı karşıya kalarak öder. Bu vicdani bir çatışma değildir; gerçek hayatta öyle çatışmalar yoktur, çünkü vicdanın kişiye söylediği şey açık ve nettir. Çatışma karakteri genelde değerlerin kendisine özgüdür, öyle ki, her durumun tek ve benzersiz somut bir anlamı olmasına karşın değerler, tanımları gereği, soyut anlam evrensellikleridir.
Reklam
Tanrı kendi kendimizle yaptığımız en mahrem konuşmaların ortağıdır.
"Sanat ve bilime sahip olanın dini de vardır" diyen Goethe gibi insanlık eğer bilim dışında başka bir şeye sahip olmasa, bunun bizi nereye götüreceğini biliyoruz: insanlık sadece "saf bilim" ile yalnız bir şeye sahip olurdu: Atom bombası.
Sayfa 122 - SAYKitabı okudu
Bir anlam ne kadar geniş kapsamlı ise, o kadar az anlaşılabilir. Sonsuz anlam, sonlu, bitimli bir yaratık için hiçbir şekilde anlaşılmazdır. Burada bilim biter ve söz artık bilgeliğindir.
Sayfa 89 - SAYKitabı okudu
Dini inancı olmayan insan, vicdanını psikolojik olgu olarak kavrayan insandır; bu olgu karşısında duraksar, çünkü vicdanını hesap vermesi gereken son nokta olarak görür. Ama vicdan hesap vereceğimiz son nokta değil, sondan önceki bir noktadır. Dini inancı olmayan insan anlam arayışı yolunda vicdanının ötesine geçmezse, vicdanının ötesini sorgulamazsa, erken bir noktada durmuş olur. Zirveden önceki noktada durmuş diyebiliriz. Ama neden ilerlememektedir? Bastığı "sağlam zemin" den ayrılmak istemediği için; çünkü esas zirve görüş alanı dışındadır, bir sis perdesinin arkasında kalmaktadır ve sisin içine girmeye, bilinmeze dalmaya cesaret edememektedir. Bu cesareti yalnız dindar insan gösterir.
Sayfa 50 - SayKitabı okudu
Reklam
261 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.