Naside gokbudak ile tanıştığım kitap Asıl Adı Atiye oldu.. kendi ailesinin genellemesinde aslen teyzesi Küçük Hanım in hayat hikâyesi nin çok samimi , oldukça etkileyici ve sürükleyici bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Dili oldukça akıcı (küçük yazım hatalarini es geçelim), konu da bir gerçek yaşam öyküsü olarak oldukça doyurucu gelmiş hatta bir devam kitabı olduğunu ogrenip ilk kitabı Sıdıka Hanım i da okuma listeme hemen almıştım. Henüz kitabı bulup alamadigim için okuyamadım ama aynı yazarin Rahmi Bey kitabini görünce hiç dusunmeden aldım .. ağlamaya hazır olun yorumlarından uzak bir şekilde asıl adı atiye yi etkileyici ancak sizi salya sümük ağlatacak derecede darbeli bir hikaye olarak görmeden okunabilir bir eser olarak yorumluyorum.
Rahmi bey e gelince .. bir ağa hikayesi diyor yazar..aslında amcası rahmi bey i anlatıyor bu sefer.. asıl adı Atiye den sonra hevesle başladım ancak aradığımı pek bulamadım. Bana göre kayda deger bir hayat hikayesi değil, kitaplaştırılmasi gereken bir karakter değil rahmi bey.. açıklamasında bir de bir köy Ağa'sinin nasıl zorluklarla karsilasabilecegini görün okuyun istedim demiş onsozunde..
Sürekli rahmi bey in başına yelen "talihsiz" olaylar silsilesi bir türlü bitmek bilmezken hep mi sana kötülük yapıldı , yine mi senin başına geldi dedirtiyor okuyana.. bir süre sonra kitabın ana karakterinden uzaklaşmış yadirgar bir halde buldum kendimi.. ve açıkçası sürekli tututklanip kurtulması dışında bir sey okumamış gibi bir sonuca vardım. Vay be kaybolmamasi , hatırlanması , öğrenilmesi gereken bir hayatmis demedim ve malesef begenemedim..